Kılıçdaroğlu türbanı böyle çözecek
Abone olCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, siyasette düğüm olan türban sorununa kendisinin çözüm getireceğini savundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Sayın Başbakan,
siz türbanı da engellediniz. Söz veriyorum türbanı da biz özgür
kılacağız. Görecek Sayın Başbakan. O yapmadı, biz yapacağız''
dedi.
Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul İl Başkanlığınca Çağlayan
Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, İstanbul'un
kendisi için çok önemli bir kent olduğunu, İstanbul'a hizmet etmek
için 2 dönemdir milletvekilliği yaptığını belirterek, İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanlığı için mücadele ettiği yerel
seçimlerde kendisine destek veren İstanbullular'a teşekkür
etti.
''Türkiye, İstanbul ile gurur duyacak. İstanbul,
haramilerin iktidarını alaşağı edecek, bunu biliyorum''
diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''AKP'nin iki gövdesi var. Finansal gövdesi İstanbul'da,
siyasal gövdesi Ankara'da. İki gövdeye de kurt düştü, iki gövdeyi
de silkeleyeceğiz. Şimdi çıkmışlar milletin önüne diyorlar ki, 'biz
yeni bir Anayasa getiriyoruz'. İstanbul'dan soruyorum; 12 Eylül
olduğunda Recep Bey, sen 26 yaşındaydın. Ne yaptın? Hapishaneye mi
düştün? İfade mi verdin? İşkence mi gördün? Onların 12 Eylül'de,
Kenan Paşa tarafından sırtları sıvazlandı.
Ağladın mı 30 yıldır? Hadi sesin çıkmadı, 8 yıldır Başbakansın. 12
Eylül'ün acılarını sömürmek için ortaya çıktın. İstanbul'da
siyasetle uğraşıyordun, ondan önce gelmiyor muydu aklına 12 Eylül?
Acıları biz biliriz, yiğitlik bizde. Haramilere bunu bırakamayız.
Acı bizim acımızdır, yürek bizim yüreğimizdir. Recep Bey'e sordum,
dedim ki 'sen 12 Eylül Anayasası için nasıl oy verdin?' Ben
çıktım söyledim. O dönem memur Kemal'dim, sizin memur Kemal'inizdim
ve ben 'hayır' oyu verdim. Şimdi çıksın söylesin bakalım, 12 Eylül
Anayasası'na ne verdi? Hesabını soracağız.''
Kemal Kılıçdaroğlu, ''Bizi inançlarımızı sömürerek
kandırdılar, 'din', 'iman' diyerek kandırdılar. Şimdi geçmişte
yaşadığımız acıları sömürerek bize gol atmaya çalışıyorlar, bizden
oy almaya çalışıyorlar. Millet bu hapı yutmayacak, yutturmayacağız.
Beraber mücadele edeceğiz'' dedi.
Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Şimdi Recep beyin bir ünvanı daha var; 'Şantajcı Recep'.
Niye 'Şantajcı Recep' diyorum? 'Bitaraf olan bertaraf olur' diyor.
Kimsin sen? Sen kral mısın, padişah mısın, imparator musun
yoksa başbakan mısın? Hem demokrasiden, özgürlükten bahsedeceksin,
'Ben Anayasa'yı getiriyorum, özgürlük var' diyeceksin, sonra
işverene, işçiye, emekliye 'Ya evet dersiniz, bitaraf
olmayacaksınız, yoksa ben sizi bertaraf ederim' diyeceksiniz. Recep
bey, kimseyi bertaraf edemezsin. Buradan bütün iş dünyasına
sesleniyorum; güçlü olun, yiğit olun, ezilmeyin, korkmayın. Çünkü
diyorum ki halkın, doğrunun, düzgün siyasetin ayak sesleri
geliyor.''
