KDV ürünlerinde indirime gidiliyor
Abone olŞener, bazı zorunlu ihtiyaç maddelerinde KDV oranlarının gözden geçirileceğini söyledi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, devletin
finans ihtiyacındaki düşüşe bağlı olarak, KDV oranlarının
düşürülmesinin, hükümetin temel hedefleri arasında olduğunu
söyledi. Şener, Jale Tezer İlköğretim Okulu'nda öğrencilerle
söyleşiye katıldı ve öğrencilerin sorularına esprili yanıtlar
verdi. Şener, KDV oranlarının düşürülmesiyle ilgili bir soru
üzerine, bu konuda dün Maliye Bakanı'nın bir açıklama yaptığını
hatırlatarak, bazı zorunlu ihtiyaç maddelerinde KDV oranlarının
gözden geçirileceğini söyledi. ''Annan Planı hakkında ne
düşünüyorsunuz'' şeklindeki bir soru üzerine de Şener, Kıbrıs'ta
yeni bir hükümetin kurulduğunu hatırlatarak, Annan Planı bazında
Kıbrıs sorununun müzakere edilmesinin hem Kıbrıs'ta kurulan
hükümetin hem de Türkiye'nin bakış açısına uygun olduğunu kaydetti.
Şener, ''Annan Planı tamamiyle iyidir veya tamamiyle iyi değildir''
şeklindeki bir değer yargısı ortaya koymak yerine, ''Kıbrıs'ta bir
problem vardır, bu problemin çözülmesi gerekir'' şeklinde bir
anlayış gerektiğini söyledi. Şener, bu problemde iki tarafın
bulunduğunu ve problemin çözümü için iki tarafın da adım atması
gerektiğini vurgularken, ''Biz, (Annan planı baz alınmak suretiyle,
bu plan üzerinden görüşmeler, müzakereler, başlatılabilir, buradan
sonuca ulaşmaya çalışılabilir) diyoruz'' dedi. Şener, ekonomik
krizle ilgili bir soru üzerine, ekonomik krizlerin herkesi
etkilediğini ve bu nedenle herkesin gündeminde olduğunu belirterek,
''Ancak şu anda Türkiye'nin gündeminde ekonomik kriz yok. Ekonomik
kriz bitti, geçmişte kaldı. Geleceğin Türkiyesi'nde de
yaşamayacağız'' dedi. Suriye ile ilişkilerle ilgili bir soru
üzerine Şener, bir ülkenin komşularıyla ticarette başarılı
olamaması halinde uluslararası ticarette de başarılı olamayacağına
dikkati çekti. AB ülkelerinin dış ticaretlerinin yarısını komşu
ülkelerle gerçekleştirdiğine, Türkiye'nin ise ticaretinin sadece
yüzde 10'unu komşu ülkelerle yaptığına işaret eden Şener, şöyle
devam etti: ''Önümüzdeki süreçte politikamız, komşu ülkelerle iyi
geçinmek, mümkün olduğunca çok ticaret yapmak, oradan dünya
ticaretine güçlü olarak açılmak. Burada karşı tarafın da attığı
adımların önemi var. Daha önce olumsuz tavırlar vardı Suriye ile
bunların hepsi Suriye tarafından da aşıldı. Sadece Suriye ile değil
bütün komşularımızla ilişkilerin süratle düzeleceğine ve
Türkiye'nin 115 milyar dolarlık ticaret hacmini kısa zamanda 2-3'e
katlayacağına inanıyorum.'' Şener, ''IMF'ye borcunuz var mı''
şeklindeki bir başka soru üzerine de, hükümetlerin zaman zaman zor
durumda kaldığında IMF ile stand-by anlaşması yaptığını ve kredi
aldığını kaydetti. Türkiye'nin de IMF'nin ortağı olan bir ülke
olduğunu hatırlatan Şener, Türkiye'nin kredi niteliğinde borç
olarak aldığı paralar bulunduğunu ve 2004, 2005 ve 2006 yıllarında
bu kredinin geri ödeneceğini söyledi. ''ÜNİVERSİTE HOCASI OLMAK
İÇİN, MİRASYEDİ OLMAK GEREKİR'' Şener, ''Neden siyasete atıldınız''
şeklindeki bir soruya yanıt verirken, hayatı boyunca, kitap, gazete
ve dergi okumayı, uluslararası toplantılara katılmayı istediğini
