Kafes'te tutuklu albaydan sert çıkış

Kafes Eylem Planı davasında Cumhuriyet Savcısı Ahmet Nuri Saraç’ın iddianamenin özetini okunmasının ardından savunmasına başlayan tutuklu sanık Deniz Piyade Kurmay Kıdemli Albay Mücahit Erakyol, "Kafes, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni karalama planıdır. Kafes Eylem Planı değerli komutanları silme planıdır" dedi.

Kafes Operasyonu Eylem Planı'nda yer alan eylemleri gerçekleştirerek, ülkede kaos ortamı yaratmakla suçlandığını hatırlatan Mücahit Erakyol, bu dava ile Ergenekon'un bu zamana kadar bulunamayan askeri kanadının oluşturmaya çalışıldığını iddia etti.

BİZİM ZEKAMIZLA DALGA GEÇİLMEKTEDİR

Rahmi Koç Müzesi'ndeki denizaltıda bomba bulunması olayının, Kafes Eylem Planı'ndan 136 gün önce gerçekleştiğini belirten Kurmay Kıdemli Albay Mücahit Erakyol şunları söyledi:

“Müzeye bomba konulması, Kafes Eylem Planı çerçevesinde olamaz. Bu büyük bir çelişkidir. Bizim zekamızla da dalga geçilmektedir. Bu iddia doğru diyelim. Ama bomba ‘iskandil’ denilen cihazın üzerinde bulunmuş. Denizaltında o kadar kapalı ve gizli bölüm varken, neden açıkta bir yere konulsun? Deniz altına girmek çok zor bir şeydir. Bir kez girip bomba koyarsan, tam koyarsın ve kurarsın. Meydanda bir yere, poşet içinde, eğreti olarak koymazsın. TNT'lerle birlikte bulunan fitilin yanma süresi 4 dakikadır. Bu kadar sürede denizaltıdan çıkamazsın. Ayrıca bulunan patlayıcı ile ilgili yapılan tespitlerde böyle bir patlayıcının Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda bulunmadığı belirlendi."

BİZ KENDİ VATANDAŞIMIZIN KANINI DÖKECEK EYLEMLERDE BULUNMAYIZ

Kızının İstanbul'da üniversite öğrencisi olduğunu, kayınvalidesinin de İstanbul'da yaşadığını söyleyen Mücahit Erakyol, “Onların müzeye gitmeyeceğinin garantisi var mı? Biz askerler, harpte bile rasgele adam öldürmeyiz. Harbin de kuralları vardır. Biz öyle kendi vatandaşının kanını dökecek eylemlerde bulunmayız. Bunu kanında, sütünde bozukluk olanların yapabileceğini düşünüyorum" diye konuştu.

On Ermeni okuluna yönelik eylem yapılacağı iddiasına da değinen Erakyol, Kafes Planı'nda bu okulların adresinin bulunmadığını, savcıların elinde de kesin delil olmadığını öne sürdü. Atatürk'ün Ermeni vatandaşlarına Türk Dil Kurumu Başkanlığı gibi önemli görevler verdiğini kaydeden Erakyol, “Biz Türk subayları Ermeni vatandaşlarımıza saygı duyarız. Onlarla hiçbir husumetimiz olmadığı gibi yetenekli olmaları nedeniyle bizim için değerlidirler" dedi.

ASKERLİK MESLEĞİ SAVAŞ HALİNDE DE OLUNSA RAST GELE İNSAN ÖLDÜRLMESİNE KARŞIDIR

Mücahit Erakyol ifadesinin devamında şunları söyledi:

"Harbin bile bir hukuku vardır. Askerlik mesleğinin tabi olduğu bu kurallar savaş halinde de olunsa, rastgele insan öldürmeye karşıdır. Bizler bu kuralları harp okulu öğrencisi iken almaya başlarız. Bu yüzden askeri okullarda ‘Harp Hukuku’ dersleri vardır. Akraba ve arkadaşlarımız bir yana, bu vatanın ve milletin hayatını ve namusunu korumak için and içmiş Türk subay-astsubayları böyle alçakça bir plan yapmaz, yapamaz.”
Kafes Eylem Planı'nı asla kabul etmediğini, Beykoz'da ormanlık alanda ve Poyrazköy Keçilik mevkiinde bulunan mühimmatı da SAT personelinin koyamayacağını anlatan Mücahit Erakyol, “Kafes, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni karalama planıdır. Kafes Eylem Planı değerli komutanları silme planıdır. Emekli Binbaşı Levent Bektaş'ı, Yarbay Ercan Kireçtepe'yi ve Emre Onat'ı tanımıyorum" diye konuştu.

İfadesinde, kamuoyunda Amirllere suikast davası olarak bilinen davada yapılan ev aramalarına ilişkin görüntlerin bir kısmına da yer veren Mücahit Erakyol, teğmenlerin kaldığı evde usulsuz arama yapıldığını söyledi. Örgütsel dökümanların yer aldığı öne sürülen flash belleğin bir çakmaktan daha küçük olduğunu hatırlatan Mücahit Erakyol, evde arama yapan ve üzerinde kırmızı tişört bulunan bir polis memurunun odaya girmeden önce elini cebine soktuğuna dikkat çekti.