Kenan Evren'den çarpıcı açıklamalar
Abone olABD Başkanı Bush'u bir kovboya benzeten Evren Paşa, büyük devlet öreneği olarak da Osmanlı'yı gösterdi.
Büyük devlet özür dilemez Osmanlı kimden özür diledi Yedinci
Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in Bodrum Yalıkavak'taki villasının
bahçesine ilk adımımızı atmıştık ki, bir anda ‘‘Harbiye Marşı’’
çalmaya başladı. Kendi kendimize ‘‘Avrupa Birliği, uyum paketleri,
Kopenhag kriterleri, ama ne olur ne olmaz’’ diye düşünürken bir de
ne görelim, Evren Paşa bize bakıp kıs kıs gülmüyor mu?.. Meğer
yüreğimiz acımasız Bodrum sıcağında yok yere ağzımıza gelmiş. Evren
Paşa ‘‘Benim telefonumun zili Harbiye Marşı'dır, benden başka
kimsede de yoktur’’ dedi de, içimiz rahat etti. Paşa'nın o andaki
yüzünü görmeliydiniz, nerede 12 Eylül'ün o astığı astık, kestiği
kestik güçteki lideri, nerede bu muzip Alaşehirli afacan... Kenan
Evren, siz bu satırları okurken Bodrum Yalıkavak'taki villasından
ayrılıp Marmaris Armutalan'daki villasına intikal etmiş olacak.
Bodrum tatilini kısa kesmesinin nedeni, Marmaris'te yaptırdığı
Kenan Evren Ana ve İlköğretim Okulu'na lise bölümünün de ekliyor
olması. Ekimin ilk haftasında açılışını Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'in yapacağı liseyi Almanya'dan getirttiği son model
bilgisayarlarla donatmış. Hepsi iyi güzel de, bir zamanların
‘‘kartal’’ ihtilal lideri son siyasal gelişmeler, askeri olaylar
için bakalım neler söylüyor. Süleymaniye olayı çok çirkin -
Süleymaniye olayı o kadar çirkin bir olay ki, Amerikan ordusuna
yakıştıramıyorum. Bana öyle geliyor ki, bu olay Amerikan ordusunda
bize karşı büyük nefreti olan bir kesimin veya bir komutanın işi.
Yoksa Amerikan hükümeti bunu böyle yapın demez, mümkün değil. Bunu
yapanlar sözde tezkere meselesine karşı bizden hınç çıkarmaya
çalıştı. Onlar zannettiler ki, Türk Silahlı Kuvvetleri ağırlığını
koysaydı tezkere geçerdi. Silahlı Kuvvetler'in böyle bir ağırlığı
koyması doğru değildi, ayrıca niye koysun? Türkiye'nin siyasi
durumunu asker mi yönetiyor, fikrini söyler, o başka. Olaya karşı
bizim hükümet ve genelkurmayın gösterdiği tepki yerinde, başka ne
yapsın? Amerika, olaydan duyduğu büyük üzüntüyü diye getirdi, özür
dilemediler ama, yaklaştılar. Süsoy, dünyaya hükmeden bir devletin
özür dilemesi çok zor. Osmanlı İmparatorluğu döneminde hangi
padişah kimden özür diledi? Bu olayın Türk-Amerikan ilişkilerini
bozmaması lazım, bizim de onlara ihtiyacımız var, onlar da bize
muhtaç. Avrupa Birliği'nin ne yapacağı hálá belli değil, bizi
alacak mı, almayacak mı meçhul. Güya 2011'de alacaklarmış, o zamana
kadar neler olur bilemeyiz. Türk ordusu Irak’a gitmesin -
Amerika'nın Irak'a karşı yaptığı harekata iştirak etmedik, ayrıca
onlar da başlangıçta ‘‘Türk Ordusu içeri girmesin, bize sadece
geçiş hakkı, destek verin’’ dedi. Bunun da sebebi, Kürtlere
yaranmak, çünkü onlar bizi istemiyordu. Ne değişti de Amerika şimdi
bizim ordumuzu istiyor, çünkü sıkıştı. Bu işi başarabilecek kim
var, Türk ordusu; PKK'yla mücadeledeki başarısı ortada. Bana göre
‘‘Türk ordusunu Irak'a alalım, böylece daha az Amerikan askeri
ölür’’ diye düşünüyorlar. Benim gönlüm Türk ordusunun Irak'a
gitmesini istemiyor, başlangıçta girmedik şimdi ne işimiz var?