ancak, üniversiteden alınan maaşlarla bunu gerçekleştirmenin mümkün
olmadığını kaydetti. ''Üniversite hocası veya bilimadamı olmak için
mirasyedi olmak gerekir'' düşüncesinde olduğunu aktaran Şener,
üniversitedeyken çok taşındığını ve bu taşınmalar sırasında bilime
verdiği ara yüzünden üzüldüğünü ve erken seçim kararı
açıklandığında aday olduğunu ve seçildiğini anlattı. ''Böyle
düşünüyorsanız, üniversite hocalarının maaşlarını neden
arttırmıyorsunuz?'' şeklindeki bir başka soru üzerine de Şener,
Türkiye'de 2 milyona yakın memurun bulunduğunu ve memurlar arasında
üniversite hocalarının yanı sıra doktor, mühendis gibi pek çok
kadronun yer aldığını ve memur maaşları konusunda da belli bir
skalanın uygulandığını, bir meslek grubuna torpil yapmanın
diğerlerine haksızlık olacağını ve maaşların bütçe imkanları
çerçevesinde belirlendiğini anlattı. ''Eğitim hayatınızda
hedeflerinize ulaştınız mı'' şeklindeki bir başka soru üzerine de
Şener, kendisinin kitapları çok sevmesi nedeniyle çocukluğundan
beri üniversitede hoca olmak istediğini ve bunu gerçekleştirdiğini,
daha sonra bir ara staj dönemi olarak politikaya atıldığını ancak,
bu staj döneminin halen sürdüğünü kaydetti. Abdüllatif Şener, ''En
çok hangi dersleri severdiniz'' şeklindeki soru üzerine öncelikle
edebiyatı ve tarihi sevdiğini söyledi. ''Yoğun tempo içinde
çocuklarınızla ilgilenebiliyor musunuz'' şeklindeki bir başka soru
üzerine de Şener, bakanlık ve siyasette mesai saati olmadığını ve
bu nedenle eve ve çocuklara yeteri kadar zaman ayıramadığını, ancak
bir süreden beri kendi zamanını ikiye böldüğünü ve çocuklarına
vakit ayırdığını anlattı. Çocukları ile pinpon oynadığını, sinemaya
gittiğini ifade eden Şener, ancak filmler konusunda çocukları ile
zevklerinin uyuşmadığını söyledi. ''İlkokulda diploma notunuz
kaçtı'' şeklindeki bir soru üzerine de Şener, performansının
sınıflar ilerledikçe arttığını, liseye kadar iyi ile geçtiğini,
lise sonda ise okul birincisi olduğunu belirtti. Şener, SBF'de not
ortalamasının 10 üzerinden 7.5 olduğunu kaydederek, doktorasını ise
pekiyi ile tamamladığını söyledi. AŞK HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ ''Çocuk,
sınıf, aşk kelimeleri size neyi çağrıştırır?'' sorusuna da Şener,
çocuk kelimesinin 0-14 yaş arasını kapsadığını ve Türkiye'nin bu
durumda 20-21 milyon vatandaşı olduğunu ve ülkenin geleceği, umudu
olduğunu kaydetti. Şener, çocuk kelimesinin aynı zamanda sevgi,
hayata bağlılık, yaşama sevinci anlamına geldiğini de söyledi.
Sınıf kelimesinin, eğitim yaşındaki nüfusun hayata hazırlandığı,
bilgi birikimini kazandığı yer olarak tanımlayan Şener, aşk
kelimesinin çok köklü bir kelime olduğunu kaydetti. Şener, aşk
konusunda Mevlana'nın ''Aşksız geçen ömrü ömür saymamalı'',
Fuzuli'nin ''Hayatta tek gerçek şey aşk, ilim ise aşk karşısında
bir dedikodudan ibaret'' sözlerini hatırlattı. ''Eşinize aşık
mısınız?'' şeklindeki bir diğer soruyu da Şener, bu konudaki bir
soruyu daha önce yanıtladığını ve yanlış anlaşıldığını anlatırken,
bu konuda eşi ile kendisinin sevgi kelimesini kullanma konusunda
fikir birliği içinde olduklarını söyledi. Şener, öğrencilerin
isteği üzerine bir de şiir okudu.