Kesik kol davası 17 yıldır sürüyor
Abone olSiverek'in Divan köyünde 1988 yılında 11 yaşındayken atla gezindiği sırada yüksek gerilim hattına kapılan ve kolunu kaybeden genç adamın davası hala sonuçlanamadı.
Şanlıurfa'nın Siverek İlçesi'nde 1989 yılında başlayan kesik kol
davası hala sonuçlanamadı. Siverek İlçesi'ne bağlı Divan Köyü'nde
19 Eylül 1988 tarihinde 11 yaşındayken atla gezindiği sırada köy
dışından geçen yüksek gerilim hattına kapılan ve sol kolu ile sol
ayak parmakları kopan Hüseyin Müjdeci (27), Avukatı M. Ali Yüzer
aracılığıyla 18 Eylül 1989 tarihinde TEDAŞ aleyhine Siverek Asliye
Hukuk Mahkemesi'nde 30 milyon lira maddi, 5 milyon lira manevi
tazminat davası açmıştı. 4 yıl yapılan yargılama sonunda Siverek
Asliye Hukuk Mahkemesi, 23 Kasım 1993 tarihinde dosyayı
'görevsizlik' kararıyla Gaziantep İdare Mahkemesi'ne gönderdi.
Gaziantep İdare Mahkemesi olayda sol kolu ile ve sol ayak
parmaklarını kaybeden mağdur Hüseyin Müjdeci'ye, 30 milyon lira
tazminat ödenmesini karara bağladı. Davayla ilgili temyiz
başvuruları sonrası Danıştay 10. Hukuk Dairesi, davanın Gaziantep
İdare Mahkemesi'nde yeniden ele alınarak, kararın "Mağdur Hüseyin
Müjdeci'ye TEDAŞ'IN 400 milyon lira maddi, 125 milyon lira da
manevi tazminat ödemesi" şeklinde düzeltilmesine karar verdi.
Danıştay 10. Hukuk Dairesi'nin düzeltmesini ele alan Gaziantep
İdare Mahkemesi, eski kararında direterek, mağdura 30 milyon lira
tazminat verilmesini karara bağladı. Danıştay 10. Hukuk Dairesi'nin
karar düzeltme isteğine rağmen Gaziantep İdare Mahkemesi'nin önceki
kararında direttiğini söyleyen mağdur Hüseyin Müjdeci'nin avukatı
Mehmet Ali Yüzer, kararı yeniden temyiz etmek için müracaatta
bulunduklarını söyledi. Kamuoyunda 'kesik kol davası' olarak
bilinen davayla ilgili dosyanın son olarak Danıştay İdari Dava
Daireleri Kurulu'na gideceğini belirten Avukat Mehmet Ali Yüzer,
"Artık Türkiye'de iç hukuk yolları tükenmek üzere. 11 yaşında
yaşadığı kaza sonrası bir elini ve ayağının bir parmağını kaybeden
müvekkilim kaza sebebiyle çok mağdur oldu. Mahkemenin belirlediği
30 milyon tazminat, bu mağduriyetin yanında çok komik kalıyor. Onun
için biz iç hukuk yollarının tükenmesi sebebiyle bu davayı Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) götüreceğiz" dedi. Avukat Yüzer,
"Olay tarihinde müvekkilim 11 yaşlarında bir çocuktu. Şu anda
müvekkilim 28 yaşındadır. Toplam 35 milyon lira tazminat talebinde
bulunduğumuz zaman bu parayla 10 kamyon satın alınabilirdi. Biz
müvekkilimizin mağduriyetini gidermek ve günün koşullarına uygun
olan tazminat miktarını alabilmek amacıyla AİHM'ye gideceğiz.
Olayda TEDAŞ'ın kusurlu olduğu mahkeme kararıyla kesinleşmiştir.
Yüksek gerilim hatlarının yer yüzeyinden en az 6-7 metre yüksekte
olması gerekirken müvekkilimin mağdur olduğu yerde yüksek gerilim
hattının yerden yüksekliği 2,5 metredir. Mahkeme olayda TEDAŞ'ı 7/8
oranında kusurlu görmüştür" diye konuştu. Olay tarihinde 11 yaşında
olduğunu, aradan geçen 17 yıla rağmen davasının sonuçlanmaması
sebebiyle borçlanarak kendisine 3 milyar liraya bir protez kol
taktırdığını söyleyen Hüseyin Müjdeci, mağduriyetinin giderilmesi
için AİHM'ye gideceğini belirtti. Mahkemenin belirlediği 30 milyon
lirayla günümüz koşullarında değil protez, pazarda alışveriş
yapmanın bile zor olduğunu ifade eden Müjdeci, "Bir kolun bedeli 30
milyon olur mu?" diye sordu.