Kavakçı'ya Menderes'ten tepki
Abone olFazilet Partisi Milletvekili Merve Kavakçı'nın röportajı Ankara'yı sarstı. Aydın Menderes, Kavakçı'yı Kutan aracılığı ile tehdit ettiğini yönündeki iddialara yanıt verdi.
Merve Kavakçı'nın 'Türbanla yemin edersem Aydın Menderes FP ile
Erbakan'ın ilişkisini açıklayacaktı" sözlerine Menderes'ten tepki
geldi
HAKLIYDIM, GÖRÜLDÜ
Menderes "Türbanlı bir kişinin milletvekili yapılmasına karşı
çıktım, bunda da haklı olduğum görüldü" dedi.
***
'Şimdi boşanıyorum ama evliliğim hülle değildi
Merve Kavakçı vatandaşlıktan çıkarıldıktan sonra apar topar
evlendiği eşinden ayrılıyormuş. Boşanma davasının sürdüğünü
söyleyen Kavakçı 'anlaşamadık' diyor "Bugün dönüp baktığım zaman
belki de Recai Kutan ile görüşme teklifim ona hiç iletilmedi. Belki
o bunu gerekli bile görmedi. Bunlar bence hâlâ cevapsız
sorular".
Merve Kavakçı söyleşimizin başında "Benim için en az 5 yıl
gerekmişti yaşadıklarımı hatırlamak için" demişti. Gerçekten de
yaşadıkları bir dönemin bütün gazete manşetlerini oluşturuyordu.
Peki ama bunca yıl ne değişmişti Merve Kavakçı cephesinde? 5 yıl
önce yine söyleşi yapmak için karşısına oturduğum bu genç kadın ne
yapacağını bilmez haldeydi. Sorularıma kısa ama net cevaplar
veriyordu. İnanılmaz temkinliydi. Ya ağzımdan yanlış bir şey
çıkarsa? Ya kendi aleyhime kullanılacak bir şey söylersem? Röportaj
esnasında kendisini öylesine tuttu ki inanamazsınız. Tek bir an,
sadece bir an gözyaşlarını tutamadı. O gün çocuklarını arkadaşları
okulda yuhalamış ve ağlatmıştı. Bugün geçmişe baktığınız zaman
"Değerdi" diye düşünüyor musunuz, özellikle çocuklarınız açısından?
diye sordum. Şöyle bir baktı başını öne eğdi, gülümsedi ve cevap
vermedi. 5 yıl öncesine baktığım zaman karşımdaki Merve Kavakçı ne
istediğini bilen, başkalarının oyunlarına alet olmayacak genç bir
kadın portresi çiziyor. Konuşmalarında sık sık, "Bakın kaç
yaşındaydım, hem ilk kez milletvekili oluyordum hem de başım
bağlıydı. Öylesine endişeleniyordum ki sormayın" dedi.
BOŞANMA ARİFESİ
* Washington'da ne yapıyorsunuz? Ben siz burada buluşmayı teklif
edince Dallas'ta oturduğunuzu düşünmüştüm.
Hayır önceleri Dallas'taydık. Şimdi George Washington
Üniversitesi'nde ders veriyorum. Uluslar arası ilişkiler ve kültür
dersleri veriyorum. Ayrıca Avrupa Rusya ve Avrasya enstitüsünde
uzman olarak çalışıyorum. Keyfim yerinde. Kızlarımın büyüdüğünü
görüyorum çok şükür. Bir tanesi 14 diğeri 13 yaşında.
* Ya kocanız ne yapıyor?
Biten bir evliliğimiz var.
* Ne zaman bitti?
Bitiyor. Boşanma prosedürüne girdik.
* Niye ayrılıyorsunuz?
Çok fazla girmek istemiyorum, sadece anlaşamadığımı söylemek
istiyorum.
* Genelde böyle özel soruları sormam ama sizin o
dönemdeki bu ani evliliğiniz için "Tekrar Türk vatandaşı olmak için
nikahlanıyor" yorumları yapılmıştı. Şimdi ise evliliğiniz bitiyor.
Gerçekten de hülle evliliği mi yaptınız?
Elbette ki hayır. Kesinlikle hülle evliliği yapmadım.
* Apar topar, "Aşk" diye evlendiniz. Şimdi niye
ayrılıyorsunuz?
İki insan anlaşamıyorsa birbirlerine olan saygıdan ötürü ayrı
yollara gidebilirler. Ben şimdi kızlarımla beraberim, gayet
huzurluyum.
* Çocuklardan bahsetmişken, okulda arkadaşları tarafından
yuhalanmasının sizin için tetik düşürdüğünü hatırlıyorum. Yanılıyor
muyum?
