Kılıçdaroğlu için namus borcu
Abone olCHP'li Kılıçdaroğlu'nun hedefinde hükümet var. Terör sorununa değinen Kılıçdaroğlu yaşananlardan iktidarı sorumlu tuttu.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, ''Demokratik
yollarla iktidarı alaşağı etmek bizim namus borcumuzdur, yıkacağız"
diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, partisinin Eskişehir il teşkilatında yaptığı
konuşmada, ülkenin çok önemli bir süreçten geçtiğini belirterek, bu
süreçte herkesin, sorumluluk sahibi, sağ duyulu yurttaş olarak
hareket etmesi gerektiğini kaydetti.
CHP'nin, Cumhuriyet'in temellerinde harcı bulunan bir parti
konumunda olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''CHP, ayrışmayı değil kaynaşmayı esas alan, insanların inançlarını
ve etnik kimliklerine saygı göstermeyi kendi benliğinde içine
sindiren bir partidir. Bilinmeyen bir yol hatırasıyla karşı
karşıyız. Her şeye karşı dikkatli olmak zorundayız. Bu süreçte
sadece siyasi iktidar değil, yargı da yıprandı. Yargıyı bu süreçte
yıpratılan bir mekanizma olarak görüyor ve o çerçevede hareket
ediyorsanız tablo doğru değildir.
Diyarbakır'da ifade almayı sakınca gören anlayış, 50 bin kişinin
ortasında ifade alıyor. Böyle bir adalet yok. Söz konusu
yargılamada yargıcın baskı altında olmadığı söylenebilir mi? Sayın
Başbakan, elindeki ipleri kaçırdı. Hükümet yetkilileri 'keşke bu
olmasaydı, bir daha müsamaha etmem' gibi sözler söylüyorlar. Sanki
hükümet etmeyip olayları arkadan izliyorlar. Bu tabloyu hak
etmiyoruz. Elbette terör yenilecek, sona erecek ve bizler
birbirimizi kucaklayacağız. Terörün bitmesi için silahların
koşulsuz bırakılması gerekir. Geliyorlar, hala koşulları var.''
''DOĞU VE GÜNEYDOĞU'DA İSTİHDAM
YARATILMALIDIR''
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de fırtına öncesi sessizliğin yaşandığını öne
sürerek, toplumun, kendilerinde ciddi kaygılar yarattığını
bildirdi.
Türkiye'nin sahibinin vatandaşlar olduğunun altını çizmek
gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Demokratik yollarla iktidarı alaşağı etmek bizim namus
borcumuzdur, yıkacağız. Ayrışmayı değil kucaklaşmayı, insan
sevgisini ve hoşgörüyü bu topluma egemen kılmak zorundayız. Öfkeyi
sanata dönüştüren bir yönetim, toplumda kin tohumları eker. Devlet,
Doğu ve Güneydoğu'ya fabrikalar kurup istihdam yaratmalı. En iyi
okullarımızı oraya götürmeliyiz. Bu ortamı yaratmalıyız. İzlenen
ekonomik politikalar teröre kaynaklık etti. Bunun sorumluluğu
iktidardadır. Bizi iyi yönetemediler. Yurttaş olarak bizim de bu
işte sorumluluğumuz var. Bize en çok yalan söyleyenlere koşup oy
verdik. Bugün bütün farklılıklar bir köşeye bırakılarak birleşmek
zorundayız. Bizi yöneten dış güçlere karşı birleşeceğiz.''