Kadınlara önerilen 10 test
Abone olMemorial Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Soner Dileklen, her kadının mutlaka yaptırması gereken 10 test ve tanı yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Günümüzde ölümcül hastalıkların tedavisi bile mümkün. Ancak
bunun için erken tanı şart. Erken tanıya giden yol ise, yaşamsal
önem taşıyan testlerden geçiyor. İşte her kadın için hayati önem
taşıyan ve yaşam boyu yaptırılması gereken testler... MAMOGRAFİ İLE
MEME KANSERİNDE ERKEN TEŞHİS Özellikle meme kanseri, erken tanı ile
ölümcül bir hastalık olmaktan çıktı. Bunun için kadınların 20
yaşından sonra her iki memesini de ayda bir kez kontrol etmesi ve
2-3 yılda bir doktor muayenesinden geçmesi gerekli. Meme
muayenesinin olmazsa olmazı mamografi. Uzmanlar kadınları, 40
yaşından itibaren her yıl mamografi çektirmesi ve eğer birinci
derece akrabalarda meme kanseri varsa, sıkı takip altında olmaları
gerektiği yönünde uyarıyor. Mamografide, düşük doz x-Ray, yani
iyonizan radyasyon üreten bir tüp ile meme inceleniyor. İnceleme
için hasta mamografi denilen röntgen cihazının önüne oturtuluyor.
Meme x ışınına duyarlı bir levha üzerine yerleştirilerek
sıkıştırılıyor. Ardından radyasyon verilerek, her iki memenin iç
yapısının görüntüleri filmde oluşturuluyor. Mamografi, meme
kanserini henüz ele gelen bir kitle olmadan, yani kireçlenme
aşamasındayken tespit edilebiliyor. Bu sayede meme kanseri çok
erken evrede tedavi edilebiliyor. TONOMETRE İLE KÖRLÜK ENGELLENİYOR
Glokom, halk arasındaki adıyla ‘göz tansiyonu’, yaptığı sinir
hasarı ile körlüğe neden olabilen bir göz hastalığı. İlaç tedavisi
ve lazer ile körlüğün önüne geçiliyor ancak bu da erken teşhis ile
mümkün. Körlük riskine karşı glokomun rutin muayenelerine en geç 40
yaşında başlanmalı. Ancak ailede glokom hastası varsa bu testler
daha erken yaşlara alınmalı, da başlanmalı. Göz içi basıncında
genel adı tonometre olan cihazlara başvuruluyor. Retina
kontrolünde, gözün arka bölümünü görebilmek için gözbebeği damla
formundaki ilaçlarla genişletiliyor. Göz içi basıncı, tonometre
cihazından kontrollü bir şekilde hava püskürtülmesiyle ölçülüyor.
EFORLA KALP SORUNLARI BELİRLENİYOR Uzmanlara göre 40 yaşını geçmiş
her kadın senede bir kez kardiyolojik Check-up’tan geçmeli.
Uzmanlara göre, 40 yaşını geçmiş her kadının senede bir kez
kardiyolojik check-up’tan geçmesi, kalp sağlığı açısından büyük
önem taşıyor. Ailede kalp krizi hikayesi bulunanlar için ise bu
daha erken yaşlarda başlamalı. Efor testi, bu yaşamsal önem taşıyan
check-up’ta başvurulan yöntemlerden biri. Test, çoğunlukla koşu
bandında uygulanıyor. Yaklaşık 10 dakika süren test sırasında kalp
ve kalp kapaklarının durumu ile işleyişi hakkında bilgi veren EKG
sürekli izleniyor, belirli aralıklarla damar basıncı ölçülüyor.
Efor testi egzersizi ritim ve ileti bozukluklarını araştırmak
amacıyla yapılıyor. Bu sayede kalp ve dolaşım sistemi hastalıkları
da ciddi boyutlara ulaşmadan tedavi edilebiliyor. SMEAR İLE RAHİM
AĞZI KANSERİNE SON Uzmanlar, 18 yaşını aşmış ve aktif cinsel yaşamı
olan her kadınının yılda bir kez düzenli olarak pap smear testi
yaptırmalarını öneriyor. Çünkü bu test sayesinde jinekolojik
kanserler arasında 2. sırada yer alan rahim ağzı kanseri, çok erken
safhada teşhis edilebiliyor. Muayene sırasında, özel bir fırça
yardımıyla rahim ağzı bölgesinden hücre sürüntüsü alınıyor. Bu
sürüntüler patoloji laboratuarlarında inceleniyor. İnce yayma
tekniğiyle, rahim ağzı kanserine yol açan Human Papilloma virüsü
tespit ediliyor. YILDA BİR KEZ ULTRASON Kadın hastalılarında erken
tanı için gerekli en önemli yöntemlerden biri de vajinal ultrason.
Uzmanlara göre, yakınması olsun veya olmasın her kadın yılda bir
kez ultrason muayenesinden geçmeli. Vajinal yolla yapılan
ultrasonda, iç organlar çok daha net bir şekilde izleniyor.