BAŞBAKAN'A TV'DE GAZETECİLERLE KONUŞMA
DAVETİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir konuşmasının 9 kanalda canlı
olarak yayınlandığına değinen Kılıçdaroğlu, ''Geçen gün
arkadaşlarım bakmışlar, 9 Tv kanalı canlı vermiş. Neden acaba? Biz
de konuşuyoruz. Baskıyı üzerlerinde hissediyorlar ama size söz
veriyorum, halkın iktidarında bizi eleştirenlere özgürlük
tanıyacağız, eleştirilmekten korkmayacağız'' dedi.
Erdoğan'ın 'bitaraf olanı bertaraf edeceğiz' dediğini, bir
Bakanının ise 'hayır diyenin aklından şüphe ederim' ifadesini
kullandığını, kendilerinin ise korku toplumuna son vereceklerini
ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları dile getirdi:
''İstanbul'dan sesleniyorum sayın Başbakan; yiğitsen,
güçlüysen, kaçmıyorsan seni istediğin Tv kanalında, istediğin
gazetecilerle konuşmaya davet ediyorum. Üstelik sadece Anayasayı
konuşacağız ama Başbakan buna 'evet' der mi? Demez. Sayın Başbakan
ister ki kendisine çanak soru soran gazeteci olsun, kendi Tv kanalı
olsun, 'orada bana soru sorsunlar, bende onlara cevap vereyim.' Ben
gazeteci sınırlaması getirmiyorum, Tv kanalı sınırlaması
getirmiyorum, istediğin Tv kanalı olsun. Hatta Deniz Fenerinden
beslenen Kanal 7'de olsun, ona da razıyım.''
Başbakan Erdoğan'ın, mitinglerinde İsmet İnönü'ye ve CHP'nin
tarihine sataştığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Sen önce
tarih öğren, tarihi bil, dersini çalış ama sen bırak geçmişi
erkeksen benimle uğraş çık karşıma. Konuşalım seninle''
dedi.
''GREV HAKKI YOK''
''Bu Anayasa, Recep Bey'in Anayasasıdır'' diyen
Kılıçdaroğlu, Anayasa değişikliği paketinin, halkın değil,
Bakanların ve köşeyi dönen çocuklarının anayasası olacağını öne
sürdü.
Kılıçdaroğlu, ''İşverenlerimiz, çalışanlarımız,
sanayicilerimiz cesur olsunlar, onları Türkiye'nin kamu görevlileri
yapacağız. Onların önündeki her türlü engeli
kaldıracağız'' dedi.
AK Parti'nin demokrat olmadığını da savunan Kılıçdaroğlu, şöyle
konuştu:
''Memurlara toplu sözleşme hakkı verdik' diyorlar ama grev
hakkı yok. Peki bu uluslararası sözleşmelerin altına neden imza
attın? Grev hakkını niye vermezsin? Hani sen demokrattın,
demokrasiden yanaydın, özgürlüklerden yanaydın? Grev hakkı olmayan
bir anayasaya 'evet' diyecek miyiz? mesele bu kadar. Recep Bey'in
anayasası. Memuru sürecekler. Memur sürülse, üye olduğu sendika
dava açıyor, haklı olduğu zaman geri dönebiliyor. Anayasa
değişiklik paketi kabul edilirse sendika dava açamayacak. Memur
dava açabilecek. Memur dava açacak parayı nasıl bulacak? Demek ki
sürgünü doğal bir şey olarak kabul edecek.''
Kılıçdaroğlu, memura sürgünü doğal bir uygulama kabul eden
düzenlemeye 'hayır' diyeceklerini kaydetti.
Anayasa'nın 26 maddesinin değiştiğini, bu konuyla ilgili hiç
üniversitenin konuşamadığını savunan Kılıçdaroğlu, vatandaşlara 12
Eylül'de sandık başında olmaları çağrısında da bulundu.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ''12 Eylülde 'hayır' deyin
ki, değişimin yolu açılsın, alın teri değerini bulsun, özgür
ve bağımsız bir ülke olsun, bu coğrafyada hiçbir çocuk yatağa aç
girmesin, yolsuzluklar tartışma konusu olmaktan çıksın, özgür bir
ülkeyi beraber kuralım. Hep beraber 'hayır' diyeceğiz, halkın
iktidarının yolunu açacağız'' diye konuştu.
