Kenan Evren : 'Asmayalım da besleyelim mi?'

Abone ol

12 Eylül Davası'nda yargılanan Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya için müebbet hapis cezası çıktı. Akıllara Evren'in meşhur lafı geldi.

12 Eylül 1980 günü Türkiye tank sesiyle uyandı ve zihinlere travma yapan darbenin ismi Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya ile tanıştı, bugün ise Evren ve Şahinkaya için 12 Eylül davasında karar çıktı her ikisi de müebbet hapis cezası aldı.

Evren'in aldığı cezayla birlikte akıllara yaşını büyülterek astığı gençler ve onlar için söylediği 'Asmayalım da besleyelim mi?" sözü geldi.

Peki Kenan Evren kimdir? Türkiye'nin tarihinde böylesine derin travma yaratan 1980 darbesini nasıl yapmıştı? İşte Evren'in geçmişi;



TÜRK HALKI BU SÖZÜ UNUTMADI;

ASMAYALIM DA BESLEYELİM Mİ?


Evren, darbe sonrası eylem ve söylemleriyle çok tartışıldı.

19 Mart 1980 tarihinde yaşı büyütülerek idama mahkûm edilen Erdal Eren'in infaz kararı Yargıtay tarafından iki kere iptal edilmiş olmasına rağmen Milli Güvenlik Konseyine onaylattı.

Bu kararını Muş gezisinde nefretle hatırlanan şu sözlerle izah etmişti;

-"Şimdi ben, bunu yakaladıktan sonra mahkemeye vereceğim ve ondan sonra da idam etmeyeceğim, ömür boyu ona bakacağım. Bu vatan için kanını akıtan bu Mehmetçiklere silah çeken o haini ben senelerce besleyeceğim. Buna siz razı olur musunuz?"

Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki üçüncü askeri darbeyi gerçekleştirdikten sonra 7. Cumhurbaşkanı olan Kenan Evren, 17 Temmuz 1917'de Manisa Alaşehir'de doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Alaşehir, Manisa, Balıkesir ve İstanbul'da sürdürdü ve Maltepe Askerî Lisesi'nden mezun oldu.

1938 yılında Kara Harp Okulu'nu, 1949 yılında Harp Akademisi'ni bitirdi. Topçu subayı ve kurmay subay olarak Silahlı Kuvvetler'in çeşitli kademelerinde görev yaptı. Dokuzuncu Kore Türk Tugayı'nda yer aldı.

SAĞ-SOL ÇATIŞMASIYLA DARBEYE GİTTİ

Evren'in Genelkurmay Başkanlığı'na geldiği 1978 yılıyla başlayan süreç, Türkiye'de sağ-sol çatışmasının en kanlı halini aldığı dönemdi. Ülkede sonu gelmeyen siyasi cinayetler ve faili meçhuller, bitmek bilmeyen öğrenci olayları genel görüntüyü veriyordu. Siyasi kamplaşmanın yanısıra, Anadolu'da Alevi-Sünni gerilimi de gittikçe tırmanıyordu.

Evren'e 12 Eylül 1980 darbesinin kapılarını açan da, ülkede akan kanın durdurulamaması ve kaos ortamının düzelmiyor oluşuydu. Şiddetin her geçen gün tırmanması, 'askerin yönetime el koyması fikrinin' daha da güçlenmesine yol açtı.

MARAŞ OLAYLARINI FIRSAT BİLGİ

Evren ve diğer komutanların elini güçlendiren son kanlı olaylar, 1978 Aralık ayında Kahramanmaraş'ta yaşandı. Yaklaşık 100 Alevinin hayatını kaybettiği olayların ardından, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, Evren'i çağırarak Kahramanmaraş'taki olaylardan dolayı bazı illerde sıkıyönetim ilan etme kararını bildirdi.

Sıkıyönetim ilanı, askerin nüfuzunun artması için kaçınılmaz bir fırsattı. Bu gelişmenin ardından Genelkurmay ülkenin içinde bulunduğu durumla ilgili daha fazla söz sahibi oldu.