Yumurtalıkları ve rahmi daha iyi görebilmek için ince bir sonda
vajinaya yerleştiriliyor. Ekranda beliren görüntü, kadının sağlığı
hakkında bilgi veriyor. Jinekolojik ultrason ile karın organları,
özellikle de rahim, yumurtalıklar ayrıntılı bir şekilde
değerlendiriliyor. Rahmin yapısı, pozisyonu, büyüklüğü, rahimden
kaynaklanmış tümörler, miyomlar saptanabiliyor. Bunların yanı sıra
rahim içi zarı, yani endometrium değerlendirmesi de yapılıyor. Aynı
şekilde yumurtalıkların yapısı, yumurta geliştirme kapasiteleri,
yumurtalık kistleri saptanabiliyor. YILDA BİR KEZ CİLT MUAYENESİ
KANSERİ ÖNLÜYOR Her yıl düzenli olarak dermatoloji uzmanının
kapısını çalmak da, sağlık için yaptırılması gereken testlerin bir
parçası. Özellikle vücutta bulunan çok sayıda ben ve ailedeki cilt
kanseri hikayeleri, muayenenin önemini daha da artırıyor. Çünkü
benler, ölümcül bir kanser türü olan melanom riski taşıyor.
Melanomda yen tanı yöntemi, dijital dermatoskopi. Bu yöntemde
yağlanmış deri yüzeyi ışıklı bir büyütme sağlayan dermatoskop ile
inceleniyor. Vücuttaki benlerin haritası oluşturularak noktasal
lokalizasyonlar belirleniyor. Ardından her bir ben için
dermatoskopik görüntü alınıyor ve kaydediliyor. Böylece bir sonraki
kontrolde elde edilecek görüntüyle karşılaştırma şansı sağlanıyor.
Bunların yanı sıra dijital dermatoskop, benlerde izlenen şüpheli
değişiklikleri de gösteriyor. Bu test ile cilt üzerindeki
değişiklikler, kanserleşmeden tespit edilebiliyor. KAN TAHLİLLERİ
SAĞLIĞI ELE VERİYOR Düzenli olarak yaptırılan kan tahlilleri, genel
sağlık durumu hakkında bilgi veriyor. Uzmanlara göre herhangi bir
yakınma olmasa da, 35 yaşından itibaren 2 yılda bir kan tahlili
yaptırılmasında yarar var. Damardan kan örneği alındıktan sonra
laboratuarlarda alyuvar ve akyuvarların durumuna bakılıyor,
lökositler inceleniyor. Testlerden alınan sonuçlara bakılarak
vücutta enfeksiyon ve alerjik bir durum olup olmadığı tespit
edilebiliyor. Kolesterol ve kan şeker değerleri hakkında bilgi
ediniliyor. MENOPOZDA KEMİK YOĞUNLUĞU ÖLÇÜMÜ ÖNEMLİ Menopoz ile
kendini gösteren kemik kırılmaları riski, osteoporoz tanısı ile
konuyor. Özellikle ailede osteoporoz hastasının varlığı, kemik
mineral yoğunluğu ölçümünün önemini artırıyor. Kemik mineral
yoğunluk ölçümü, hiçbir hazırlık gerektirmeden, vücuda bir zarar
vermeden, özel bilgisayar programı ve hassas ölçüm yapan
dansitometri cihazlarıyla yapılıyor. Bu yöntemle vücudunuzdaki
kemik yoğunluğu ölçülerek kemik erimesi riski tespit ediliyor.
Erken teşhis sayesinde, ileri yaşlarda ciddi ve yaşamsal
problemlere yol açan kırıkların oluşması önlenebiliyor. AĞIZ VE DİŞ
SAĞLIĞI İÇİN TÜKÜRÜK TESTİ Diş ve diş eti hastalıkları, dünyada ve
Türkiye’de önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor. Dişlerde
ciddi bir sorunla karşılaşmamak için her yıl düzenli olarak diş
hekimi ziyaret edilmeli. Diş ve diş eti problemlerinin tespitinde,
doğal bir koruyucu olan tükürüğün teste dilmesi önemli. Bu test
için tükürüğünüzün incelenmesi yeterli. Testte tükürüğün kimyasal
ve mikrobiyolojik yapılarına bakılıyor. Bu sayede çürüklerin önemli
bir sağlık sorununa neden olması önleniyor. KOLON KANSERİ
ÖNLENEBİLİYOR Kolon kanseri, en sık görülen kanser türleri arasında
3. sırada yer alıyor. Sinsi tehlike, özellikle 50 yaş ve
üzerindekileri tehdit ediyor. Araştırmalar, kolon kanserinin
önlenebilir olduğunu gösteriyor. Ancak bunun için 50 yaşından
sonra, 2 ila 5 yılda bir düzenli olarak kolonoskopi yönteminden
yararlanılmalı. Kolonoskopiyle kalın bağırsağın tümü
incelenebiliyor. Çekim sırasında hastalar tomografi cihazına
yatırılıyor ve kalın bağırsağa hava verilerek iç bölgenin görülmesi
sağlanıyor. İşlem sonunda verilen hava geri alınıyor. Kolonoskopi
yöntemiyle hekim ileride tümöre dönüşebilecek polipleri teşhis
edilebiliyor. Poliplerin cerrahi yöntemlerle alınması sayesinde,
kolon kanseri oluşma riski önlenmiş oluyor.