Kayserispor’dan ’yabancı oyuncu’ açıklaması
Abone olKayserispor Genel Menajeri Süleyman Hurma, "Yeni yabancı oyuncu kararı bütünü ile yanlış. Bu, milli takımlarımızın aldığı başarısızlığı bir...
Kayserispor Genel Menajeri Süleyman Hurma, "Yeni yabancı oyuncu
kararı bütünü ile yanlış. Bu, milli takımlarımızın aldığı
başarısızlığı bir şeye yüklemektir" dedi.
Geçtiğimiz sezonun Kayserispor açısından ilginç ve dramatik bir
sezon olduğunu söyleyen Genel Menajer Hurma, “Sezon başında masa
üzerindeki hesap tutarsa 3. olmayı öngörüyorduk. Ona göre bir kadro
kurmuştuk. Çok güçlü, iyi bir takımımız vardı. Ama maalesef
istediğimiz gibi başlayamadık. Güçlü bir kulüp olarak çok zor
dönemden ayakta kalmayı becererek sezon sonunu çok iyi getirdik.
İkinci sezonun üçüncüsü olduk, ligin beşincisi olduk” dedi.
“İYİ BİR KADROYA SAHİBİZ”
Hurma, “Mali yapımız bu gün Türkiye koşullarının çok önünde ve
borçsuz bir kulüp. Takımımızda milli oyuncular var, Brezilya ve
Arjantinli oyuncular var. İyi bir kadroya sahibiz. Bütün bunları
yaparken biz diğer Anadolu takımlarından farklı bir ortam içinde
olmadık. Karabük’ten eksiğimiz var fazlamız yok. Orda demir çelik
fabrikası destek sağlarken bizim göğsümüzde reklam yok.
Kadroların dinamik bir şekilde çalışması, bir istikrarın oluşması,
idari kadroda istikrarın oluşması Sayın Başkanımızın metanetli
duruşu sayesinde oldu. Marifet iltifata tabidir, bizlerin adı
söylendiği zaman mutlu oluyoruz ama aslan payı Başkanımıza aittir.
Hocamızın durmasında ve kalmasında ciddi bir duruşu ve etkisi oldu.
Bu takımı ligde bu seviyede tutmak çok kolay bir iş değil” diye
konuştu.
“YARIN GİDECEKMİŞ GİBİ ÇALIŞMADIK”
“Bir formayı giyersiniz ve çıkarabilirsiniz. Biz formayı üzerimize
diktik” diyen Hurma, “Onu çıkartmak için ameliyat gerekir, belki
ameliyat masasında bile kalabilirsiniz. Hakkımdan çok daha
fazlasını sayın Başkanımız maddi ve manevi olarak verdi. Şunu
topluma anlatmayı arzu ettim. Biz çalışırken kulübü sahiplenmiş bir
insan olarak çalıştık. Yarın gidecek gibi çalışmadık. Her şeyini
öngörerek çalıştık. Ben bir profesyonelim, profesyonel bir insan
kendi geleceği ile ilgili hamleleri düşünür ve ona göre hareket
eder. Biz Kayserispor’un geleceği için mücadeleyi hiç çekinmeden
verdik. Kendi içimizdeki bir takım insanlarla da bir takım
mücadeleler verdiysek bu formayı üzerimize diktiğimiz için
verdik.
Başkan ile sürekli konuşuyoruz. Zamanımız birlikte geçiyor. Şunu
çok arzu ediyoruz, takımı bir vites daha ileri almak. Beşinci olmuş
bir kadronun üzerine bir oyuncu almaya çalışıyoruz. Bu çok zor bir
şey. Taraftar için bir coşku üretmek istiyoruz” diyerek şu şekilde
konuştu:
“Göğsü boş alan bir takım bir adım daha öne nasıl gider? Sıkıştığı
zaman borsaya açılıp para toplayan takımı geçmek için bir bütçeye
ihtiyacımız var. Bunu yapmak çok kolay bir şey değil. Bizim
ölçeğimizde bir takımın mevcut kadrosunu korumak için yılda 5
milyon TL civarında açığı oluyor. Biz bu güne kadar ortaya
koyduğumuz transfer başarısı ve şansımız, başkanımızın ticari
başarısı ile borçsuzluk oluştu. Bunun üzerine bir şey yapabilmek
için çalışmak lazım. Yaptığınız transferler hemen oturmuyor, zaman
zaman nakit akışında sıkıntılar da oluyor.
Amrabat’ı biz 8 milyon Avro’ya sattık. Onun yerine Mouche’yi aldık.
