Kılıçdaroğlu 'çatışma neredeyse bitti' deyip çağrı yaptı
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriyeli sığınmacılarla ilgili olarak “Bir sorunumuz yok, onlarla. Ama Suriye’de çatışma dönemi neredeyse bitti. Bu kardeşlerimizin artık kendi ülkelerine dönmeleri lazım” dedi.
Kılıçdaroğlu, Gaziantep temasları kapsamında Best FM'de "Ufuk
Karcıyla Konuşan Türkiye" programında yıllarca Maliye Bakanlığında
görev yaptığını, o yüzden gerekli bilgiye sahip olduğunu,
partisinin seçim bildirgesini de akademisyen, bürokrat ve
bankacıların desteğiyle hazırladıklarını söyledi.
"Asgari ücret net 2 bin 200 lira olacak, bu mümkün. İşveren açısından da mümkün, çünkü vergisiz olacak." diyen Kılıçdaroğlu, bu rakamın işverene ekstra bir yük getirmeyeceğini ifade etti.
Seçim bildirgelerinin üretim ve insan odaklı olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Onların seçim bildirgeleri rant odaklı. Son 16 yılda dışarıdan aldığımız borç nedeniyle ödediğimiz faiz 151 milyar dolar. Yani bu ülkenin insanları asgari ücretliler de dahil olmak üzere, faiz olarak dışarıdaki bir grup insana 151 milyar dolar faiz ödedik. Borçla bu ülkeyi kalkındırırsanız buraya gelir. Bunlar 'faiz lobisi' dediğimiz olay." diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, yeni iş alanları oluşturulması gerektiğini
belirterek, şöyle devam etti:
"Bugün izlenen ekonomiye biz 'beton ekonomisi' diyoruz. Yani her
şeyi inşaata gömüyorsunuz. İnşaat bitiyor herkes işsiz. Biz
söylediğimiz üretim ekonomisi. İşçi düzenli çalışacak. Biz yok
konut yapılmasın, yol yapılmasın demiyoruz. Ama ağırlığın üretime
verilmesi lazım. Sadece sanayide değil, tarımda da üretmesi lazım.
Üniversitelerin bilgi, esnafın hizmet üretmesi lazım. Bunu
yapabilirsek işsizlik gerçek mücadeleyi gerçekleştirmiş
oluruz."
EĞİTİM KONUSU
Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri durumunda 1 yıl içinde 180 bin
öğretmen atayacaklarını, bu sayede öğretmeni olmayan okullardaki
sorunu da çözüme kavuşturacaklarını söyledi.
Öğretmen yetiştiren kurumların da yeniden ele alınması gerektiğine değinen Kılıçdaroğlu, "Öğretmenler Meslek Kanunu" çıkaracaklarını ve hiçbir öğretmenin yoksulluk sınırının altında maaş almayacağını taahhüt etti.
Milli Eğitim Bakanlığının 16 yılda 14 kez eğitim politikası
değiştirdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Dünyanın hiçbir ülkesinde kendi çocuklarını kobay olarak kullanan
hiçbir devlet yoktur. Ama biz 16 yılda kendi çocuklarımızı kobay
olarak kullandık. Bakanına göre eğitim politikası değişti. Oysa
eğitim politikası millidir ve evrensel değerleri içermesi lazım.
Ezbere dayalı, bir yarış atı gibi sınavdan sınava çocukların
sokulduğu bir düzende sağlıklı bir gelişmeyi sağlayamayız, çağdaş
uygarlık seviyesini yakalayamayız. 16 yıldır ülkeyi yönetiyorlar.
16'ncı yılın sonunda geldiğimiz nokta şu; bu ülkenin çocukları
yüzde 90'ı niteliksiz okullara gidiyor. Bu kavram bana ait değil.
Sayın Milli Eğitim Bakanı'na ait. Eğer 16 yılın sonunda bu ülkenin
çocuklarının yüzde 90'ı niteliksiz okullara gidiyorsa hepimizin
oturup bir düşünmesi gerekiyor."
