Kalp krizinde yaşlılar gençlerden daha avantajlı!
Abone olKalp krizinde hayatta kalma oranı gençlerde yaşlılara göre daha düşük seviyede. Bunun sebebi ise kişinin yaşlandıkça kalbinde oluşan 'köprü damarlar'. Öte yandan uzmanlar genç kadınlarda kalp krizi riskinin genç erkeklere göre daha az olduğunu vurguluyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2017 yılı araştırmasına göre,
Türkiye’de görülen en fazla ölüm sebebi kalp krizi. Kardiyoloji
Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Ekmekçi, kalp krizi için risk haritasını
çıkararak alınabilecek önlemleri anlattı. Ekmekçi şunları söyledi:
"2015 yılı verilerine göre ülkemizde 5 milyondan fazla koroner
arter hastası bulunuyor. Ancak her koroner arter hastasının kalp
krizi geçireceğini söylemek doğru olmaz. Bu nedenle önemli olan
risk faktörlerini bilip en aza indirmektir. Yaşın ilerlemesi,
ailevi yatkınlık ve erkek olmak gibi değiştirilemeyecek risk
faktörlerinin yanında hareketsizlik, diyabet, kolesterol ve
tansiyon yüksekliği, aşırı kilo, sigara, stresi iyi yönetememe gibi
ya da tansiyon ve diyabet gibi sıkı takiple kontrol altında
tutulması gereken risk faktörleri de vardır."
ADET GÖRME KADINDA AVANTAJ: Kadınlarda adet görme döngüleri, hormonal avantaja dönüşerek normal şartlarda kalp krizi geçirme riskini çok yüksek oranda önler. Menapoz öncesi dönemde kadınların düzenli adet görmeleri yani düzenli döngüler, kadınların değişen oranlarda östrojene maruz kalmalarına neden olur. Menopoz öncesi dönemde östrojen, doğrudan kan damarlarını döşeyen ‘endotel’ dediğimiz hücrelerin olumlu etkilerine güçlendirici etki göstererek ve dolaylı olarak kan yağları üzerine pozitif yönde etki ederek kadınları klasik anlamda damar sertliğinden (ateroskleroz) korur. Ancak burada şu ayrıntılarda önemlidir; adet döngüsü düzenli seyretmeyen poliklistik over hastalarında damar sertliğine karşı belirgin yatkınlık söz konusudur.
Yine menopoz sonrası dönemde kadınlara verilen östrojen hormonu
da kalp damar hastalıklarına karşı beklenilen ve istenilen olumlu
etkiyi maalesef gösterememiştir. Menopoz öncesi kadınlarda görülen
kalp krizleri daha çok daha önce bahsettiğimiz plak çatlaması
değil, kendiliğinden damar katmanlarında yırtılma veya kan
pıhtısının kalp damarlarını tıkamasıyla oluşmaktadır. Ancak menopoz
sonrası 15-20 yıllık bir dönemde ortalama 65 yaşındaki kadında kalp
krizi geçirme riski erkeklerle eşit olur. Bu nedenle erken menopoz
da bir diğer risk faktörüdür. Kalp krizi özellikle erkek ve yaşlı
hastalığıdır.
AŞIRI SICAKLAR DA RİSKİ ARTIRIYOR: Aşırı
sıcak ve nemli havanın özellikle kalp damar hastaları,
hipertansiyon ve kalp yetersizliği olan hastalar için artmış bir
risk meydana getirdiği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Vücut
ısısını sabit tutan en önemli mekanizmalardan biri cildin kan
dolaşımıdır. Cildi besleyen damarlar soğukta büzüşerek, sıcakta ise
genişleyerek vücuttaki ısı kaybını azaltmaya veya artırmaya
çalışır. Bu durum kalbin daha fazla çalışmasını gerektirir. Aşırı
soğuk havalar gibi aşırı sıcak havalar da kalbin iş yükünü artırır.
Üstelik yeteri kadar sıvı alınmaması kanın pıhtılaşma riskini de
artırır, yatkın kişilerde sodyum, potasyum gibi kan tuzları
değerlerinde dengesizliğe neden olur. Ayrıca özellikle kalp
yetersizliği bulunan hastalarda kan akımının ağırlıklı olarak cilde
yönelmesi, hayati organlara olan kan akımının azalmasına yol açarak
kalp yetersizliğini kötüleştirebilir.
STRESTEN KORUNUN, YAŞAM TARZINIZI DEĞİŞTİRİN:
Kalp krizinden korunmanın en etkili yolu yaşam tarzı
değişiklikleridir. Her biri ayrıca ele alınması konular olmakla
birlikte, iyi ve kaliteli beslenme, yeteri kadar hareket etme,
stresi iyi yönetme, hayatı daha kaliteli yaşayacak aktivitelerde
bulunmaktır. Tabi ki düzenli doktor takibiyle yüksek tansiyon,
diyabet, kan yağları takibi vs. yakından izlenmeli, sigara vb. kötü
alışkanlıklardan alabildiğine uzak durulmalıdır.
KALP KRİZİ NASIL OLUR?
Kalp krizinde kalbe
kan akımını sağlayan atardamarlarda kolesterol, yağ partikülleri,
iltihap hücreleri gibi maddeler damar duvarlarında birikerek plak
denilen yapıları oluşturur. Kalp anjiyosu yapılanlarda (yüzde
30-40-50 oranındaki) daralmalar bu plak denilen yapıların kalp
damarları içine doğru oluşturduğu darlıklardır. ‘Damar sertliği’
olarak adlandırılan bu süreçte atardamarlar zaman içinde daralır ve
plaklar üzerinde oluşan çatlaklarda gelişen pıhtılar damarları
tıkar. Eğer zamanında müdahale edilip damar açılmazsa, söz konusu
hasar kalp dokusunun kaybı ile sonuçlanır. Bu kayıp yaygın ise
kalbin pompalama gücünü etkiler ve kalp yetersizliği ortaya
çıkar.