İşsizliğin büyük bir sorun olduğunu vurgulayan Kılçdaroğlu,
''İşsizlikten bahseden, ekonomiyi nasıl düzelteceğinden
bahseden bir Başbakan var mı? Ama millete gelince hakaret eden bir
Başbakanımız var. Birde sayın Başbakan diyor ki; 'daha kötü şeyler
söyleyeceğim de, terbiyem müsait değil.' Ben merak ediyorum
sayın Başbakan terbiyeli olsaydı ne olacaktı halimiz''
şeklinde konuştu.
''TÜRBANI DA BİZ ÖZGÜR KILACAĞIZ''
Sandıktaki oylara sahip çıkacaklarını aktaran Kılıçdaoğlu,
''Sonra, 'oylar çöpten bulundu' diye yakınmayalım. Oylara
sahip çıkacağız ve halkın iktidarını kuracağız'' dedi.
Engellilerin de oylarını almak için Anayasaya madde koyulduğunu
kaydeden Kılıçdaroğlu, 63 bin engelli kadrosunun boş olduğunu,
engellileri işe başlatmak için Anayasa engelinin bulunmadığını
belirtti.
Adım adım bütün Türkiye'yi gezdiğini 58 ile gittiğini, bundan sonra
da mücadele edeceğini ve halkla iç içe olacağını söyleyen
Kılıçdaroğlu, ülkede herkesin, işçinin, memurun, esnafın,
sanayicinin yüzünün gülmesini istediklerini, bunun için siyasette
kavga istemediklerini, ancak siyasetçilerin halka hesap vermeyi
onurlu bir görev olarak kabul etmesi gerektiğini vurguladı.
Barışı ve hoşgörüyü sağlayacaklarını, kardeş kavgasını, terörü sona
erdireceklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle
sürdürdü:
''Sayın Başbakan siz türbanı da engellediniz. Söz veriyorum
türbanı da biz özgür kılacağız. Görecek sayın Başbakan. O yapmadı,
biz yapacağız. Sayın Başbakan gibi söz verip, sözün arkasında
durmayan insan değiliz. Benim adım Recep değil, adım Kemal. Halkın
Kemali'yim ben. Sözümün arkasında duracağım. İnanç sömürüsüne de
son vereceğiz. AK Partinin elinden bütün kozları alacağız. Özgür
bir ülke, mutlu, üreten Türkiye'yi beraber inşa edeceğiz. Toplumda
sevgiyi egemen kılacağız. Sevgisiz toplum olmaz. Bunlar halka
hizmet için geldiler, şimdi halka hükmediyorlar. Siz
telefonlarınızın dinlenmediğinizden emin misiniz? Telefonlarınız
dinleniyor değil mi? Buna 'demokrasi' diyorlar. Özgürlüğü
getireceğiz, dinleme saltanatına son vereceğiz. AK Parti'nin
maskesini indirmek, yöneticilerin maskesini indirmek boynumun
borcudur. Bunu yapacağım. Emin olun Bütün mücadelemiz halk için
olacak. Mutlu bir ülke için çalışacağız.''
MİTİNGTEN NOTLAR
Çağlayan Meydanı'ndaki miting, partililer ve vatandaşların
''Halkçı Kemal'', ''Başbakan Kemal'' sloganlarıyla
başladı.
Miting alanına, üzerine ''İşsizliği, yoksulluğu kader yapanlara
hayır'', ''Kaşıkla verip, kepçeyle alanlara hayır'' yazılı
pankartlar asıldı.
