Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a tepki
Abone olCHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın medya patronları ve köşe yazarlarıyla ilgili sözlerine tepki gösterdi.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, “Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan gazete patronları köşe yazarlarına müdahale edebilirler'
diyor. O zaman söyler misiniz köşe yazarlarının işlevi nedir?
Otursun patron köşe yazarı olsun. Böyle bir anlayışı Başbakan hangi
demokratik ülkede görüyor?” dedi.
Kılıçdaroğlu, CHP Konya İl Başkanlığında düzenlediği basın
toplantısında, Türkiye'nin oldukça sıkıntılı bir süreçten geçtiğini
söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'de kurumlar arası
çatışmanın olmadığı yönünde beyanatlarda bulunsa da, dün
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığında yapılan üçlü zirve sonrası
açıklanan bildiride kurumlararası uyumun sağlanması gerektiğinin
ifade edildiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Biz Türkiye'nin uyum
içinde yönetilmesini istiyoruz. Bu kadar çatışmanın, sorunların
olduğu bir Türkiye oluşturursak, ortaya çıkan sorunlar, kaçınılmaz
olarak başka sorunları çağrıştıracaktır. Başka sorunlara kapı
aralayacaktır” dedi.
Türkiye'nin ağır sorunlarının siyasetin gerekli kıldığı daha
yumuşak bir üslupla çözülmesi gerektiğini ancak başta Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bazı Ak Parti milletvekillerinin
üsluplarını sertleştirerek, hakarete varan açıklamalar yaptığını
savunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Ancak Ak Parti yönetimi iki milletvekilinin gündeme yansıyan
açıklamalarını kabul etmedi. Ondan dolayı teşekkürlerimizi
sunuyoruz, ama Ak Parti yönetiminin sabırlı olması gerektiğinin
altını çiziyoruz. Usulen disiplin kuruluna sevk etmek doğru değil.
Bu kamuoyunu aldatmak olur. Gereğinin yapılmasını isteriz. Eğer
sertlikten yana üslup sergilenecekse bu sorunların hiçbirisi
çözülemez. Başbakan'ın açıklamalarında da aynı sertliği gördük.
Başbakan 'gazete patronları köşe yazarlarına müdahale edebilirler'
diyor. O zaman söyler misiniz köşe yazarlarının işlevi nedir?
Otursun patron köşeye yazarı olsun. Böyle bir anlayışı Başbakan
hangi demokratik ülkede görüyor? Almanya'da, Fransa'da, Japonya'da,
İngiltere'de, Uganda'da da var mı? Başbakan bu düşüncesini neye
dayandırarak söylüyor? Acaba köşe yazarlarını AKP milletvekili
olarak mı görüyor.”
BALYOZ PLANI İDDİASI
Kılıçdaroğlu, Balyoz Planı iddiası ile ilgili bir soru üzerine de
darbeyle ilgili olarak bugüne kadar birçok iddia ortaya atıldığını,
bu darbe iddialarının adlarını bile unuttuğunu belirterek, “Bu
kadar çok darbe heveslisi olup da darbe yapılmayan bir ülke varsa
ve Türkiye bu konumda ise demek ki demokrasi oturmuş artık. Eğer
siz bu operasyonu alır genişletirseniz herkese yayarsanız mantığı
olmaz. Hiçbir zaman hiçbir suçlunun arkasında olmadık ama herkesin
bir hukuku olması gerektiğinin de arkasındayız” diye konuştu.
ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARI
Bir gazetecinin, “Erken seçim bekliyor musunuz?” şeklindeki sorusu
üzerine Kılıçdaroğlu, erken seçimin Başbakan veya muhalefet
partilerinin istemiyle olmayacağını bildirdi.
Erken seçimin toplumsal talep olarak toplumun gündemine oturursa
bunun önünde kimsenin duramayacağına inandığını anlatan
Kılıçdaroğlu, “Bu, seslendirilmeye başlandı. Toplum kaos yaşıyor.
Baskı görüyor. İnsanlar bu baskıcı rejimden kurtulmak istiyor.
Bunun yolu da erken seçim. Bu talep arttıkça bunun önünde kimse
kalmayacaktır. Gözlemim şu; AKP IMF ile anlaşma yapacak. Ondan
sonra erken seçimi düşünecektir” dedi.
ANAYASA REFERANDUMU TARTIŞMALARI
Kılıçdaroğlu, Anayasa referandumuyla ilgili başka bir soruya
üzerine Anayasa'nın değişmesi gereken bazı maddeleri olduğunu
belirterek, şöyle konuştu:
“Madem darbelerden bu kadar şikayet ediyorsunuz. Buyurun gelin
Anayasa'nın geçici 15. maddesini kaldıralım. 12 Eylül darbesi
generallerini yargılayayım, bu kadar basit. Madem şikayet
ediyorsunuz ama AKP'den şu ana kadar olumlu bir yanıt gelmedi.
Bundan sonra da geleceğini sanmıyorum. Türkiye'de bir darbe değil
darbe ticareti var. Bu Hükümet bir değişiklik yapamaz. Çünkü
Parlamentoda ne CHP ne de MHP'de Anayasa değişikliği yapma iradesi
ortaya çıkmış değil. İsterse BDP ile bir Anayasa değişikliği
gerçekleştirebilir. Onların iradeleri uyum içinde. Dün de
Parlamento'da bu görüldü. İçişleri Bakanı ile ilgili verdiğimiz
gensoruda BDP de AKP'ye destek verdi. İkisi de ruh ikizi
diyebiliriz.”