2 milyon 700 bin Avro’ya aldık 1 milyon 100 bin Avro kendisine
ödedik. Menajerlik ücreti ödedik. Amrabat’tan 2.5 milyon Avro
aldık. Oyuncuyu verdik ama 1 milyon Avro daha nakit akışı yapmamız
gerekiyor. Yeni bir oyuncu için tam gün mesai yapıyoruz,
Cleyton’dan daha iyi bir oyuncu 3 milyon Avro daha fazla olur. O
zaman da ananızdan emdiğiniz süt burnunuzdan gelir.
“BİR VEYA İKİ TRANSFER YAPABİLİRİZ”
İleriki günlerde bir veya iki transfer daha yapabiliriz. Ama
Kayserispor’un parasını sokağa atma gibi bir lüksümüz yok. Kayseri
şu kararı vermek zorunda, ‘Biz hangi amaca yönelik bir şey
istiyoruz?’ bunun kararını vermeli ve gereklerini yerine getirmeli.
Kendi seyircimiz ucuza girsin diye maçları ucuz yapıyoruz. Başka
seyirci girecekse istediğimiz hasılatı yapabilirdik. Kendi
insanımız bilet fiyatlarının uygunluğunu görerek stada giriyor ve
karşı tarafı destekliyor. Halk veya siyasetçiler oraya bu kaynağı
bulacaklar. Kasa akışı olarak geçtiğimiz yıl Sayın Başkan’dan çok
ciddi para akışı kullandık.
“UEFA YARIŞI İÇİNDE KESİNLİKLE OLACAĞIZ”
Daha iyisini istemek, bu gün yapacaklarımızı bile engellemek
anlamına gelir. Bir şey istiyorsak, ona uygun bir strateji
belirlemek lazım. Halk da çok zengin değil açıkçası, geçtiğimiz yıl
300 kombine bilet sattık. Biz bunlara rağmen taraftarımız merak
etmesin UEFA yarışması içinde kesinlikle olacağız.
Sırtımızda, göğsümüzde reklam yok. Bütün bunlara reklam alınabilir.
Kayserispor’un göğsü de 1 milyon dolar olsun, dürümcü reklamı
takacak halimiz yok ona da.
Kendi gerçeğimizle yüzleşmek gibi bir zorunluluğumuz var. Bizim
beklentimiz bu. Her gün ağlayıp kapı kapı ‘Bunu verin’ demek doğru
değil. Bu sene verilse bile bir kadro kurdunuz ve ikinci oldunuz.
Aynı para gelecek sezon da lazım. Bunun için öncelikle ciddi bir
stad gelirimiz olmalı. Stattan 3 milyon dolar gelir olmalı. 2
milyon dolar da kombine bilet ve 2 milyon dolar da reklamlardan
alınsa takıma ciddi bir ivme kazandırır. Eğer bu olmazsa nasıl
oyuncu satmayacaksınız. Büyük kulüpsen ortalama 1.5 milyon dolarlık
parayı ödeyebileceksin ki oyuncuyu mutlu ve mesut bir şekilde
tutabileceksin. Bunu oluşturmak bir kişinin vizyonunun büyük olması
yetmez. Birlikte yapılabilir.
Son 5 yılda 20 oyuncu, bizi şampiyonluk yarışında tutabilecek olan
oyuncular, bizim istemimiz dışında gitti. Riveros gitti mesela. Onu
kaçırmak istemezdik. Eşine İstanbul’da ev tutalım ve kulüp olarak
parasını ödeyelim, porche araba alalım dedik ama tutamadık.
Büyük takımlar bizim fizyoterapistimizi aldı, kulüp doktorumuz
Dubai’de bir takıma gidiyor. Kayserispor sürekli üreten ve değer
katan bir kulüp.
Ben kesinlikle Recep Mamur’a rağmen futbol aleminde bir şey
yapamam. 9. Yılımıza girdik, çok üzüldüğümüz zamanlar ve çok mutlu
olduğumuz zamanlar da oldu. Benim bir yere gitmem için Başkanın bu
işlerden çekilmesi gerekecek gibi görünüyor. O da yoruluyor ve
yıpranıyor. Tesislere çok emek verdi. Bir takım projelerimiz var
onların bitmesini istiyor. Benim durumum şu, bizim için gönül bağı
çok daha önem arz ediyor. Yuvarlanan taş olmayı hayatım boyunca
denemedim. Yuvarlanan taş yosun da tutmaz. Ben sadece huzurumuz
olmasını istedim. Bir ara çok telim koptu, ama onu da başkanımıza
rağmen yapmayı beceremedim. Bu işin içinde çok uzun süre ben
Federasyonda görev yapmayacaksam ülkem için Kayserispor’dan sonra
da başka bir takımda çalışacağımı düşünmüyorum açıkçası.
