Kanını değil canını almışlar
Abone olTalihsiz Pak, bir süre sonra öldü. Ailesinin KTÜ aleyhine açtığı dava 44 milyar lira taznimatla sonuçlandı.
Teknisyenin hatası sonucu 6 ünite kan verdikten 22 gün sonra
ölen fırıncının ailesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden 44
milyar TL tazminata hak kazandı. Trabzon'da yaklaşık 2.5 yıl önce
yaşanan "sağlık skandalı" için açılan tazminat davası dün
sonuçlandı. Başka hiçbir ülkede yaşanmayan ve "Türk usulü ölüm"
şeklinde nitelendirilen olayın duruşmasında, KTÜ Rektörlüğü,
tazminata mahkum edildi. Trabzon 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, ölen
Ahmet Pak'ın eşi ve 7 çocuğunun "haksız fiil'' nedeniyle KTÜ
aleyhinde yaklaşık 1.5 yıl önce 65 milyarı maddi, 45 milyarı manevi
toplam 110 milyar liralık tazminat talebiyle açtığı davayı karara
bağladı. Mahkeme, bilirkişi raporuna dayanarak verdiği kararında,
Pak'ın 6 ünite (1200 ml) kan vermesi konusunda rızasının
alınmaması, ilgili mevzuat hükümlerince kan bankasında 24 saat
esasına göre bir doktorun bulunmamasını gerekçe göstererek, KTÜ
Rektörlüğü'nü kusurlu buldu. Kusur derecesi olarak da ''ağır
ihmal'' olduğu kanaatine varan mahkeme, KTÜ Rektörlüğü'nü, davacı
tarafa 27 milyar 675 milyon lira maddi, 17 milyar lira da manevi
tazminat ödemeye mahkum etti. Olaydan sonra sorumluluğun Kan
Merkezi'nde olduğunu belirten Bölüm Başkanı Prof. Ercüment Ovalı,
"Olaydan 4 gün sonra haberim oldu. Hemen o gün araştırma başlattım.
Kan almadan önce teknisyenin bize danışması gerekiyordu. Ancak
danışmadı. Özel donörler haricinde kimseden 2 üniteden fazla kan
almıyoruz" dedi. RAHATSIZLIĞI VARDI Prof. Ovalı, "özel donörlere de
kapsamlı testler uyguluyoruz. Onlar, sorumluluğun kendilerine ait
olduğuna dair bir dilekçe imzalıyor. Bu yolla Amerika'da para
karşılığı plazma veren çok sayıda özel donör var. Bu nedenle
teknisyen bize danışmalıydı. Ve hastanın neden komaya girmiş
olabileceğini araştırmaya başladım. Çünkü normalde literatürde
plazmanın alınması nedeniyle ölen hasta yok" diye konuştu. Ahmet
Pak'ın yapılan tahlillerde MTHFR genlerinde bozukluk olduğunu ifade
eden Prof. Ovalı, "Hastada, bir genin bir başka gene dönüşmesini
sağlayan maddenin bozukluğunu saptamıştık. Bu tür hastalar beyin
damarlarındaki tıkanıklık nedeniyle orta yaşlarda beyin kanaması
geçiriyor. Ya da hastalarda nörotik bozukluklar ortaya çıkıyor. Biz
kanda pıhtılaşmayı sağlayan plazmanın fazla alınmasının hastadaki
gen bozukluğu nedeniyle pıhtılaşmayı hızlandırdığını ve beyin
kanamasına neden olduğunu sanıyoruz" şeklinde konuştu. Eşi, hasta
yakınlarını suçladı Ahmet Pak'ın eşi Arife Pak, tazminat davasının
lehlerine sonuçlanmasına sevindiklerini belirtti. Pak, kocasının
ölümünden sonra çok zor günler geçirdiklerini belirterek, "Bu işin
maddi karşılığı olmaz. Eşim öldüğü için üzgünüm. Ancak davayı
kazandığımız için de mutluyuz. Bu işin bedeli parayla ölçülemez.
Keşke eşim yaşasaydı" dedi. Pak'ın eşi, kan plazması alımı
sırasında hasta yakınlarının görevli teknisyene, az bulunan kan
grubundan olduğu için Ahmet Pak'tan çok kan alınması konusunda
baskı yaptığını iddia etti. Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde
Trombositopenik Purpura" yani bağışıklık hastası olan ve
önlenemeyen kanamalar nedeniyle tedavi gören Fatma Çorbacı, daha
sonra Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Hematoloji
Kliniği'ne sevk edildi. Çok seyrek görülen bir hastalığın pençesine
düşen genç kız, çok sık bulunmayan bir kan grubu taşıyordu. Ancak
sonunda iyileşti. (SABAH)