Kanatlı hayvanlar toplatılsın

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özdemir Adızel, sulak alanların yakınlarındaki riskli noktalardan başlayarak, daha uzaklara doğru çiftlik kanatlılarının bir an önce tamamen toplatılması gerektiğini söyledi. Adızel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, paniğin kuş gribi sorununu çözmeyeceğini, bu sorunun bilgi ve alınacak tedbirlerle çözüleceğini, yetkililerin yaptığı açıklamalar doğrultusunda hareket etmenin, sorunun giderilmesi açısından önemli bir basamak olacağını bildirdi. Yaban kuşlarının, doğadan aldıkları besinlerden dolayı çiftlik kanatlılarına oranla, hastalıklara karşı çok daha dayanıklı olduklarını belirten Adızel, yaban kuşlarının taşıdıkları virüsü çiftlik kanatlılarına bulaştırdıkları andan itibaren, hastalığın çiftlik kanatlıları arasında hızla yayıldığını bildirdi. Kuş gribinin daha çok yaban ördeklerinde görüldüğünü, dolayısıyla yaban kuşlarının yaşadığı kesimlere yakın evcil kanatlıların daha fazla risk altında bulunduğunu anlatan Adızel, sözlerine şöyle devam etti: ''Hastalığın yayılmasını engellemenin şimdilik en etkin yolu, hastalık riski taşıyan çiftlik kanatlılarının etik ve sağlık kurallarına uygun olarak ortadan kaldırılmasıdır. Sulak alanların yakınlarındaki riskli noktalardan başlayarak, daha uzaklara doğru çiftlik kanatlılarının bir an önce tamamen toplatılması uygun olacaktır.'' -HASTALIĞIN TAŞINMASI GÖÇ SEZONUNDA ARTABİLİR- Adızel, Van Gölü Havzası ve Iğdır yöresinin, kuşların göç yolu üzerinde olan önemli noktalar olduğuna işaret ederek, kuşların göç zamanları olan ilkbahar ve sonbahar da hastalığın ülke sınırları dışından gelecek göçmen kuşlarla birlikte taşınması ihtimalinin yüksek olduğunu bildirdi. Bu nedenle göç sezonlarında, bütün ülkenin çok daha dikkatli olması gerektiğini ifade eden Adızel, sözlerine şöyle devam etti: ''Türkiye önemli kuş göç yolu üzerinde bulunmaktadır. Kuşlar göç sezonu Karadeniz'in doğusundan ve batısından girerek, Türkiye'den Afrika'ya geçmektedir. Bölgede yaklaşık 10 gün önce hava sıcaklıkları yüksek derecede seyretmekteydi. Kuzeyde bekleyen küçük gruplar, kuzeyde havanın soğumasıyla birlikte Iğdır ve çevresindeki sulak alanlara gelmiş olabilir.''