Karayılan'dan MHP'yi kızdıracak yorum
Abone olPKK lideri Murat Karayılan'dan süreçle ilgili hükümete tehdit dolu sözler geldi. Karayılan MHP için de kızdıracak yorumlar yaptı.
İNTERNET HABER -
Terör örgütü PKK kanlı eylemlerini
başlattığı 15 Ağustos'u bugün 'Diriliş Bayramı' olarak kutluyor.
Murat Karayılan da bu çerçevede yaptığı açıklamada bir yandan
hükümeti süreç için tehdit etti, öte yandan Öcalan için isteklerde
bulundu.
Karayılan, sürece karşı olan MHP için de
kızdıracak yorumlarda bulundu. MHP için 'onlara kalsa ülkeyi
uçurama götürürler'" dedi.
Murat Karayılan, PKK'nın ajansı olarak nitelenen ANF'ye verdiği
röportajda süreç için "Biz üzerimize düşeni yaptık. Şimdiye kadar
hükümetin imha operasyonlarını durdurması dışında yaptığı herhangi
bir şey yoktur. Oysa daha önceden konulan çerçevede yaklaşılmış
olunsaydı, şimdiye ikinci aşama bitmek üzere olurdu. Biliyorsunuz,
birinci aşamanın görevleri daha çok bize ait olan görevlerdi. Biz
bunları yerine getirdik ama devlet ve hükümet ikinci aşamaya
geçmedi. İkinci aşamada üzerine düşen yükümlülüklerin gereğini
şimdiye kadar yerine getirmiş değil. İşte bu, kendisiyle birlikte
sorun yaratıyor; kritik bir sürece girildiğini gösteriyor."
dedi.
İşte Karayılan'ın açıklamalarından önemli bölümler;
ÖCALAN HALA TECRİTTE
Bu süreci başlatan ve sürecin mimarı olan Önder Apo halen tecrit
altındadır; halen avukatları yanına gidemiyor; halen doğru dürüst
kimse kendisiyle görüşemiyor; halen yaşadığı sağlık sorunları var.
Milyonlarca insanın önder olarak gördüğü bir kimseyi sömürgeci
yasalarla yargılayıp suçlu olarak ilan edersen ve bunu her gün her
yerde teşhire dönüştürürsen bu çözüm nasıl gelişir? Oradaki bir
halkın lideridir. Bir taraftan “muhatap alıyoruz, çözüm sürecinde
rol veriyoruz, çözeceğiz” diyeceksin; öbür taraftan da “kimse
istediği için değil, biz bunları kendiliğimizden yapıyoruz”
diyeceksin.
AKP'NİN YAKLAŞIMI
PROBLEMLİ
Yine “şunu şunu yaparsam PKK itibar kazanacak” kaygısına
gireceksin. Böyle şey olur mu? Bir kere samimi olunmalı ve güvene
dayalı hareket edilmelidir. Yani bu konuda AKP'nin mevcut
yaklaşımları çok problemlidir. Süreci ciddi anlamda riske eden bir
anlayış ve yaklaşım söz konusudur. Böyle çözüm zihniyeti oluşamaz.
Biz barışacaksak, arada karşılıklı güven olması gereklidir; güven
arttırıcı adımların hemen atılması gerekmektedir. Ama bu yok. Güven
değil uygulamalarla güvensizlik derinleştiriliyor.
MHP'YE KALSA ÜLKE UÇURAMA
GİDER
Yine diyorlar ki, “MHP karşıdır; milliyetçi ve ırkçı çevreler
vardır; onların saldırılarını da göğüslemek gerekiyor.” Doğru da
onlara kalsa bu ülke uçuruma girer. Onların 20'nci yüzyıla ait
bakış açılarıyla bugünkü Türkiye'nin sorunları çözülemez; Kürt
sorunu çözülemez. Eğer AKP bu sorunu çözeceğini söylüyorsa, o zaman
siyasal iradesini ortaya koyacak, cesaretli davranacak ve çözümü
için doğru dürüst adım atacak ve böylece çözüm sürecini
ilerletecek. Bu konuda oy kaygılarıyla yaklaşmak "Kürt haklarını
tanırsam, çözüm için adım atarsam milliyetçi kesimden oy alamam"
kaygılarıyla bu sorun çözülmez.
