Kanser tedavisinde nano teknoloji
Abone olMaddeyi atomik ve moleküler seviyede kontrol eden nano teknoloji ile kanserin erken teşhisi ve kişiye özel tedavisi için yürütülen çalışmalar umut veriyor.
Emory Kanser Nano teknoloji Merkezi Direktörü Prof. Dr. Shuming
Nie, son araştırmasında nadir kanser hücrelerini tespit etmeyi
başardı.
Nano teknoloji ile kanser görüntüleme, moleküler tanı ve hedefli
tedavi uygulamaları için yaptığı araştırmalarla dikkati çeken ve
ABD Ulusal Kanser Enstitüsünün de destek verdiği Prof. Dr. Shuming
Nie, ABD-Türkiye İleri Araştırmalar Enstitüsü'nün Antalya'nın
Kumluca ilçesine bağlı Adrasan beldesinde düzenlediği "Global
Sağlıkta Fırsatlar ve Zorluklar" konulu foruma katıldı.
Türkiye'ye ilk kez gelen biyomedikal ve kimya mühendisi Prof. Dr.
Nie, milimetrenin milyonda biri büyüklüğündeki yapılara yeni sentez
özellikleri kazandıran nano teknoloji ile kanserin erken teşhisi ve
tedavisi için değişik ülkelerdeki laboratuvarlarda yürütülen
çalışmaların sürdüğünü söyledi.
Araştırmalarıyla nano parçacıklarının tıpta kullanımına büyük katkı
yapan Nie, kanser hastalarında erken teşhisin önemine işaret
etti.
Moleküler seviyedeki yeni teknolojilerin kanserin erken teşhisi ile
birlikte tedavisi için de umut taşıdığını belirten Nie, "Tedavide
iki şey yapmak istiyoruz; ilki ameliyat sırasında sadece tümörleri
vücuttan kazımak, ikincisi ise kişiden alınan moleküllerle ona özel
ilaç geliştirmek" dedi.
Nano parçacıklar ile geliştirilecek kişiye yönelik ilaçların sağlık
harcamalarını da düşüreceğini ifade eden Nie, "Nano parçacıkların
kanserin erken teşhisine yönelik ilk klinik uygulamaları başladı.
Kesin tedavi için beş yılda önemli gelişmeler olacak. Bu teknoloji
ile 5 yılda kanserin erken teşhisi mümkün olabilecek, 10 yıl içinde
de tümörü bularak tedavi edecek" diye konuştu.
Nano teknolojinin tıpta kullanımının politik malzeme yapılmamasının
önemine işaret eden Nie, her ülkede bu tanı ve tedavilerin
standardize edilmesi gerektiğini vurguladı.
Nadir görülen kanser hücrelerini tespit
ettiler
Prof. Dr. Nie, son olarak hodgkin (hoçkin) hastalığı olarak da
bilinen hodgkin lenfomanın erken teşhisine yönelik çalışmasıyla
dikkati çekti. Nie'nin de aralarında bulunduğu Emory ve Georgia
Tech bilim adamları, kuantum noktalar olarak bilinen ayarlanabilir
floresan (fosforlu) nano parçacıkların nadir görülen kanser
hücrelerini tespit edebildiklerini ispatladılar.
Farelerde yapılan araştırmada, antikorlara bağlanan çok renkli
kuantum noktalarının, hodgkin lenfomasının karakteristik özelliği
olan reed sternberg hücrelerini nasıl ayırt ettikleri gösterildi.
Kuantum noktaları ışıkla etkileştiklerinde değişik renklerle
kanserli fare hücrelerini gösterdi.
Kullandıkları çok renkli kuantum nokta lekeleme metoduyla kötü
huylu kanser hücrelerinin, heterojen doku örneklerinden hızlı ve
doğru bir şekilde ayırt edildiğini belirten Nie, bu yöntemin
hodgkins ile sınırlı olmadığını, kanser kök hücrelerinin teşhisini
de sağladığını kaydetti.
Nanometrik büyüklükte yarı iletken kristaller olan kuantum
noktalarının benzersiz kimyasal ve fiziksel özellikler
taşıdıklarını dile getiren Nie, bunların kanserli hücrelerin yüzey
veya iç yapılarındaki moleküler oluşumu saptayan antikorlara
kimyasal yolla bağlanabildiklerini söyledi.
Nie, kuantum nokta ile yüzey veya genetik esaslı kanser
hücrelerinin ayırt edilebileceğini, bunun da hedefe odaklı tedavi
için iyi bir gelişme olacağını sözlerine ekledi.