Elbette büyük sıkıntılar yaşandı. Benim geçmişe dönüp baktığımda en
acı anı olarak hatırladığım kuşkusuz çocuklarımın yaşadıklarıdır.
Muhabirlerin düzenlediği o çirkin saldırıyı unutmam mümkün değil. O
günü yaşadıktan sonra bir anda durup düşündüm tabii. İnsan kendine
yapılan saldırılara belli bir noktaya kadar dayanabilir, o gücü
kendinde bulabilir amam çocuklar hedef alınınca iş tamamen
değişiyor.
* Kendinizi hiç suçladığınız oldu mu?
Suçlamadım ama sorguladım. Çok kolay bir iş değil hem anne hem
işkadını hem de politikacı olmak. O yüzden kendimi çok sorguladım.
Yaşadıklarımızdan sonra fazlasıyla kendi kendimle kaldım ve bunları
düşündüm.
* Bugün geçmişe bakıp, o günleri tasvir edin
desem.
Çok hızlı bir dönemdi. Belik şöyle tarif edebilirim, hayatım
benden çok önde koşuyordu ve ben arkadan yetişmeye çalışıyordum.
Her şey benim kontrolüm dışında gelişiyordu. İşte belki de bu
yüzden kitabımı yazmak için beş yıl geçmesi gerekti.
* Tekrar tekrar soruyorum ama ben de kendimce doyurucu bir
cevap alabilmiş değilim. Partinizi niye sizin arkanızda durmadı?
Niye sizi tek başınıza bıraktılar?
Hatırlarsanız ilk önceleri Recai Kutan Bey, kadın aday
olmayacağını açıklamıştı. Daha sonra ise kadın aday çıkartılmasına
karar verildi. Parti içinde yeni sancılar vardı. İlk defa
muhafazakar çizgideki bir parti kadın aday gösteriyordu. FP,
Refah'ın çizgisinden farklı bir çizgide olmaya çalışıyordu.
* Başörtülü birini aday yaparak mı Refah'tan farklı olmaya
çalışıyorlardı?
Ben inandırıcı gelmiyor. Ama öyle. Refah Partisi'ni iktidara
taşıyan ve partinin çekirdeğinden gelen kadınlar vardı. Bunu hiç
küçümsememek gerek Balçiçek Hanım. Ayrıca bir tarafta Nazlı Hanım,
bir tarafta Oya Hanım olmak üzere farklı çizgileri temsil eden
kadınlar da vardı. Ama tekrar söylüyorum ben aday olduktan hatta
seçildikten sonra bile oturup ne yapacağız, acaba nasıl bir yol
belirlemeliyiz diye konuşmadık. İş sadece beni destekleme ya da
desteklememe meselesi değildi.
* Röportajın başında "Erbakan hoca benim yemin etmemi
istiyordu hatta bunun için Mustafa Kabalak Bey'i görevlendirmişti"
dediniz.
Evet. Aslında o görevliymiş. Bugün baktığımda başka şeyler
söyleyebilirim tabii. Örneğin onca süre boyunca benim Recai Kutan
ile görüşme teklifim acaba Kutan'a iletilmiş miydi? Yoksa kendisi
görüşülecek bir şey olmadığını mı düşünüyordu? Bunların hepsi hala
kafamda cevaplanmayan sorular.
YURTDIŞINA ÇIKMALI
* Bir de sizin yurtdışına çıkarılma hikayeniz var, aslında
bunun bir miktarı basına yansıdı. Nedir işin aslı? O zaman Amerikan
vatandaşı olduğunuz için Türk vatandaşlığından çıkarılmanız
gündemdeydi.
Öyle bir şey var. Ahmet Hakan Bey beni aradı ve Ankara'da
bulunduğu dönemde parti yönetimiyle görüştüğünü söyledi. Onun
aktardıklarına göre anladığım parti yönetimi DSP'li Hüsamettin
Özkan ile görüşmüş. Özkan onlara durumun çok vahim söylemiş. Demiş
ki gelin Merve'yi beraber yurtdışına çıkaralım. Vatandaşlıktan
atılıp, dokunulmazlığı kaldırılırsa yargılama süreci başlayabilir"
parti yönetimi de bu teklifi bana Ahmet Hakan Bey'in iletmesini
uygun bulmuş. Her şey bundan ibaret.
* Özkan ile görüşen parti yönetimi derken kimleri
kastediyorsunuz?
Salih Kapusuz ve Abdullah Gül Beylerin olduğu söylendi bana.
Haber: Balçiçek Pamir
Kaynak: