KCK davasında Kürtçe gerilimi
Abone olMerakla beklenen KCK davası başladı. ilk duruşmada mahkeme hakimi ile sanıklar arasında Kürtçe gerilimi yaşandı.
Duruşmada Prof. Dr. Büşra Ersanlı ve Ragıp Zarakolu'nun
da aralarında bulunduğu 140 tutuklu sanık hazır bulundu. Kimlik
tespiti sırasında sanıkların sorulara Kürtçe yanıt vermesi
tartışmaya neden oldu.
İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen 140'ı tutuklu 205
sanıklı KCK Davası'nın birinci duruşması başladı.
Terör örgütü PKK’nın şehir yapılanması olduğu iddia edilen KCK’ya
yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 140'ı tutuklu 205 sanık
hakkında açılan davanın ilk duruşması başladı. Sanıklar ve
izleyiciler duruşma salonuna 10.00'da alındı. Duruşma salonunda
sanıklar "İnadına isyan, inadına özgürlük"
şeklinde slogan attarken izleyicilerde zılgıtlarla karşılık verdi.
Ayrıca sanıklar tarafından kürtçe sloganlar da atılırken, mübaşir
de sanıkları ve izleyicileri uyardı.
Kimlik tespiti sırasında tutuklu sanıklar Kudbettin Yazbaşı ve
Mümtaz Aydeniz hakimin sorduğu bütün sorulara Kürtçe cevap verdi.
Mahkeme Başkanı Ali Alçık da "Türkçe dışında bir dil kullanıldığı
görüldü" diyerek sanığın elindeki mikrofonu mübaşirin aracılığıyla
aldırdı.
Mahkeme başkanı Alçık sanıkları ve izleyicileri
uyardı
Salonun kapasitesi kadar izleyici alınırken, BDP milletvekilleri
Gülten Kışanak, Ayla Akat Ata, Ertuğrul Kürkçü, Sebahat Tuncel,
Sırrı Sürreyya Önder, Pervin Buldan ve Levent Tüzel ile CHP
Milletvekili Binnaz Toprak da duruşmada hazır bulundu. Duruşmaya
ayrıca KESK Genel Başkanı Lami Özgen ve gazeteciler Oral Çalışlar,
Nuray Mert, Ahmet Şık da izleyici olarak katıldı.
"Bu konuda mahkemenin yapacağı bir şey yok"
Mahkeme Başkanı Ali Alçık duruşmanın düzenine ilişkin sanıkları ve
izleyicileri uyararak "Duruşma devam ederken slogan, alkış ve
yuhalama olduğunda ilk önce ikaz edeceğim. Aynı şeyin tekrarlanması
üzerine ise eylemi yapan kişi salondan çıkarılacaktır" dedi.
Söz alan Avukat Muhittin Köylüoğlu da duruşma salonun bulunduğu
yere gelirken yaşadığı zorlukları anlattı. Mahkeme Başkanı Alçık'ta
"Bu konuda mahkemenin yapacağı birşey yok. Gelen tutuksuz sanıklar
zaten içeri alınacak" dedi.
Sanık hakimin sorularına Kürtçe cevap verdi
Mahkeme başkanı Alçık daha sonra sanıkların kimlik tespitinin
yapılacağını belirtti. Mahkeme Başkanı Alçık, 2 bin 400 sayfalık
iddianamede birinci sırada yer alan tutuklu sanık Kudbettin
Yazbaşı'nın ismini okuyarak ayağa kalkmasını istedi. Ayağa kalkan
Yazbaşı kürtçe olarak "Buradayım' diye cevap
verdi.
Hakim: "Türkçe dışında bir dil kullanıldığı görüldü ve
mikrafon alındı"
Mahkeme Başkanı Alçık daha sonra Yazbaşı'nın anne, baba ve kimlikte
yer alan diğer bilgileri okuyarak doğru olup olmadığını sordu.
Yazbaşı ise anne, baba ve kimlikte yer alan diğer bilgilerine
kürtçe cevap verdi. Mahkeme Başkanı Alçık'ta "Türkçe
dışında bir dil kullanıldığı görüldü ve mikrofon alındı"
dedi. Avukat Sinan Zincir'de "müvekkilim kendi anadilinde
konuşuyor. Müvekkilimin adres, meslek ve açık adresine ilişkin
sorularında sorulmasını istiyorum" diye konuştu.
Hakim: "Ben bilinmeyen dil demedim"
Tutuklu sanık Mümtaz Aydeniz'de kimlik bilgileri okunarak doğru
olup olmadığı soruldu. Ancak sanık Akdeniz de anne, baba ve
kimliğinde yazılı bütün bilgilerini kürtçe olarak söyledi. Söz alan
Aydeniz'in avukatı Emin Aktar ise, "Sanıklar anadilinde
savunma yapmak istiyorlar. Bu ülkede 20 milyon insanın kullandığı
dil için bilinmeyen dil denilemez. Böyle yaparsanız
tarafsızlığınızı yitirmiş olursunuz" diye konuştu. Mahkeme
Başkanı Alçık da,"Ben bilinmeyen bir dil demedim. Türkçe
dışında bir dil kullanıldı dedim. Polemik yaratmayın. Sanığın
benimle anlaşması için sanığın Türkçe konuşması lazım"
diye konuştu. Bu sırada söz alan tüm sanıkların avukatı Kadir Tunç
da iddianamenin kabul kararının okunmadığını, usule mahkemenin
uymadığını iddia etti.
"Sanıklar Kürt ve muhalif oldukları için
yargılanıyorlar"
Sanık avukatlarının itirazları üzerine Mahkeme Başkanı Alçık,
avukat Meral Tanış Beştaş'a söz verdi. Avukat Beştaş, yasalara göre
sanıkların istediği dilde meramını anlatabileceğini belirterek,
"Mahkemenin ana dilde savunma talebinin kabul etmesini istiyoruz.
Bu dosya suç dosyası değil. Sanıklar kürt oldukları ve muhalif
oldukları için yargılanıyorlar. Bu dosyaya suç dosyası olarak
bakılamayacağının altını çiziyorum. İddianamede BDP'nin yaptığı
siyaset yargılanıyor" dedi. Duruşmaya öğle arası verildi.
İddianamede Büşra Ersanlı'nın 39 yıla kadar hapsi
isteniyor
Cumhuriyet Savcısı Adnan Çimen tarafıdan hazırlanan 2 bin 400
sayfalık iddianamede, tutuklu olan Prof Dr Büşra Ersanlı'nın
"Silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak", "Terör örgütünün
propagandasını yapmak" ve "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri
Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etmek" suçlarından 19 ile 38,5 yıl,
tutuksuz sanıklar arasında yer alan Ragıp Zarakolu'nun da "PKK/KCK
terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan 7,5 ile
15 yıl arasında hapis cezası talep ediliyor.
Zarakolu'nun oğlu tutuklu sanık Cihan Deniz Zarakolu'nun da
"silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak" suçundan 15 ile 22,5 yıl
arasında hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, tutuklu
sanık Mustafa Avcı'nın da "silahlı terör örgütünün yöneticisi
olmak", 12 kez uygulanmak üzere "terör örgütünün propagandasını
yapmak" ve yine 12 kez uygulanmak üzere "2911 sayılı Toplantı ve
Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etmek" suçlarından 39 ile
118,5 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istendi.
İddianamede, diğer 189 sanığın da aynı suçlardan 7,5 ile 111 yıl
arasında değişen hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor. Bu
arada bazı dosyaların, KCK Davası ile birleştirilmesi üzerine
davada sanık sayısının 205'e yükseldiği öğrenildi.