Kemal Anadol, Kılıçdaroğlu'nu bombaladı
Abone olCHP eski Grup Başkanvekili Kemal Anadol, İzmir'den önseçime girecek Kemal Kılıçdaroğlu'na sert tepki gösterdi, oy vermeyeceğini açıkladı.
CHP eski Grup Başkanvekili Kemal Anadol, İzmir'den
önseçime girecek olan Kemal Kılıçdaroğlu’na sert tepki gösterdi,
Karşıyaka üyesi olarak 29 Mart’ta Kılıçdaroğlu’na oy vermeyeceğini
açıkladı.
CHP eski Grup Başkanvekili Anadol, Kılıçdaroğlu'nun Tunceli'den aday olmasını isteyerek, "Kılıçdaroğlu’nun ön seçime girme kararını yerinde ve isabetli buluyorum. Ancak önseçime gireceği ili doğru seçtiği kanısında değilim. Çok partili yaşamımızda geleneksel hale gelen uygulama parti liderlerinin kendi memleketlerinde önseçime ve seçime girmesidir. İsmet İnönü’nün Malatya’dan, Adnan Menderes’in Aydın’dan, Süleyman Demirel’in Isparta’dan, Deniz Baykal’ın Antalya’dan aday olması gibi. Sayın Kılıçdarıoğlu son kurultayda kendini ‘Dersimli Kemal’ olarak takdim etmişti. Önseçime ve seçime cumhuriyetin koyduğu adla Tunceli ilinden girse çok isabetli olurdu kanısındayım" dedi.
OY VERMEYECEĞİM
CHP eski Grup Başkanvekili Anadol, Kılıçdaroğlu'nun bazı açıklamalarına duyduğu tepkiyi dile getirerek, cumhurbaşkanı adayının kimseye sorulmadan belirlendiğini, seçimlerde yenilgiye uğrandığını öne sürdü. Anadol oy vermeme gerekçelerini şöyle anlattı:
"Kılıçdaroğlu, ‘Geçmişle yüzleşelim’ sloganı tamamen T.C.’nin
kuruluş döneminin karalanmasına dönük bir kampanya iken sayın
Kılıçdaroğlu, 'AKP ile mücadele ederken, kendimi 1930’ların
dönemiyle mücadele ediyor sanıyorum’ demişti. Kılıçdaroğlu, anayasa
referandumunda, 'Türban sorununu ben çözerim' demişti. Şimdi
türbanın üniversite öğrencileri için değil milletvekilleri için
çözüldüğü anlaşılmıştır. Kılıçdaroğlu türbanlı AKP’li kadın
vekilleri meclise girdiği gün, 'bu akşam hayatımın en mutlu anını
yaşıyorum’ diyebilmiştir. Kılıçdaroğlu Diyarbakır’da 'Biz 30’ların
40’ların CHP’si değiliz’ diyerek cumhuriyet kazanımlarına gölge
düşürmüştür. Partiye alelacele bir kararla milletvekili, grup
başkan vekili, parti sözcüsü, genel sekreter, genel başkan
yardımcısı, PM üyesi yaptığı kişiler partiden ayrılırken örgütten
ve de kamuoyundan özür dileyeceği yerde kendi seçtiği insanları
suçlaması da Kılıçdaroğlu’nun ironik bir çelişkisidir.
Kılıçdaroğlu, benim de başkanlığını yaptığım kurultayda CHP
tarihinde görülmemiş bir ittifakla genel başkan olmuş ama geçen
2010 referandumu, 2011 genel seçimleri, 2014 yerel seçimleri ve de
Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tamamında CHP’li
yurttaşların başı öne eğilmiş, CHP hiç de hak etmediği yenilgilere
uğramıştır. Bunun baş sorumlusu sayın Kılıçdaroğlu’dur. Parti
tarihinde görülmeyen bir biçimde, partinin yetkili kurullarını hiçe
sayarak sadece üç kişinin bildiği bir kişiyi cumhurbaşkanı adayı
ilan ederek, Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığının önünü açmıştır.
Çatı aday projesi konusunda önceki dönemlerde görev yapan 50
milletvekili ve bakanın imzalı uyarısına rağmen Ekmeleddin
İhsanoğlu kararında ısrar eden Kılıçdaroğlu, yenilginin ardından
hesap vermekten kaçınmıştır. Bütün bunları düşünerek, vicdanımın
sesine uyarak 29 Mart önseçiminde sayın Kılıçdaroğlu’na üzülerek oy
vermeyeceğim."