Ülkemizin geleceği üzerine bir karabasan gibi çöken
İstanbul Sözleşmesi görünen o ki daha uzunca bir süredir
gündemi meşgul edecek.
Bu konunun tartışılmasında, konuşulmasında elbette ki büyük
faydalar var ancak kadına değer kazandırmak amacıyla yola çıkan
Kadın ve Demokrasi Vakfı’nın (KADEM) bu tartışmada durduğu
nokta çok büyük önem arz ediyor.
İmzalandığı günden beri değişik şekillerde gündeme gelen
İstanbul Sözleşmesi içeriğinin ortaya çıkmasıyla ve
toplumdaki yansımalarıyla gündemimizin adeta ilk
sırasına yerleşiverdi.
LGBT ve benzeri yapıların gemi azıya almasında ve adeta
toplumu baskı altına almasında İstanbul Sözleşmesi’nden
aldığı cesaret yatıyor.
İstanbul Sözleşmesi’nin zararlarını bu sütunlarda dile
getirmeye çalıştım. Aynı şekilde ülkemizin önde gelen entelektüel
beyinleri de toplumu bu sözleşmenin içeriği ve zararları konusunda
bilgilendiriyorlar. Özellikle Yusuf Kaplan ve Abdurrahman
Dilipak başta olmak üzere birçok yazar ve kalem erbabı konuyla
ilgili yazılar kaleme aldılar ve söyleşiler yaptılar.
Bütün bu yazılan ve çizilenlerin merkez noktasında ise bir kadın
derneği bütün dikkatleri üzerine çekti: KADEM.
Vakıf, aynı zamanda başkan yardımcılığını Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın yapması
dolayısıyla ayrı bir öneme sahip.
Ne yazık ki KADEM, bu tartışmaların negatif kutbunda
yer aldı algısı daha fazla. KADEM’in İstanbul
Sözleşmesi’ne destek verdiği noktasında iddialar ortaya
atıldı-atılıyor.
Ne yazık ki KADEM, bugüne kadar ki tutum ve
davranışları ile bu iddialara sebebiyet verdi. Gerek katıldığı
toplantılar gerekse konu hakkında net bir tavır sergilememesi
KADEM’in eksilerinden.
KADEM, muhafazakâr kadınların kurduğu, aileye
destek ve önem veren insanların desteklediği bir vakıf.
Dolayısıyla böyle bir vakıftan “şeytanın en büyük
zaferi” olarak nitelediğim İstanbul Sözleşmesine
karşı daha net bir tutum ve davranış beklenirdi.
Ancak vakıf yöneticileri şu anda bunu başarabilmiş değil. Doğru
olmasa bile tam tersi KADEM’in bu sözleşmeyi
desteklediğine dair iddiaların ortaya atılmasına sebebiyet
verdiler.
Oysa KADEM’den yapısı, misyonu ve vizyonu itibariyle
çok daha net bir duruş sergilemesi beklenir. Çünkü bu vakfın
yaptıkları sadece kendilerini bağlamıyor. Sümeyye Erdoğan
üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hedefe
konuluyor.
İç ve dış düşmanlarla ölesiye pençeleştiğimiz şu dönemde
Cumhurbaşkanı’na zarar verecek yeni bir cephe açmanın hiç
ama hiçbir izah edilir tarafı yok.
Ama tam tersine KADEM yöneticileri basın açıklamaları
ile şahsi savunmalarını yapmayı ya da TV programlarına katılarak
üstü kapalı olsa da mezkur sözleşme ile ilgileri olmadığına dair ve
dahi ifa etmeye çalıştıkları hizmetlere dair adeta PR (Halkla
İlişkiler) çalışması yapmayı tercih ettiler.
KADEM, yapısı, misyonu ve vizyonu gereği bir an önce
İstanbul Sözleşmesi’ne karşı net bir tavır almalı, söylem
ve eylemlerini bu sözleşmenin zararlarını bertaraf edici şekilde
belirlemelidir.
Anlaşılmaz terimler ya da alan kavramları ve dahi hukuki
kavramlar kullanarak toplum tarafından bir türlü netliğe kavuşmayan
beyanlar soru işaretlerini çoğaltacaktır. Bu soru işaretleri pek
tabi beraberinde buğzetmeyi getiriyor ve İslami camianın tepkisini
büyütüp seküler camianın yağlarını eritiyor.
Vakıf politik ya da dolambaçlı açıklamalar yerine net bir tavır
ile duruşunu açık etmelidir.
Bu tavır sadece söylemde kalmamalı aynı zamanda eyleme de
dökülmelidir. Mesela KADEM’in düzenleyeceği ve geniş
katılımlı bir İstanbul Sözleşmesini tel’in eden bir miting
acilen düzenlenmelidir.
Aynı zamanda KADEM, İstanbul Sözleşmesi’nin iptal
edilmesi için gerekli hukuki ve bürokratik adımları atmalı ve
bunları da kamuoyu ile paylaşmalıdır.
İstanbul Sözleşmesinin toplumu duçar bıraktığı ahlaki
yozlaşmaya ve savrulmaya iten muhteviyatı hakkında bilinçlendirme
mahiyetinde spesifik bir şekilde ses getirebilecek çalışmalar
yapmalıdır.
Sadece söylemde kalacak açıklamaların yeterli olmayacağını
şimdiden belirtmek isterim.
Atalarımızın da dediği gibi “Lafla peynir gemisi
yürümez”...
KADEM’in düzenleyeceği İstanbul Sözleşmesi’ni
protesto eden bir mitinge ve her türlü hukuki-bürokratik girişime
destek vereceğimi beyan eder KADEM’i asli görevini icra
etmeye davet ederim...
facebook.com/msbeser
twitter.com/msbeser
instagram.com/msbeser