KADINA YÖNELİK HER TÜRLÜ ŞİDDETE SIFIR TOLERANS
Abone olYargıtay Başkanı Ali Kalkan, kadına yönelik her türlü şiddete sıfır tolerans gösterdiklerini belirterek, “Ancak bu sorun yargının tek başına...
Yargıtay Başkanı Ali Kalkan, kadına yönelik her türlü şiddete
sıfır tolerans gösterdiklerini belirterek, “Ancak bu sorun yargının
tek başına çözeceği bir sorun değildir” dedi.
6. Türk ve Alman Yargıtayları Buluşması, “Çocuk ve Hukuk,
Türkiye’de Kadın Cinayetlerine Bakış, Kadına ve Kız Çocuklarına
Yönelik Şiddete Karşı Hukuki Yaptırımlar” konulu konferans ile
başladı.
Konferansa; Almanya Federal Yüksek Mahkemesi Başkanı Klaus
Tolksdorf, Yargıtay Başkanı Ali Kalkan, Kültür Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Dekanı Prof. Bahri Öztürk, öğretim üyeleri ve davetliler
katıldı. Toplantının açılış konuşmasını, Prof. Bahri Öztürk yaptı.
Öztürk’ün yaptığı konuşmasının ardından ilk sözü, Yargıtay Başkanı
Ali Kalkan aldı. Katılımcılara teşekkür ederek sözlerine başlayan
Kalkan, "Türkiye ile Almanya arasında tarihe ve dostluğa dayalı çok
sıkı ilişkiler vardır. Avrupa ülkeleri içinde en çok vatandaşımızın
yaşadığı ülke Almanya’dır. Ticari, siyasi ve benzeri her açıdan var
olan ilişkilerin, yargı alanında da geliştirilmesi en büyük
temennimdir. Şimdiye kadar Yüksek Yargı düzeyinde bu konferanslar
dışında bu nitelikte farklı programlar içeren çalışmalar söz konusu
olmamıştır" dedi.
Kalkan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yüksek Mahkemeler arasında
Kültür Üniversitesi’nin katkılarıyla başlayan bu güzel ilişkilerin
gelişerek devam etmesi, karşılıklı bilgi ve deneyim paylaşımının
sadece senede bir kez yapılan bu konferansla sınırlı kalmaması,
ilgili daireler arasında da içtihat paylaşımı yapılması, hatta uzun
süreli yerleştirme programları yapılmasının çok faydalı olacağına
inanıyorum. Bundan kısa bir süre önce iki meslektaşımızın Almanya
Federal Yüksek Mahkemesi’nde incelemelerde bulunması, bilgi
paylaşımında bulunarak, olumlu izlenimler ile dönmesi bu düşüncenin
somut örneği olmuştur."
Konferansın amacına da değinen Kalkan, "Bugünkü konferansımızda,
ceza ve hukuk alanında kadın hakları alanında Türk ve Alman hukuk
sistemlerindeki düzenlemeler ile yargı uygulamalarının
değerlendirilmesi amaç edinilmiştir. Aile olgusu tarihten günümüze
kadar öneminden hiçbir şey kaybetmemiştir. Ancak geçen zaman içinde
toplum hayatındaki bazı değerlerin erozyona uğraması sebebiyle aile
içi şiddet, üzücü bir vakıa olarak karşımızda durmaktadır. Aile
içindeki kadına yönelik şiddet; özellikle fiziksel, duygusal,
ekonomik ve cinsel alanda kendini göstermektedir. Kadına yönelik
şiddet, aile içinde mutlaka diğer bireylere, özellikle çocuklara
olumsuz olarak yansıyacak ve çocuklarımız bunu geleceğimize de
taşıyacaklardır. Şiddet ve kaba kuvvet acizliğin ve zalimliğin bir
yansımasıdır. Kadına karşı şiddet sadece kadınların değil tüm
toplumun sorunudur. Sorunun çözümünde kişisel ve kurumsal olarak
hepimizin üzerine düşen görevler vardır. Kadın ile ilgili
sorunlarda yargıya ilişkin olanları en kısa zamanda çözmeyi
hedefledik. Yargı sorunun çözümünde her türlü katkıyı yasal çerçeve
içinde vermektedir; vermeye de devam edecektir. Kadına yönelik her
türlü şiddete sıfır tolerans göstermekteyiz. Ancak bu sorun
yargının tek başına çözeceği bir sorun değildir. Şiddetin
sonlandırılması ya da azaltılması, kadının sorunlarının çözülmesi,
insani değerlerin, bireyler arasında geliştirilmesi ve
yaygınlaştırılması ile mümkün olabilir. Stuart Mill; ‘bir
uygarlığın seviyesini ölçmek isterseniz derhal kadının hayat
şartlarına bakınız’ demiştir" ifadelerini kullandı.
Yargıtay Başkanı Kalkan, açıklamalarını şöyle tamamladı:
"Gelecek kuşaklara, gündemimiz olan kadına karşı her türlü şiddetin
sorun olmaktan çıkarılıp çözülmesi ve daha iyi bir yaşam ortamı,
daha güvenli ve adil bir yargı sistemi bırakmak, bizim en büyük
zenginliğimiz, gurur kaynağımız olacaktır. Büyük önderimiz Mustafa
Kemal Atatürk’ün gösterdiği ilkeler doğrultusunda kurulan
Cumhuriyetimizin, özgürlükçü demokrasinin, demokratik hak ve
özgürlüklerin, toplumun tüm bireyleri için gelişip güçlenmesi ancak
hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ilkelerinin bağımsız yargı
temelinde bütün kurum ve kuralları ile hayata geçirilmesi suretiyle
mümkün olabilir."
(İHA)