APO OYALANACAK LİDER
DEĞİL
Sürece yayma ve tekrardan ileri geriye çekerek oyalama taktiklerini
uygulama bizim tarafımızdan kabul edilemez. Çünkü biz bu dereden
çok geçtik. Bütün yetkililerin şunu bilmesi lazım: Biz kandırılmaya
ve oyalanmaya gelecek bir hareket değiliz; Önder Apo da oyalanmaya
gelecek bir önderlik değildir. Bizdeki eğilim, Kürt sorununu
Türkiye'yle çözmedir ama bunun için Kürt halkını tanıyan, dilini ve
kültürünü kabul eden, statüsünü belirleyip yönetim ve irade
olmasını öngören bir çözüm zihniyetine ihtiyaç vardır. Böyle olursa
elbette ki Türkiye güçlenir. Bu, kalıcı-gönüllü birliğin
zihniyetini yaratır.
TEHLİKELİ SÜRECİN KAPILARI
AÇILIR
Buna gelinmezse ne olur, buna gelmezlerse yeni tehlikeli bir sürece
kapı aralamış olurlar. Kürt halkı için farklı seçeneklere dönük
arayışlar gündeme girer. Ortadoğu bölgesi halen kaynıyor. Bugün
Rojava Kürdistanı kaynıyor. Kürtlerden tercih isteniyorsa Önder Apo
tercihi koydu. Tamam, siz de tercihinizi koyun. Eğer devletle bir
Kürt uzlaşması olacaksa ve Kürt ile Türk halklarının ortaklığı
gelişecekse, bu devleti temsil eden hükümet iradesini ortaya
koymalıdır. Bunu ortaya koymazsa Kürtler de farklı seçenekler
üzerinde yoğunlaşmak zorundadır.
SORUMLUSU AK PARTİ
OLUR
Gelinen bu aşamada zaman dilimi çok önemlidir. Olmazsa olmaz bir
biçimde çözümü dayatan bir zaman dilimidir. Artık netleşmesi
gerekmektedir. Böyle bir sürece girilmiş bulunuluyor. Bu süreçte
herkes üzerine düşen sorumlulukların gereğini yerine getirirse
elbette ki işler yolunda yürür, çözüm gelişir. Getirilmezse
tıkanır, tıkanmada olur ve farklı bir süreç gündeme girer.
Böyle bir sonuçtan biz değil adım atmayan AKP hükümeti sorumlu
olur. Türkiye başbakanı Erdoğan "bu süreci bozan taraf biz
olmayacağız."diyor ama her şeyi kendine göre ele alır adım atmaz ve
sürece yayarsan bu süreci bozmaktır. Hem en kötü bir biçimde bozmak
böyle olur.
PKK SİLAHLI KANADI SÖZ DİNLER
Mİ?
"HPG güçleri sürecin gidişatına göre pozisyon alacaktır. Bu konuda
Önder Apo'nun perspektifi tüm HPG güçleri için esastır ve
geçerlidir. HPG, Önderliğin ve KCK yönetiminin alacağı kararlara
göre hareket eder ve pozisyon alır. HPG, herhangi bir biçimde
sürecin zorlanması ya da tıkatılması değil, sürecin demokratik
çözüm sahasına kanalize edilmesi için üstüne düşen sorumlulukların
gereğini yerine getirecektir.
TIKANMA OLURSA SAVAŞ
SİNYALİ
Ama mevcut koşullarda HPG kendisini zayıflatacak durumlara da prim vermez. HPG'nin dayandığı derin bir tecrübe vardır. Bu gücüyle HPG, sürecin teminatı olarak devrede olacaktır. Bu, şu demek: Çözüme dönük Önderlik perspektifleri temelinde gerekenleri yapar ama çözümün tıkanması ve tıkatılması halinde ise ne gerekiyorsa onu yapmayı kendine bir görev olarak bilir. Bunu bu kadar açık ve net belirtiyorum.