Kılıçdaroğlu, medyanın bağımsız olmasını ve gerçekten topluma doğru bilgileri aktarması konusunda projeleri olduğunu, Muharrem İnce'nin Cumhurbaşkanı, CHP'nin de parlamentoda çoğunluğu elde ettiği zaman, Türkiye'nin medya açısından da ekonomi açısından da eğitim, sosyal devlet ve dış politika açısından da çok güzel açılımlar gerçekleştirileceğini bildirdi.
SURİYELİ MESELESİ
Kılıçdaroğlu, neredeyse 81 ilin tamamında Suriyeli sığınmacı
bulunduğunu, bu nedenle bazı sorunların oluşabildiğine işaret
ederek, bunu çözmenin yolunun "Ortadoğu Barış ve İşbirliği
Teşkilatı"nı (OBİT) kurmaktan geçtiğini vurguladı.
Türkiye'deki Suriyelileri kendi ülkelerine göndermek zorunda
olduklarını anlatan Kılıçdaroğlu, bu konuda Esed ile görüşülüp
görüşülemeyeceği yönündeki soruya şu cevabı verdi:
"Elbette, uluslararası ortak bir sözleşmeye dayalı teşkilat
kuruyorsanız zaten Esed ile görüşülecek, Irak ile de... Türkiye
gerçek anlamda bölgesine hakim bir güç olacak. Suriye'nin iç
işlerine neden müdahale ediyoruz. Irak'ın iç işlerine neden
müdahale ediyoruz, asla etmemeliyiz. Biz onlarla oturup barış,
kardeşlik ve dostluk ekseninde bir araya gelmeliyiz."
Kılıçdaroğlu, Suriyeli sığınmacıların ülkelerine gönderilmesi
halinde can güvenliklerinin nasıl sağlanacağı ve Esed yönetiminin
gelenleri kabul edip etmeyeceğine ilişkin soru üzerine de "Siz
oturacaksınız, yeniden görüşeceksiniz. Suriye'ye gidecek kişiler
zaten Suriye vatandaşı. Gelen Suriyelilere 'Ben bunları kabul
etmiyorum veya kabul ediyorum' diye bir yöneticinin özelliğinin
olmaması lazım. Ayrıca dışlama anlayışının olmaması gerekir. Bunlar
Suriyelidir, nitekim büyük bir kısmı bayram dolayısıyla ülkelerine
gidiyor. Esed şimdi karşı mı çıkıyor? Suriye'de savaş bitecek, yine
oraya gidecekler, evleri onarılacak, hastaneleri yolları olacak.
Türkiye onlara yardım edecek. Onlar da bayram da veya tatilde
Türkiye'ye gelecekler." diye konuştu.
FAİZ LOBİSİ İDDİASI
Türk lirasının sürekli değer kaybettiğini anlatan Kılıçdaroğlu,
"Neden kaybetti? Nedeni şuydu; faiz lobileri dediler ki 'faizleri
yükseltin, sizin verdiğiniz faiz bize yetmiyor.' Erdoğan da
'yükseltmem' dedi ve sonuçta ne oldu, 3 puan artırmak zorunda
kaldılar. Dolayısıyla alacakları faiz daha fazla."
değerlendirmesinde bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayları
İnce'ye yeterince destek olmadığı yönündeki iddialara ilişkin de şu
açıklamada bulundu:
"Muharrem Bey'i seviyoruz ve destek oluyoruz. Bakın, Sayın İnce
cumhurbaşkanı adayı olduğunda göğsündeki rozeti çıkarıp bana emanet
etti. Ben de ona Türk bayrağı olan bir rozet verdim. Dolayısıyla
Muharrem İnce sadece CHP'nin değil 80 milyonun cumhurbaşkanı olmak
istiyor. Diğer adaylardan farkı bu. Onu -çok parti kimliği öne
çıkmış değil- 80 milyonun cumhurbaşkanı, tarafsız, devletin
sigortası olarak görmek istiyoruz. Gerçek de böyle olmalı. Yan yana
görünsek ne olur görünmesek ne olur? Bizim arzu ettiğimiz
cumhurbaşkanı profili 80 milyonun cumhurbaşkanı. 80 milyonu bir
arada tutan bir çimento olarak görmek istiyoruz. Biz öyle bir
tabloyla bakıyoruz."