ÖNCE UYARI MEKTUBU VERDİ

27 Aralık 1979 tarihinde Evren'in liderliğindeki Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), tüm kuvvet komutanlarının imzasıyla dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e, ülkenin gidişatıyla ilgili bir 'uyarı mektubu' verdi.


12 EYLÜL 1980 SABAHI DARBE YAPTI

Çatışmaların sürmesi sonucunda kaçınılmaz son olarak görülen askeri darbe 12 Eylül 1980 tarihinde gerçekleşti. Türkiye halkı sabah tank sesiyle uyandı, bütün sokaklar askerler tarafından tutulmuştu.

CIA ŞEFİ : BİZİM ÇOCUKLAR DEMİŞTİ

12 Eylül gecesi asker harekete geçmeden dakikalar önce, dönemin ABD Ankara Büyükelçiliği, darbeyi Merkezi Haberalma Ajansı (CIA) Türkiye Masası Şefi Paul Henze'e "Bizim çocuklar başardı" sözüyle duyurdu.

Genelkurmay Başkanı Evren, TRT'den yayınlanan açıklamasındaki "Türkiye Cumhuriyeti'ni kollama ve koruma görevini yüce Türk Milleti adına emir ve komuta zinciri içinde ve emirle yerine getirme kararını almış ve ülke yönetimine bütünüyle el koymuştur" ifadesiyle ülke yönetiminin başına geçti.

İŞTE EVREN'İN O GÜN YAPTIĞI KONUŞMA

Evren, Türkiye Cumhuriyeti'nin 7. Cumhurbaşkanı ve kuvvet komutanları tarafından oluşturulan Milli Güvenlik Konseyi'nin (MGK) başkanı olarak, 1983 genel seçimine kadar ülkeye ilişkin tüm kritik kararları aldı.

1982 DARBE ANAYASASI

'Darbe anayasası' olarak bilinen anayasanın oylanması için 7 Kasım 1982 yılında yapılan referandum öncesinde halkı, hayır anlamına gelen 'mavi' renkte oy kullanmaması konusunda defalarca uyardı. Sonuç olarak 1982 Anayasası, yüzde 91.37'lik oy oranıyla kabul edildi, Evren de cumhurbaşkanı seçilmiş oldu.

EMRETTİ BİRİNCİ LİGE TAKIM ÇIKTI

Evren, darbe sonrasında yaşamın her alanında tartışılan kararlar aldı. Birinci Futbol Ligi'nde başkenti mutlaka bir takımın temsil etmesini istedi ve 1980-81 sezonunda Türkiye Kupası'nı kazanan Ankaragücü'nün birinci lige çıkmasını sağladı.

HALK TOKATINI İLK SEÇİMDE ATTI

Siyasi partilerin yeniden kuruluşunun ardından 1983 yılındaki seçimlerde, emekli orgeneral Turgut Sunalp tarafından kurulan Milliyetçi Demokrasi Partisi'ni (MDP) destekledi. Televizyondan yaptığı konuşmalarla halka MDP'ye oy vermesi için çağrıda bulundu.

Ancak Evren'in planları bu kez tutmadı ve MDP, Milli Güvenlik Konseyi'nin izin verdiği üç siyasi parti arasında en az oy toplayan parti oldu. Turgut Özal'ın başında bulunduğu Anavatan Partisi (ANAP) ise yüzde 45 oy oranı ve 211 sandalyeyle tek başına iktidara geldi.

1983 yılı seçimlerindeki yenilgi sivil yönetime geçiş ve askerin nüfuz kaybı için kritik bir dönüm noktasıydı.

Evren'in cumhurbaşkanlığı görevi, 1989 yılında sona erdi. 1982 Anayasası sayesinde darbeci komutanlar yargı sürecinden kurtuldu.

EMEKLİLİKTE RESSAMLIK

Eski Genelkurmay Başkanı, görev süresinin dolmasının ardından emeklilik hayatını güney sahillerinde geçirdi.

Evren ve darbe döneminin Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya anayasa referandumu sonrasında 12 Eylül davası ile yıllar sonra yargı önüne çıktı. Türk halkı 34 yıl sonra darbenin hesabını sordu ve Evren ile Şahinkaya'yı müebbete mahkum etti.

Günün Önemli Haberleri