Onu Elazığ depreminde tanıtık. Depremde yerle bir olmuş kerpiç evlerinin enkazında annesini ararken tanıtık Keko'yu... Henüz sekiz yaşındaydı... Felaket, ondan aynı gece yanı başındaki annesi ve kardeşini almıştı. Ağlarken, anne diye haykırırken tüm Türkiye'yi gözyaşlarına boğdu. Depremin kerpiç evleri kâğıttan kuleler gibi yıktığı Okçular Köyü'nde felaketin boyutunu görmeye gelenlerin de ilk uğradığı isim oldu Keko... Önce Erdoğan... Ardından da Baykal ziyaret etti Keko'yu... Hatta Keko'nun Baykal amcasından bir isteği daha oldu. Kulağına fısıldadı Keko... O fısıltı sonra medyaya paslandı... Sarıgül'de Keko'yu ziyaret eden isimler arasında yer aldı. Medyaya pozlar verilirken teselli cümlelerin arasına sıkıştırılıverdi umutlar, her zaman olduğu gibi!... Ellerde paketlerle gelen ziyaretçiler, görevini yerine getirmenin mutluluğu içinde Ankara'ya dönerken, Okçular'da bir akşam daha oldu. Ziyaretçileri Ankara'da sıcacık yuvalarında karşıladı akşamı. Okçular ise sıvazlanmış sırtıyla cadırda geçirilecek soğuk bir geceye daha merhaba dedi. Ne de olsa Ankara görevini yerine getirmişti; Gölçük, Düzce ve Kocaeli'nde olduğu gibi... Birbirinden güzel karelerle medyanın önünde geçirilen bir günün rahatlığını taşıdılar hepsi. Hele Keko ile çekilmiş olanı yok mu? İşte o en iyisiydi...