Kedi karikatürü, AB masasında

Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki en üst düzey değerlendirme organı olan Ortaklık Konseyi'nin 44. toplantısı Lüksemburg'da yapıldı. Avrupa kanadı önceliklerini reformların uygulanması ve Kıbrıs olarak yansıttı. Türk heyeti ise AB'nin eleştirilerine, karşı hücumlarla cevap verdi. Toplantıda Türkiye'yi temsil eden Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, uygulama konusunda eksiklerin giderileceği mesajını verirken, Kıbrıs konusunda, "Her şeyi bizden beklemeyin, sizin de yapmanız gerekenler var" uyarısında bulundu. Kedili karikatür mahkûmiyeti ve Sütçüler'de Orhan Pamuk kitaplarının toplatılması kararının da AB tarafından gündeme getirildiği toplantıda önemli başlıklara ilişkin tartışma şu şekilde belirginleşti:

KIBRIS

AB: Protokolü imzalayın
Gül: İzolasyonu kaldırın
AB kanadı, Ankara Anlaşması'nı tüm üyelere genişleten Uyum Protokolü'nün "erken bir aşamada imzalanması" beklentisini dile getirdi ve bunu Türkiye'nin tüm üye ülkelerle ilişkilerini normalleştirmesi açısından önemli gördüğünü ifade etti. Türkiye'nin kapsamlı çözüm için olumlu katkı yapmaya devam etmesini isteyen AB, gümrük birliği alanında ise Kıbrıs bandıralı gemi ve uçaklara yönelik kısıtlamaların kaldırılmasını istedi.
Gül'ün Kıbrıs konusunda verdiği yanıtlar oldukça netti. Protokolün imzalanması konusunda Türkiye'nin hazır olduğunu, süreci bitirmesi gerekenin AB olduğunu vurgulayan Gül, Kıbrıs sorunu konusunda sert çıktı. Muhataplarına, "Size sorarım, çözüme yönelik adım atması gereken gerçekten Türkiye mi?" dedi. "İlişkilerin normalleştirilmesi" ifadesini de eleştiren Gül, "Bizim AB'yle ilişkilerimiz anormal mi?" dedi. Gül, Kıbrıs konusunda Türkiye'nin çok şey yaptığını şimdi Kıbrıs Türklerine yönelik izolasyonların kaldırılması için somut ve görülür adımlar beklediğini söyledi. Gül, her şeyden önce Ada'da ilişkilerin normalleşmesi gerektiğini savundu. Kıbrıs gemilerini limanlarına yanaştırmayan Türkiye, bu konuda tutumunu değiştirmedi.

ORDUNUN ROLÜ

AB: Ordu hâlâ etkili
Gül: Eskisi gibi değil
AB kanadı, asker - sivil ilişkilerinin Birlik'teki örnekleri seviyesine çekilmesi gerektiğini belirtti ve ordunun halen bazı gayri resmi kanallarla etki uygulamaya devam ettiğini dile getirdi. Gül de bunun temel reformlardan biri olduğunu ifade ettikten sonra, "İktidara geldiğimizdeki duruma bakıldığında hiç kimse bu konuda ana bir gelişme kaydetmediğimizi söyleyemez" cevabını verdi.

REFORMLAR

AB: İşkenceye rastlıyoruz
Gül: '6 Mart' yol kazası
AB kanadı, reformların tam olarak uygulanmasını talep etti. İşkence ve kötü muamele olaylarına rastlanmaya devam edildiğini belirten AB, "sıfır tolerans" politikasının devletin her kademesinde uygulanması gerektiğini kaydetti. Gül, uygulama konusunda eksiklerin farkında olduğunu belirttikten sonra tüm eksiklerin giderilmesi konusunda kararlı olduklarını vurguladı. Reformların etkilerinin her geçen gün görülür hale geldiğini belirten Gül, 6 Mart olaylarını "yol kazası" olarak tanımladı. Hükümetin işkenceyle mücadele politikasının İşkenceyle Mücadele Komitesi tarafından takdir edildiğini hatırlatan Gül, "İşkence iddialarında bulunmadan önce bunların doğruluğunu araştırıp ona göre açıklama yapmanız yerinde olur" dedi.
AB, Türkiye'yi, yeni TCK'nın yürürlüğe giriş tarihinin 1 Haziran'a ertelenmesini fırsat bilerek ifade ve basın özgürlüğü alanındaki düzenlemeleri iyileştirme yönünde değişiklik yapmaya çağırdı. Gül, bu konuda önerileri dikkate alarak değişiklik yapma aşamasında olduklarını söyledi.

DİNİ ÖZGÜRLÜKLER

AB: Adımlarınız sınırlı
Gül: Batı Trakya ne olacak?
Bu alanda atılan adımların sınırlı olduğuna dikkat çeken AB, özellikle azınlıkların tüzel kişilik, mülkiyet ve eğitim alanında sorunlarla karşılaştıklarını belirtti. AB, Türkiye'den bir an önce Birlik standartlarına uygun Vakıflar Yasası çıkarmasını ve Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasını istedi. Gül, ilgili yasanın yakında TBMM'ye sunulacağını Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasının ise değerlendirme aşamasında olduğunu söyledi. Gül, azınlık hakları bağlamında Batı Trakya'da yaşayan Türklerin sorunlarına dikkat çekti ve adil yaklaşım istedi.

ERMENİ KONUSU

Gül: Osmanlı isteseydi farklı din bırakmazdı
Fransa ve Hollanda'nın bu konunun resmi olarak gündeme getirilmesi yönündeki ısrarlarına karşın konu toplantı öncesinde gerçekleştirilen kahvaltıda gündeme geldi. AB tarafı, Başbakan'ın Erivan'a gönderdiği mektuptan ve ortak komisyon önerisini olumlu karşıladığını açıkladı. Gül de AB'ye Ermeni iddialarının tarihsel gelişimi konusunda bilgi verdi ve "Osmanlı isteseydi Balkanlar'da farklı din, devlet ve dil kalmazdı. Ama anlayışı bu değildi. Bugün hayatta olmaları Osmanlı'nın yaklaşımı sonucudur. Bugün de Türkiye'nin Ermenilerle sorunu yok. Türkiye'de 40 bin Ermeni yaşıyor" dedi. Gül, iç politika güdüleriyle ülkelerin onuruyla oynanmaması gerektiğini söyledi.

Kedili karikatür masaya getirildi

Toplantıda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gazeteci ve karikatüristlere açtığı davalar ve Sütçüler olayı Avrupa Birliği (AB) tarafından gündeme getirildi. AB, gazeteci ve karikatüristlere yönelik olarak yargı yoluna başvurulmasını ifade özgürlüğü ilkesi bakımından yadırgadığını vurguladı. AB, gazeteci ve karikatüristlerin eleştirel yaklaşım sergilemelerinin görevleri gereği olduğunu dile getirdi. AB kaynakları, Gül'ün bu yöndeki eleştirilere doğrudan yanıt vermediğini dile getirdiler. Sütçüler'de yazar Orhan Pamuk'un kitaplarının toplatılması olayını Gül'ün "eksantrik" olarak değerlendirdiği ve sorumlularla ilgili gerekli işlemin yapıldığını söylediği belirtiliyor.

HABER: Güven ÖZALP

KAYNAK: www.milliyet.com.tr