İnsani yönden bir yardıma katkımız olacağına inansam amenna. İşin
içyüzünü tam bilmiyorum; ama eğer ‘‘Amerikan askeri öleceğine Türk
askeri ölsün’’ diye bir kuvvet isteniyorsa ona karşıyım. Eğer oraya
gidip de Amerikalıların uğradığı durumlara düşersek Türkiye'de
sesler yükselmeye başlar. Genelkurmay , Milli Savunma'ya bağlanamaz
- Genelkurmay Başkanlığı'nın Milli Savunma Bakanlığı'na
bağlanmasını katiyen kabul etmem, hiçbir asker de etmez. Adnan
Menderes zamanında bu denendi, ordu politikaya alet edildi. Ben o
zaman binbaşıydım, tayinlerin, terfilerin çoğu politik makamların
isteklerine göre yapıldı. Ben Genelkurmay Başkanıyken Brüksel'e
askeri komite toplantılarına her gittiğimde öteki ülkelerin
genelkurmay başkanları bizi kıskanır, ‘‘Keşke biz de sizin gibi
olsak’’ derlerdi. Gaye Silahlı Kuvvetleri onore etmek mi, yoksa
küçültmek, aşağılamak mı? Şunu herkes bilsin, Türk Silahlı
Kuvvetleri AB'nin karşısında değil, buna yüzde yüz, adım gibi
eminim. Silahlı Kuvvetler asla Batı’ya yönelmiş bir Türkiye'nin
karşısında olamaz. MİT beni istedi - Milli Güvenlik Kurulu'nun çok
büyük faydası var, bunu sivil sektör de kabul ediyor. Biz 1982
Anayasası'nda ‘‘icra’’ demedik, ‘‘kararları yerine getirilir’’
demedik. Bunu kendi aramızda tartıştık, öyle deseydik MGK hükümetin
yerine geçerdi. Onun için ‘‘Öncelikle dikkate alınır’’ dedik, bu
demek değil ki muhakkak yapılsın, nitekim yapmadıkları da oldu.
Genel sekreterin asker veya sivil olması bence önemli değil. Bir
zamanlar MİT müsteşarları da, yardımcıları da hep askerdi, çünkü
istihbarat konusunda yetişmiş elemanlar askerde vardı. Mesela ben
binbaşıyken zamanın müsteşarı beni MİT'e istedi ama, Genelkurmay
vermedi. Ama artık ‘‘Onu da asker yapsın, bunu da asker yapsın’’dan
vazgeçelim. İşte şimdiki MİT Müsteşarı kendi içinden çekirdekten
yetişmedir. Bush kovboy gibi - Başkan Bush iktidara geldiğinden
beri kovboy gibi hareket ediyor, dünyaya meydan okuyor. İsterse
bütün dünya karşımıza çıksın, onu da ezeriz, bunu da ezeriz diyor.
Olmaz böyle şey, yürümez; dünyanın dengesini bozmaya hakkı yok.
Birleşmiş Milletler'i kuran kendi ülkesi, her konu orada
konuşuluyor da bu niye konuşulmadı? Suriye, İran da bu işin içine
girer de, fiyaskoyla neticelenirse Bush gider. Bak Irak'ta da
hiçbir şey bitmedi, şimdi sivil harp, gerilla var. Bunun sonucu
Amerikan kamuoyunda da söylenmeler başladı. Talabani tam bir
fırıldak - Özal cumhurbaşkanıyken Körfez olayları sırasında
Marmaris'te beni ziyarete gelmişti. ‘‘Biz de iştirak edelim mi,
etmeyelim mi?’’ diye sordu; baktım kendisi girme taraftarı. ‘‘Sakın
ha, bu işe bulaşmayın, girerseniz bir daha çıkamazsınız’’ dedim. Bu
Araplar bakarsınız şimdi birbirlerine düşmandır, böyle bir durumda
dost olup size karşı birleşiverirler. Böylece bütün Arap álemini
karşımıza alırız. Kerkük'ü Amerika bize verir mi, gayesi zaten
İran'dakiler dahil bütün petrol kaynaklarını ele geçirmek. Ayrıca
Talabani'ye güvenmek de katiyen doğru değil, fırıldak gibi bir
adam. Barzani ona göre biraz daha ağırbaşlı ama, onun da maksadı
öteki gibi Kürt devleti kurmak. Amerika zaten uzun senelerden beri
orada bir Kürt devletinin kurulmasını istiyor, maksat Irak'ı
küçültmek.