Karadeniz, HES’in çekim merkezi
Abone olEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Doğu Karadeniz Bölgesi’nin HES alanında çekim merkezi haline geldiğini söyledi. <br/>Trabzon ...
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Doğu Karadeniz
Bölgesi’nin HES alanında çekim merkezi haline geldiğini
söyledi.
Trabzon Valiliği tarafından aylık olarak çıkartılan ’Trabzon
Dergisi’ne konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,
TPAO tarafından Doğu Karadeniz Bölgesi’nin kıyı bandında yürütülen
petrol arama çalışmalarından umutlu olduklarını belirterek, “Doğu
Karadeniz bizim için özellikle HES alanında büyük önem arz eden bir
bölgemizdir. Bölge, son 10 yılda yapılan yatırımlarla özellikle
hidroelektrik alanında önemli bir çekim merkezi haline geldi.
Bölgede enerji üretimine yapılan yatırımlar tamamlandığında ciddi
bir enerji üretimi sağlanacak. Böylece hali hazırda ülkemizin
enerji ihtiyacını karşılamada güçlü bir rol üstelenen Doğu
Karadeniz Bölgesi önemini daha arttıracak. TPAO’nun Doğu Karadeniz
Bölgesi kıyı bandında yürüttüğü petrol arama çalışmalarından da
umutluyuz. Bu sürecin olumlu bir şekilde bitmesi hepimizin
temennisidir. Doğu Karadeniz Bölgesinde var olduğunu düşündüğümüz
potansiyeli maksimum şekilde ülke ekonomisine kazandırmak
istiyoruz” dedi.
Yerli kaynaklarının kullanılması halinde dış bağımlılığın
azalacağını kaydeden Bakan Yıldız, “Doğu Karadeniz Bölgesinde ciddi
bir HES potansiyeli var. Enerjide büyük oranında dışa bağımlı olan
ülkemizin, ithalat payanını düşürülmesi adına bu projeler büyük bir
önem arz ediyor. HES santralleri bizim akan sularımız, doğal
kaynaklarımızdır. Biz olabildiğince elektrik üretiminde de yerli
kaynakları yani su ve kömürü kullanmak istiyoruz. Biz ne kadar
yerli kaynaklarımızı kullanırsak dış bağımlılığımız o kadar
azalacak. Bu noktada ben, iyi niyetli bir takım protestolarda
bulunan vatandaşlarımıza karşı kasıtlı davranıyorlar. Çevre
hassayeti bu ülkenin kaynağıdır. Yeşil bu ülkenin zenginliğidir.
Niçin biz bunlardan yararlanmayalım. Yeşile ve çevreye saygı
içerisinde de bu projelerin hepsi yapılabilecek durumda ve her
birisi bize enerji kaynağıdır. Yalnız doğalgaza kalsaydık
maliyetimiz daha da artardı. Ama bu ülkede geçtiğimiz yıl
tükettiğimiz elektriğin yaklaşık dörtte birini HES’lerden elde
ettik. Bu projelerin geciktirilmesi ve engellenmesi demek
vatandaşımıza ve ülke ekonomisine maliyet demektir.
Vatandaşlarımızın yaptıkları protestoların bu ülkeye yol, su, köprü
olarak değil de doğalgaz ithali olarak döndüğünü bilmeleri lazım”
ifadelerini kullandı.
“KAPATILAN PETROL KUYULARI ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ”
Türkiye’de kapatılan petrol kuyuları üzerinde çalıştıklarını dile
getiren Yıldız, “Türkiye son 10 yılda yakaladığı siyasi ve ekonomik
istikrarla önemli bir güç haline gelmiştir. Artık kendi
politikalarını uygulayan, kendi menfaatleri doğrultusunda hareket
eden bir Türkiye var. Petrol aramaları ile ilgili durum da aynıdır.
Bakınız biz 10 yılda arama faaliyetlerine ayrılan kaynağı 13.5
katına çıkardık. Şu anda yurtiçi ve yurtdışı aramalarımız tüm
hızıyla sürüyor. Bahsi geçen spekülasyonlar bazı petrol kuyularının
betonla kapatılması sonucu ortaya atılan iddialardır. Ancak şunun
bilinmesi lazım, bu kuyular maliyeti karşılanmaması nedeniyle
kapatıldı. 1980-90’lı yıllarda ham petrolün varil fiyatı 20 dolar
seviyesindeyken, bizim bazı kuyularımız betonlandı. Bunlar, kuyunun
belirli rakamları tutturamadığı için oldu. Variline 20 dolar masraf
yapıp 20 dolar ciro yaparsanız tabi ki o kuyu çalıştırmamak daha
uygun olur. 10 yıl önce 22 dolar olan petrolün varil fiyatı bugün
100 doların üzerindedir. Biz şuan da özellikle Diyarbakır, Adıyaman
ve Şanlıurfa gibi yerlerde, 6 tane betonlanan sahadan tekrar petrol
üretiyoruz. Kapasiteleri çok sınırlı olsa da, kiminde 100 varil
kiminde 500 varil olsa da şuan ki fiyatlar masraflarımızı
karşılıyor. Karlı olmadığı için kapatılan petrol kuyuları üzerinde
de çalışıyoruz. Türkiye kendisi için fizible olduğunu düşündüğü her
projenin arkasında duracaktır, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın”
şeklinde konuştu.
“2023’TE BUGÜNE GÖRE YAKLAŞIK İKİ KAT DAHA FAZLA ELEKTRİK
TÜKETECEĞİZ”
Türkiye’nin yakaladığı siyasi ve ekonomik istikrarla her geçen gün
büyüdüğünü ve enerji ihtiyacının arttığını belirten Bakan Yıldız,
“Yaptığımız projeksiyonlara göre, 2023’te bugüne göre yaklaşık iki
kat daha fazla elektrik tüketeceğiz. Bu noktada enerji arz
güveliğini sağlamak adına orta ve uzun vadeli bazı projeleri hayata
geçireceğiz. Bunlardan bazıları, Bilinen linyit ve taş kömürü
kaynaklarının 2023 yılına kadar elektrik enerjisi üretimi amacıyla
değerlendirilmiş olması, 2023 yılına kadar 2 nükleer santralin
devreye alınması ve 3. Nükleer Santrali’nin inşasına başlanması,
2023 yılı kadar yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzı
içindeki payının yüzde 30’a çıkarılması, 2023 yılında elektrik
enerjisi kurulu güç kapasitemizi 100 bin MW’a ve toplam elektrik
enerjisi üretimimizi 500 milyar kwh’e yükseltimesi, 2023 yılında
Türkiye’nin GSYİH başına tüketilen enerji miktarının 2011 yılı
değerine göre en az yüzde 20 azaltılması, elektrik üretimi, iletimi
ve dağıtımında teknik kayıpların asgariye indirilmesi ve dağıtımda
kaçak kullanımın engellenmesi temel hedeflerimiz arasında yer
almaktadır” diye konuştu.
(İHA)