Kılıçdaroğlu: Faruk Çelik'i kutluyorum!
Abone olKılıçdaroğlu, Bakan Faruk Çelik'i, Ermenek'teki maden kazası sonrası sözleri için kutladı: "Müthiş bir itiraf. Bu bakanı kutluyorum. Araya girenler arasında ayakkabı kutusu sahibi olanlar var mı?"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu , Ermenek'teki
maden kazası sonrası Bakan Faruk Çelik'in açıklamalarına dikkati
çekerek, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı da şikayet ediyor.
Kapatıyorsunuz, 50 kişi araya giriyor açtırmak için. Müthiş bir
itiraf. İtirafta bulunduğu için bu bakanı kutluyorum. Araya
girenler arasında ayakkabı kutusu sahibi olanlar var mı? Çikolata
kutusu sahibi olanlar var mı? Bakanlar var mı? Başbakanlar var mı?
Madem itiraf ediyorsun, biz de devamını getiriyoruz."
dedi.
CHP'nin Antalya'da başlayan kampında konuşan Kılıçdaroğlu,
Ermenek'ten gelen haber sebebiyle Cumhuriyet'in 91. kuruluş
yıldönümünün buruk kutlandığını ifade etti. "İsteriz ki
Cumhuriyetimiz görkemli olsun, demokrasiyle taçlandıran
cumhuriyetimiz hepimizin umudu olsun. Acıyı yaşamayalım, gözyaşı
olmasın bu topraklarda." diyen Kılıçdaroğlu, devletin akıl ve
bilimle yönetilmesi gerektiğini ifade etti.
"Devletin yönetimine aklı egemen kıldığınız, bilimi gözardı
etmediğiniz zaman, o ülkeyi iyi yönetmiş olursunuz." diyen
Kılıçdaroğlu, devletin intikam duygusuyla yönetilmeyeceğini, oy
versin vermesin bütün yurttaşların kucaklanması gerektiğini
söyledi. "Üzülerek, içim yanarak söylüyorum. Türkiye Cumhuriyeti
akılla yönetilmiyor. Akılla yönetilmeyen bir ülkede adalet olmaz,
çünkü hukuk olmaz. Akılla yönetilen bir devlette iş kazaları iş
cinayetlerine dönüşmez." ifadelerini kullandı.
İş kazalarında Avrupa'da Türkiye'nin birinci olduğunu hatırlatan
Kılıçdaroğlu, "Gönül isterdi ki ahlakta, yaşama standardında
birinci olalım. Demokraside, ahlak standardında birinci olalım. Bu
da Türkiye'nin akılla yönetilmediğini, bilimle yönetilmediğini
gösteriyor." diye konuştu.
‘MÜTHİŞ BİR İTİRAF, BAKANI KUTLUYORUM’
Kitlesel iş cinayetleri sonrası cumhurbaşkanı ve başbakanın kitle
halinde el koymaya gittiklerini dile getiren Kılıçdaroğlu,
"Cinayete el konulmaz arkadaşlar. Başlıyorlar şikayet etmeye. Sen
nerede oturuyorsun; Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, bakanlık
koltuğunda. Bu vatandaş şikayetini kime anlatacak. Akılla
yönetilmeyen bir ülke. Günlük kararlarla bir devlet yönetilmez.
Çıkıp şunu söylüyorlar, sanki hiç kabahat yok bunlarda, sendikalar
yeraltına inecek işçileri eğitmiyorlarmış. Bunu söyledikleri zaman
içimden birşey koptu. Ülkede sendika mı bıraktınız? Hangi maden
ocağında sendika var? Sen otur adam gibi eğit. Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı da şikayet ediyor. Kapatıyorsunuz, 50 kişi araya
giriyor açtırmak için. Müthiş bir itiraf. İtirafta bulunduğu için
bu bakanı kutluyorum. Başbakanlık koltuğunda oturan kişiye şunu
sormaktan kendimi alamıyorum. O bakanı çağırıp, müfettiş raporu
vardı, kapatma kararı alman gerekiyordu, kimler araya girdi, diye
sorması lazım. Abisinden izin isteyecektir muhakkak. Başbakansan
abiye muhtaç değilsin. Araya girenler arasında ayakkabı kutusu
sahibi olanlar var mı? Çikolata kutusu sahibi olanlar var mı?
