Kansere kendini unutturacak buluş
Abone olKanser tedavisinde çığır açacak bir yöntem üzerinde çalışılıyor! Bu yöntemle kanser hücreleri yenilenmeyi unutacak ve...
ABD'nin Boston kentinde MSD
Araştırma Laboratuvarında yeni ilaçların bulunması ve
geliştirilmesi üzerinde araştırmalar yürüten Dr. Cem Cüneyt Elbi,
hastalığın tedavisine yönelik çalışmasında umut verici sonuçlar
elde etti.
4 KANSER TÜRÜ İÇİN...
Çalışmaları ile ilgili bilgi veren Elbi ikinci
aşamasına gelen araştırmasında olumlu sonuçlar aldıklarını ifade
ederek kanser tedavisinde çığır açacak yöntemini şöyle anlattı:
"Mesela güneş altında uzun süre kalan kişilerin hücreleri zarar
görür, ama bu hücreler yenilenince sağlığın tehlikeye girmesi söz
konusu olmaz. Üzerinde çalıştığımız araştırmada, bu yenilenme
sürecini göz önüne alarak yeni bir yöntem geliştirmeyi umut
ediyoruz. Çünkü kanser hücreleri de kendi kendilerini yenileyebilen
hücrelerdir. Eğer bu hücrelere yenilenmeyi unutturursak kendi
kendilerini yok etmelerini sağlayabileceğiz. Bu tedavi kolon (kalın
bağırsak), yumurtalık, meme ve prostat kanserinin tedavisinde
etkili olacak....'' Kanser tedavisinde dünyada artık kişiye özel
yöntemler uygulandığını anlatan Elbi, ''Her hastanın kendine özgü
yapısı ve genetiği vardır. Bu nedenle bir kişide etkili olan tedavi
diğerinde işe yaramayabilir. Artık dünyada her hastanın kendi
yapısı ve bünyesine özgü tedaviye doğru gidiş var'' dedi.
2 TÜRK DAHA GÖREVLİ
Laboratuvarda kendisinin yanı sıra ODTÜ Biyoloji Bölümü mezunu
Deniz Özaslan Sipora (33) ve MIT Biyoloji Bölümü mezunu Yusuf
Erkul'un da (25) da görev yaptığını kaydeden Elbi, Özaslan'ın,
ilaçla ilgili çalışmaların ilk safhasında, Erkul'un ise insandaki
hastalıkların aynısının farelerde oluşturulması üzerinde
çalıştığını söyledi. Söz konusu gençlerin büyük başarılara imza
attığını vurgulayan Elbi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Her ülkenin
ilaç araştırmalarıyla ilgili belli bir deneyimi var. Türkiye'de de
çok iyi üniversiteler ve bilim adamları görev yapıyor. Yenilikçi
ilaçların geliştirilmesi konusunda bu alt yapı önemli bir avantaj.
Dünyada MSD gibi büyük ilaç şirketlerinin yanı sıra 'melek
yatırımcı' denilen bireysel ve kurumsal yatırımcılar bir araya
gelip bir çok ülkeye bu alanda yatırım yapıyor. Türkiye de bu
yatırımcıları çekebilir, ancak belirli düzenlemelerin yapılması
şart. Mesela ilaçların ruhsatlandırılması ve geri ödemeye
alınmasında büyük gecikmeler oluyor. Türkiye'deki bir kanser
hastası yenilikçi bir ilaca Avrupa ve ABD'deki bir hastaya göre 3-5
yıl sonra ulaşıyor. Bu hastaların beklemeye tahammülü yok. Bu
nedenle mutlaka yeni düzenlemeler yapılmalı. Yenilikçi ilaçların
geliştirilmesi konusunda Türkiye'de Ar-Ge ve klinik araştırmalar
yapılabilir. Bu konuda büyük birikim var.'' Boston MSD Araştırma
Laboratuvarı Başkanı Dr. Rupert Vessey de, Türkiye'ye yönelik
önerilerde bulundu.
İŞ İMKÂNLARI YARATIR
Vessey, "Bu araştırma merkezleri çok büyük iş imkanları sağladığı
gibi dünyanın her yerinden başarılı gençleri çekebiliyor. Biz
burada akademisyenler için uygun ortam yarattık. Ancak bu
buluşların ticari olarak sunumu için yatırımcı bulunması ve fikri
mülkiyet haklarının geliştirilmesi büyük önem taşıyor'' dedi.
'TÜRKİYE PAZARDAN PAY
ALABİLİR'
MSD ilaçlarının, aralarında
Türkiye'nin de bulunduğu 73 ülkenin en üst düzeydeki sorumlusu olan
Jeffrey Kemprecos, Boston MSD Araştırma Laboratuvarında düzenlenen
basın toplantısında, yenilikçi ilaç yatırımları konusunda
Türkiye'nin potansiyeli ni değerlendirdi. Dünyada, yenilikçi ilaç
sektörünün Ar-Ge yatırımlarının 100 milyar doları bulduğunu,
Türkiye'nin bu pazardan sadece 40 milyon dolarlık pay alabildiğini
belirten Kemprecos, ilaçların ruhsatlandırma ve geri ödemeye alınma
sürecinin uzun olması, fikri haklardaki düzenlemelerin yetersizliği
nedeniyle Türkiye'nin yeterince yatırımcı çekemediğini söyledi.
'1 MİLYAR DOLAR'
Kemprecos, ''Türkiye'de yenilikçi ilaçlara erişim 5 yılı buluyor.
Hastalar yeni ilaçlara AB ve ABD'den 4 yıl sonra ulaşıyor. Türkiye,
dünyadaki 100 milyar dolarlık yenilikçi ilaç pazarından 1 milyar
dolar alabilir. Gerekli adımlar mutlaka atılmalı. Klinik
araştırmaların artması ülke ekonomisine faydası olduğu kadar
hastalar yararlı. Bu sayede hastalar yeni ilaçlara daha kısa sürede
ulaşabiliyor" diye konuştu.