Kavakçı'nın durumunun izahı yok
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Merve Kavakçı hakkında açıklamalarda bulundu...
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ , ''Sayın Merve
Kavakçı'nın başına gelen hadiseyi demokrasi ile hukuk ile izah
etmeyiz, edemeyiz de. O dönemde mahkemenin nasıl keyfi bir şekilde
karar verdiğini cümle alem biliyor. Bu bir hakkın zorla,
demokrasiye, hukuk ve insan haklarına rağmen gasbıdır, ayıptır. Bu
Meclis'in yaşadığı ayıplardan bir tanesidir'' dedi.
Bozdağ, ''Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında
Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı''nın tümü üzerinde Hükümet adına söz aldı.
Önemli tasarılardan birinin daha Genel Kurul'a geldiğini belirten
Bozdağ, yurt dışında yaşayan yaklaşık 6,5 milyon insanın gözünün
bugün Meclis'teki müzakerelerde olduğunu ifade etti.
Tasarıyla uygulamaya konulacak düzenlemeler hakkında bilgi veren
Bozdağ, yurt dışında yaşayan vatandaşların büyük bölümünün bugüne
kadar hiç oy kullanmadığına dikkati çekti.
Yurt dışında yaşayan vatandaşların çok az bölümünün sandığa gidip
ülkenin yönetimine ilişkin söz söyleyebildiğinden yakınan Bozdağ,
''Demokrasilerde bu hakkı genişletmek ilgili ülkenin görevidir.
Gümrük kapılarında kurulan sandıklarda vatandaş giriş ve çıkışlarda
oy kullanmış. 2008 yılında yapılan düzenlemeyle yurt dışında
yaşayan vatandaşların bulundukları ortamda oy kullanmalarına imkan
veren yasal değişikliği yaptık ancak Anayasa Mahkemesi mektupla oy
kullanmayı gizlilik ilkesine aykırı görerek iptal etti'' diye
konuştu.
''Şu anda elimizde yurt dışında yaşayan vatandaşların oy
kullanmasına olanak veren yasal alt yapı var'' ifadesini kullanan
Bozdağ, şöyle devam etti:
''Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 2011 seçimlerinde bunu uygulamadı.
Halk oylamasında da bunu uygulamadı. 'Bu yasal altyapıyla benim
bunu uygulamaya fiilen imkanım yok' dedi. Biz düzenlemeler yapmışız
ama bunların altını ortaya çıkacak aksaklıkları giderecek şekilde
düzenlememişiz. Esasında bu düzenleme bu eksiklikleri ortadan
kaldırma ve vatandaşların daha fazla oy kullanmasını temin etmek
amaçlıdır. Dışişleri Bakanlığı'nda, yurt dışında yaşayan
vatandaşların kayıtları var. Bundan istifade edeceğiz. Seçim
güvenliğine aykırı bir husus olmaması için tedbirleri YSK ve
Dışişleri Bakanlığı alacak. Orada sandıklarda kamu görevlileri
olacak. Türkiye'deki sandıklar da da var kamu görevlileri.
Yurtdışında da görevlilerin bulunması ihtiyaçtan kaynaklanıyor.
Türkiye'nin içinde yapılan seçimlerde seçim güvenliğine ilişkin
nasıl sorun yaşanmıyorsa, yurtdışındaki seçimlerde de
olmayacak.''
Bozdağ, yurt dışında oy kullanılacak alanlarda siyasi parti
temsilcisi sayısını yeni düzenlemeyle 3'e çıkardıklarına dikkati
çekerek, bunun mevcut uygulamaya göre ileri bir düzenleme olduğunu
ifade etti. Bozdağ, ''Bu, ayrımcılık değil ihtiyaca göre atılmış
bir adımdır'' dedi.
Maddeyi geri çekeriz
Elektronik ortamda oy kullanma uygulamasının mevzuatta yer aldığını
ifade eden Bozdağ, YSK'nın karar vermesi durumunda bunun da
uygulanabileceğini anlattı. Bozdağ, ''Finans boyutuyla ilgili
hükümet açısından herhangi bir sorun bulunmamaktadır. Yasada bu
imkan var. Anayasa Mahkemesi, bu konuyu aykırı bulmadı. Önümüzdeki
seçime yetişmez, çünkü bu çok büyük teknik ve bilimsel altyapıyı
ilgilendiriyor. Bu bir nevi talimattır. Bu sistemi sağlıklı bir
şekilde kurup, işletmesi konusunda YSK'ya imkan veriyoruz''
şeklinde konuştu.
Yeni düzenlemenin, devleti kullanarak birilerini cezalandırma
anlayışına da son verdiğini vurgulayan Bozdağ, ''Siyasi partiler,
'buradan birilerine af getiriyoruz' diye konuşuyorlar. Bunu
ilgilendiren maddede görüyorum ki uzlaşma yok. Komisyonda söz
vermiştim, 'uzlaşma olmazsa maddeyi çekeriz' diye. Bu maddeyi geri
çekeceğiz. Mutabakat olursa koyacağız. Kimseye örtülü af getirme
gibi düşüncemiz yok'' dedi.
Hukuk ile izah etmeyiz, edemeyiz
Türkiye'de yasaların çifte vatandaşlığa imkan tanıdığını belirten
Bozdağ, bazı Avrupa ülkelerinde Türklere bu imkanın tanınmamasını
insan hakları ihlali olarak gördüklerini söyledi.
Bu durumun düzeltilmesini istediklerini ifade eden Bozdağ,
sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bazı milletvekilleri, Egemen Bağış, Mehmet Şimşek ve Merve
Kavakçı ile ilgili sözler etti. Benim kanunum çifte vatandaşlığa
izin verecek, sonra da kalkıp 'bu yanlış' diyeceksiniz. Türkiye'nin
tüm tezlerine aykırı. Biz çifte vatandaşlığı savunuyoruz, savunmaya
devam edeceğiz.
Egemen Bağış'ın da Mehmet Şimşek'in de Merve Kavakçı'nın da bu
devlete, bu millete sadakatini, sevgisini, saygısını herhalde
Meclis'te kimse tartışmaz, tartışamaz, tartışmamalıdır. Sayın Merve
Kavakçı'nın başına gelen hadiseyi de demokrasi ile hukuk ile izah
etmeyiz, edemeyiz de. Vatandaşlığın iptalinin seçimden sonra nasıl
hukuksuz ve fevri bir şekilde yapıldığını, o dönemde mahkemenin
nasıl keyfi bir şekilde karar verdiğini cümle alem biliyor.
Vatandaş seçiliyor yemin edecek, ettirilmiyor milletin
temsilcisine. Bu bir hakkın zorla, demokrasiye, hukuk ve insan
haklarına rağmen gasbıdır, ayıptır. Bu Meclis'in yaşadığı
ayıplardan bir tanesidir. Bunların doğru olduğunu söylemek
fevkalade yanlıştır. Biz bunun yanlış olduğunu söyledik, söylemeye
de devam edeceğiz. Çünkü demokrasi ve hukuk dışı herşeyin
karşısında beraber durmamız lazım.''
Daha sonra, TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, çalışma süresinin sona
ermesi nedeniyle birleşimi yarın saat 14.00'te toplanmak üzere
kapattı.