CHP bayrakları taşıyan partililerin üzerlerine
''AKP Anayasasına doğrusu Hayır'' yazılı tişörtler giydiği
görüldü.
Mitinge, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun eşi Selvi
Kılıçdaroğlu, CHP Genel Sekreteri Önder Sav, İstanbul İl
Başkanı Berhan Şimşek, parti yöneticileri, milletvekilleri ile bazı
sanatçılar da katıldı.
Öte yandan, miting öncesi Çağlayan'daki Adliye Sarayı
inşaatında çalışan bir grup işçi ile partililer arasında gergin
anlar yaşandı. Araya giren CHP İstanbul Milletvekili Çetin
Soysal, partilileri yatıştırdı.
Polis, işçileri uzaklaştırarak inşaatın yapıldığı şantiye alanında
güvenlik önlemi aldı.
KILIÇDAROĞLU TÜRBAN SORUNUNU NASIL ÇÖZECEK
Bu sorunun yanıtı için ikinci sayfaya geçiniz
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün gece canlı yayın
konuğu olduğu CNNTÜRK'ten Murat Yetkin ve Fikret
Bila'ya açıklamaları satır başları ile şöyle:
PKK ile pazarlık
"Hiç bir hükümet böyle bir görüşme yapsa da bunu açıklamaz.
Açıklamalar farklı yerlerden geldi ama bu açıklamalar doğrudan
reddedilmedi. Bir mutabakat arayışı var. Karşı tarafın yetkilileri
de bunu söylüyor. Devletin bu tür görüşmeler yapabileceğini bu
ülkenin Cumhurbaşkanı söyledi. Gelen bilgilere göre İmralı'ya
gidilerek bu görüşmelerin yapıldığı yönünde. Ayrıntıyı
bilmiyorum...
Türban sorunu
Biz bu sorunu çözeceğiz. Özgürlük temelinde çözeceğiz. Şu anda bir
grup arkadaşımız bu konu üzerinde çalışıyor. Şu ya da bu şekilde o
insanların okumalarının önündeki engelleri kaldıracağız.
BDP'nin Demokratik Özerklik
çıkışı
BDP'nin önerilerine sıcak bakmıyoruz
Yüzde 10 barajı
Biz yüzde 10 barajının kalkmasını istiyoruz, Başbakan istemedi.
Yüzde 7olarak öneride buunduk, ama bu tartışılabilir. Bizim
istediğimiz halkın iradesinin parlamentoya yansıması ama
yapmadılar.
Dokunulmazlık
Dokunulmazlıkların kaldıracağız dedi, ama yapmadı. Başbakan oy
almak için bir de bakarsınız yapar.
Türkiye nereye
gidiyor?
Terör örgütü istedi diye vatan bölünmez. 30 yıl gösterdi ki bu iş
askerle silahla olmuyor.
Dolmabahçedeki Büyükanıt-Erdoğan
buluşması
"Dolmabahçedeki görüşme bizimle mezara gider" dedi Sayın Başbakan.
Bu mafya ağzıdır, bu biz bu konuda tutanak bırakmıyoruz demek. O
görüşme de belki kayıt altına alınmıştır. Belki bir gün
yayınlanır.
TV'ye çıkma önerisi
Başbakan'la adı Deniz Feneri'ne çıkmış kanala da çıkarım. En aykırı
sorulara cevap veririm. saklımız yok ki...
Havuzlu villa
tartışması
Benim eleştirdiğim havuzlu villanın kaynağı nerede?. Ben bir şey
gizlemedim. Benim villam banka kredisiyle alındı, mal beyanımda
var. Eğen benim villam Başbakan'ın ki ile eşitse takas edelim, onu
bağışlayayım.
Soy-sop tartışması
Ben kimsenin boyuyla sopuyla uğraşmadım. Bülent Arınç'ın sözleri
üzerine cevap verdim kendisine. Ben mizaha havale ettim."