Bakanlar var mı? Başbakanlar var mı? Madem itiraf ediyorsun, biz de
devamını getiriyoruz." şeklinde konuştu.
‘DEVLET AKILLA YÖNETİLMİYOR’
Ülkenin cumhurbaşkanının 'Bu işin fıtratında var' dediğini dile
getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Peşinen yer altında
yatanların cenaze namazını kılıyoruz. Niye sadece Türkiye'de var,
Almanya'da yok, İspanya'da yok, niye sadece Türkiye'de var. Bu neyi
gösteriyor, devletin akılla yönetilmediğini gösteriyor. Bu tür
felaketlere zemin hazırlarsınız, kapı aralıyorsunuz. Bir devleti
akılla yönetecek kişileri iktidara getirin. Alınganlık gösterebilir
AKP 'ye oy verenler alınabilir. Sözüm oy verenlere değil, o oyların
aklını yerine getirmeyip devleti akılla yönetemeyenleredir benim
sözüm. Hepimiz aklımızı başımıza toplayacağız. Ülke yönetimi sorun
üretiyor. Devleti akılla yönetecek olan kadrolara teslim
edeceğiz.
‘CHP İKTİDARINDA HİÇBİR MEDYA GRUBU…’
Havuz medyasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, "Bir sözüm de havuz
medyasına. Bu medya grubunun manşetleri farklı. Hedefe patronları
koymuşlar. Bu patronu asmak kesmek lazım. Onları ben çok iyi
anlıyorum, iktidarı korumaları gerektiğini de anlıyorum. Dediğini
de biliyorum. İktidar giderse bir daha telefon edemeyeceklerini de
çok iyi biliyorum. Hedefe patronları koymuşlar. Bütün
vatandaşlarıma sesleniyorum. Şu soruyu kendinize sorun. Patron
kötü. O patrona ruhsatı veren kim? Fransızlar mı? ABD'liler mi? CHP
mi? O ruhsatı verenler iktidar koltuğunda oturanlardır. İş
cinayetlerine ortam hazırlayanlar, iktidar koltuğunda oturanlardır.
İktidardan beslenenler iktidarı eleştiremezler. CHP iktidarında
hiçbir medya grubu devletin hazinesinden beslenemeyecektir."
dedi.
‘O BAKANIN YAPACAĞI TEK ŞEY…’
"Akılla yönetmenin bir başka aralığı daha vardır. Siyasi
sorumluluğun temelinde siyasal ahlak yatar." diyen Kılıçdaroğlu,
"Bir bakan çıkıp ben maden ocağını kapatıyorum, araya giriyorlar
açmak zorunda kalıyorum derse siyasi ahlak gereği o bakanın
yapacağı bir tek şey vardır. Görevinden ayrılmak. Cumhuriyet
erdemdir, fazilettir. Cumhuriyet faziletse o koltuktan ayrılacaksın
kardeşim. Kendine, ailene saygı duyuyorsan, yeraltında
kurtulmalarını umutla beklediğimiz o işçilere saygı duyuyorsan, bu
hükümetten çekileceksin kardeşim. Birilerinin ihtiraslarına ben
teslim oldum, işçilerin sorumluluğu bana aittir diyeceksin ve
çekileceksin. Akılla yönetilen bir ülkede, siyasi ahlakın kuralları
çalışır. Bir devletin akılla yönetilmesi lazım Bir kişinin aklıyla
değil, ortak akılla yönetilmesi lazım. Akılla yönetilen ülkede
çalışanların hakları vardır, o haklar bizim ülkemize özgü haklar da
değildir. Bütün demokrasilerde işçilerin hangi hakları varsa bizim
ülkemizde de aynı hakları olması lazım. İster yeraltında, ister
denizde ister yerüstünde çalışsın, her -işçinin çalışma konumlarına
göre belirlenmiş standartlar vardır." diye konuştu.