Kılıçdaroğlu’ndan ilk Gazze açıklaması
Abone olİzmir’de, İsrail’in Gazze saldırısına ilişkin konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Ortadoğu’da söz sahibi olabilir miyiz, evet. Gü...
İzmir’de, İsrail’in Gazze saldırısına ilişkin konuşan CHP Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Ortadoğu’da söz sahibi olabilir miyiz,
evet. Güç sahibi olabilir miyiz, evet. Bunun kilidi
cumhurbaşkanlığı seçimleridir. Orta Doğu’ya güven veren birinin
koltuğa oturması çok önemli” dedi.
KUDÜS YILDIZI ÖDÜLÜ VERİLEN TEK TÜRK
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek turu kapsamında
İzmir’e gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, basın
toplantısında İsrail’in Gazze’ye saldırısına ilişkin açıklamalarda
bulundu. Bir an önce Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bu
drama el koyması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “İhsanoğlu,
İslam İşbirliği teşkilatında 57 ülkeyi yöneten kişidir. Kendisi
Filistin’de başarıyı sağladığı için Kudüs Yıldızı ödülü verilen tek
Türk’tür. Orta Doğu’ya güven veren birinin koltuğa oturması çok
önemlidir. Bunu yakalayabilirsek Türkiye yeniden Orta Doğu’da
barışı sağlayan ülke konumuna gelecektir” diye konuştu.
“İLİŞKİLERİN NORMALLEŞMESİNİ BEKLEMEK HAYALDİR”
Gazze topraklarında orantısız güç kullanıldığını vurgulayan
Kılıçdaroğlu, eğer Türkiye’nin ağırlığı olsaydı bu duruma
gelinmeyeceğini öne sürdü.
Kılıçdaroğlu, İsrail’in Türkiye ile diplomatik ilişkilerini düşük
seviyeye indireceğini açıklamasına ilişkin olarak da şu yorumu
yaptı: “Benzer karar pek çok ülke tarafından alındı zaten.
İsrail’in orantısız güç kullanma gibi çabadan kesinlikle vazgeçmesi
lazım. Çocukları öldürmekten vazgeçmesi lazım. İsrail’de de bu
olayı kınayan çok sayıda İsrailli yurttaş var. Bu süreç içinde
Türkiye-İsrail arasında ilişkinin normalleşmesini beklemek bir
hayaldir. Bölgede barışı sağlamak için öncelikle kapısı çalınan bir
Türkiye artık Orta Doğu’da yok.”
“ERDOĞAN’I KİM DİNLİYOR Kİ?”
Erdoğan’ın İsrail’in Gazze’ye saldırısı konusundaki tavrını da
değerlendiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mahalle
kabadayılığı ile bu sorunlar çözülmez. Erdoğan’ı kim dinliyor ki?
Sözünün itibarı yok ki. Hiçbir lider onunla aynı fotoğraf karesine
girmek istemiyor. Biz sadece Türkiye değil pek çok ülkenin
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üzerinde baskı kurmasını
istiyoruz. İnsan hakkı ihlali var. Orantısız güç kullanarak
Gazze’ye giriyorsanız bunu kabul etmek mümkün değil. Birleşmiş
Milletler’in sorumluluğu vardır. Umarım sorunu çözmek için çaba
harcarlar. İsrail-Türkiye arasında Erdoğan ağız dalaşı yapmakla
beraber perde arkasında pazarlık yapıldığını biliyoruz.Sözde
İsrail’e karşıymış gibi hava yayınlıyor samimi değil. Başbakanın
samimi dürüst olması lazım.”
“BM GÜVENLİK KONSEYİ’NİN BU DRAMA EL KOYMASI LAZIM”
Ramazan ayında, bütün dünyada insanlığın barış içinde yaşamasını
istediklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, İsrail’in Gazze saldırısı ile
ilgili şu ifadeleri kullandı: “Kimliği, rengi ne olursa olsun bütün
insanların huzur içinde yaşaması en büyük arzumuzdur. İsrail’in
orantısız güç kullanarak Gazze’ye girişi, çocukların, kadınların
yaşamını yitirmesi bizi derinden üzmektedir. Bir an önce Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyi’nin bu drama el koyması lazım.
Sorumluluk büyük. Orantısız güç kullanılıyor. Ağır silahlarla
Gazze’ye giriliyor. Bunu kabul etmek mümkün değil."
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ivedilikle toplanmalı ve
bu sorunu çözmesi gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle
devam etti: "Kalıcı bir barış sağlanırsa Orta Doğu, Türkiye ve
bütün dünya rahatlayacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak
parlamentoda üzerimize düşen her görevi yerine getireceğiz.
Grubumuzun önerisi üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de
bütün partilerin katılımıyla ortak bildiri kabul edilecek ama
bildiri yayınlamak yetmiyor. Toplumun tüm kesimlerinin bu acı olaya
karşı duyarlı olması gerekir.”
“İNSANİ YARDIM İÇİN KANALLARIN AÇILMASI LAZIM”
Yapılması gereken diğer önemli noktanın Gazze halkına her türlü
insani yardımın yapılabileceği kanalların açılması olduğunu
kaydeden Kılıçdaroğlu, kalıcı barışın sağlanmasının ardından her
türlü yardımın sağlanması için kanalların açılmasının en büyük
arzuları olduğunu dile getirdi. Dünyanın hiçbir çağdaş
demokrasisinde dış politikanın iç politikaya malzeme edilmediğini
ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “İç politika ve
dış politikanın dili farklıdır. Dış politikada diplomasi denen özel
bir dil gelişmiştir. Dış politikayı iç politikaya malzeme ederseniz
açmazlarla karşı karşıya kalırsınız. Dış politikada yaşadığımız
temel sorun budur. Dışişleri Bakanı ve Başbakanlık koltuğunda
oturan kişi dış politikada Türkiye’yi ciddi bir açmaza sokmuştur.
Cumhuriyet tarihi boyunca sözü dinlenen devlet imajı büyük ölçüde
yara almıştır. Bütün komşularla dost olacaktık. Bugün komşumuz
kalmadı. Siyasal iktidarın dönüp kendisini sorgulaması
gerekiyor.”
(İHA)