“YABANCI OYUNCU KARARI BÜTÜNÜ İLE YANLIŞ”
Yeni yabancı oyuncu kararı bütünü ile yanlış. Ben anladığım
kadarıyla milli takımlarımızın aldığı başarısızlığı bir şeye
yüklemektir. Suçu değiştirirseniz suçlu da değişir. Kendi
çocuklarımızı korumak istiyorsak, uluslar arası rakipleri ile
rekabet edebilir şekilde yetiştirmek zorunluluğumuz var. Dünyada
hiçbir ülke kulüplerinin alt yapısı iyi olduğu için iyi sporcu
yetiştirmezler. İyi sporcular kulüplerin alt yapısına gelir.
Kulüplerle uzaktan yakından ilişkisi yok. Kulüpler iyi sporcuları
yaşı kaç olursa olsun alırlar.
Bizim insanımız kulübü değil sonuçları sahipleniyor. Sonuçların
sahiplenildiği bir ortamda sürekli iyi veya sürekli kötü olmanız
mümkün değil. Çok büyük işler yapmış, spora çok katkı sağlamış
insanların da çok ağır hakaretlerle karşı karşıya kalmış olanlar
çoktur. Biz spor yapan bir millet değil, spor seyreden bir
milletiz. Bu konuda zaman zaman sıkıntılarımız oldu. Çok üzüldüğüm
zamanlarım oldu, ama bu ülkede bu işi yapmanın bedeli bu.
“KULÜPLER YASASININ DEĞİŞMEZİ LAZIM”
Biz hep sonuç üzerinden konuşmayı seven bir milletiz. Türkiye’deki
futbol kulüplerinin yasası, federasyonun yönetmelikleri bu şekilde
olduğu sürece futbolun bir adım ileri gitmesi söz konusu değil.
Kalıcı bir ekolün oluşması söz konusu olmaz. Biz eğer ülke olarak
bir alanda başarılı olacaksak önce nasıl başarılı olacağımız
konusunda çalışmamız lazım ve yasaların gözden geçirilmesi lazım.
Artık dünyada kulüplerin tamamı şirketleşmiş durumda. Kulüpler
yasası değişmesi lazım. Eğer İngiltere kulüplerini yabancılara
satıyorsa biz artık hala kendi şirketlerimizin gerçek şirket
olmasını konuşamıyorsak bu iş gelişmez. Dernekler yasasından
kulüplerin çıkması lazım. Taraftar profilimizi gözden geçirmemiz
lazım. Onlar bir sezon veya iki sezon kulüplerde olacak insanların
yapabileceği iş değil.
Türk futbolu bir imaj kazanır gibi oldu 2002 dünya kupası ile
birlikte. Tesadüfen kazanılan bir başarı olduğu için saman alevi
gibi yandı ve söndü.
Bayramdan önce Kayserispor Store’ye açacağız. Taraftarlar çok
istedi ve biz de bu insanların isteğine kayıtsız kalamazdık.
İnsan üretmiyorsa mutlu olması söz konusu değil. Ben ekmeğimi ve
hayatımı bu işten kazanıyorum. Çok karakterime uygun bir iş değil,
ülkede yaşanan olaylara da baktığımız zaman. Sivas’ta mağlup olduk
ve genç taraftarların ağza alınmayacak küfür etmesi içimi çok
acıttı.
Dünyada yaşayan herkes hangi sektörde olursa olsun kendini
prensiplerle korur. Ben de prensiplerimle kendimi korumaya
çalışıyorum. Uygunluğu olmayan kişi ve kurumlarla muhatap olmamaya
çalışıyorum. Bu her sektörde olması gereken bir durum.
Entelektüel bir seviyesi olan bir insan için özel bir yaşamım var
denemez. Oğlum yurt dışında okuyor, ailem İstanbul’da yaşıyor. Ben
burada kalıyorum ve her dakika gidip gelmem mümkün olmuyor. Yapacak
bir şey yok. Ben kendi kendime yetebilecek hobilerim var. Kitap
okumaya çalışıyorum. Sinirli olduğum zamanlarda
rahatlatabiliyor.
“TANIDIĞIM ÇOK ARKADAŞIM YOK”
Arkadaş çevrem yok, tanıdığım çok. Arkadaş başka bir şey. O
bakımdan kalabalık içinde yalnızlık varsa o bizim için uygun bir
ifade olabilir. İnsanlar başka türlü. Tanıdığım çok yani. Sadece
futbol topu ile ilgilenen insanlar değiliz.
Shakhtar Donetsk getirebilirsek bizim için büyük bir iş olacak.
Kamp döneminde iyi maçlar oynayacağız. Kendi durumumuzu görmek için
iyi olacak.”
(İHA)