Kabaklı'dan Atsız'a ince sitemler
Abone olHalka ve Olaylara Tercüman Gazetesi'nin iki yazarı arasında 'sessiz sedasız' süren polemik iyice alevlendi. Kabaklı yazısında Yağmur Atsız'a çok ince sitemler gönderdi.
Halka ve Olaylara Tercüman Gazetesi'nin yazarlarından Yağmur
Atsız ile Servet Kabaklı'nın birbirlerine yaptıkları dokundurmalar
iyice su yüzüne çıktı. Kabaklı, yazısında Yağmur Atsız'a çok ince
sitemlerini dile getirdi.
- CENAB-I Hakk'tan, hepimiz için 'bayram tadında bir bayram' huzur
ve rahmet niyaz ederek başlayım diye oturdum bilgisayarın
başına...
Oruç kafayla zor ya... Neyse ki Sevgili Yağmur Atsız yetişti
imdadıma... Lutfetmiş, 4 Kasım'da yazdığım yazıya cevabında, bana
'vermemiş, veriştirmemiş'...
Şimdi kalkıp 'yağmur olsan tarlamıza yağmazsın' diye başlasam şu
yazıya, en azından 'yontulmamış, törpülenmemiş' tarafımdan bir ayıp
daha çıkacak.
En iyisi, 9 gün gecikmiş de olsam, sağlık, mutluluk ve huzur
dileklerimle; 'İyi ki doğmuşsun, iyi ki Büyük Atsız'ın oğlu olarak
doğmuşsun ve bunu da iyi ki altmışaltıya bağlamışsın sevgili Yağmur
Ağabey' diye başlayım.
'Sevgili' benim için öyle sıradan beylik bir ifade olmadı hiç. Laf
olsun diye hiç kullanmadım 'sevgili'yi... 'Sevgili', bazıları beni
sonradan hayal kırıklığına da uğratsa, günlüme sevgisini ebediyyen
yerleştirdiklerim için 'seçtiğim' bir hitab tarzıdır.
Dostlarım, körü körüne hayranlık veya düşmanlık da benim tarzım
değildir. Yağmur Atsız benim sinirime dokunmuyor. 'Hayvanlar
ålemi'nden 'insan türevlemesi' birçok yaratık, zaten 'insanlığa'
saldırıyor ve değerlerimizi işportaya düşürüyor... 'İnsan haysiyeti
taşıyanların' biri birlerine tahammül etmek yerine; sevgiyle
bakması, müsamaha göstermesi, bardağın yarısını dolu görmesi, gönül
ateşiyle pişmiş kahvenin telveleri gibi, 40 yıllık hatır bırakmaz
mı 'insan'da?..
Hatadan münezzehtir...
BENİM güzel gönüldaşlarım, sevgili okuyucularım,
Eğer imkanınız varsa, lutfen sevgili Yağmur Atsız'a sitem ettiğim
'Işık ışık, dalga dalga bayrağım' başlıklı 'cehalet ürünü'
satırlarımı ve Yağmur Atsız'ın dün verdiği 'seviyeli, hırçın ve
öğretici(!)' cevabı, birlikte yeniden okuyunuz... Yağmur Atsız
ölçüsünde değerli bir aydınımız 'yanlış anlama hatasından münezzeh'
olduğuna göre, demek ki ben meramımı anlatamamışım, yahut
anlatırken yanlış yapmışım...
Daha yazısının girizgahında, kendisi ile 'hesablaştığım'a
hükmetmiş. Yazımda, artık kurtulmaya başladığına inandığım 'baba
kompleksi'yle ilgili sitemle karışık ima dışında, sevgili Yağmur
Atsız'ı asla ve kat'a 'Türkiye'yi AB'ye kapıkulu etme hevesi,
gafleti, dalaleti' veya 'Arif Nihat Asya cehaleti' içinde görmek;
hele hele 'sevgili' bildiğim, sinirlerime dokunmayan, bu gazetede
yazması için yönetici dostlarıma ve kendisine istirhamcı ve gönül
aracısı olduğum sevgili Yağmur Atsız ile 'hesablaşmak' gibi bir
niyetim yoktu...
Ancak zaman zaman, yazdıklarını beğenmeme ve tenk”d etme hakkımı da
'sadık okuyucusu sıfatımla' kendimde görürüm. 'Yağmur Atsız
sevgime' sitem eden bazı okuyucu dostlarıma, 'hesap verme' ihtiyacı
içinde olduğum da doğrudur.
Yıllar önce Almanya'larda, peşin hükümlü bir Yağmur Atsız vardı. O
Yağmur Atsız'ın, ülkücü, milliyetçi sanatçıların katıldığı kültür
gecelerinin, konserlerin yapıldığı salonların önünde, o zamanlar
etrafında zıplayan 'besili kırmalarla' birlikte, sürgündeki mazlum
ülküdaşlarımıza karşı, 'faşist, ırkçı' sloganları atılan 'bazı
eylemlerin ortağı olduğu' hatırlardadır. Mesela Ozan Arif
konserlerini engellemeye çalıştığı dönemde bile, biz Yağmur Atsız'a
belki biraz kızıyor ama kendisini seviyorduk. Çünkü o bizim için
Büyük Atsız'ın oğluydu...
Gerçi o 'peşin hükümlülük yıllarında' Yağmur Atsız'ın, Ozan Arif ve
ülküdaşlarımıza yaptığı o 'devirimci eylemlerin' bin beterini,
şimdi Ülkücü Hareket'in tepe noktalarında 'oturan ve kendi
gölgelerinden ürker hale gelen bir kısım erkek gölgeler';
emirlerindeki bazı 'kurt kırmaları' aracılığıyla, tertemiz ülkücü
gençlere, yavrularımıza yaptırıyorlar ya... Bu bahs-i
diğerdir...
Aşk taşımayan kalbi...
SEVGİLİ Yağmur Atsız, cehaletimi bağışlasın. Kendisinden, en kısa
zamanda tavsiye kitap listesini bekliyorum. Lutfeder gönderirse,
hepsini okurum. Doğrudur, Alamanca veya Frenkçe bilmiyorum. Lutfen
'Türkçe' tavsiye etsin ki, okuduğumda, şu cüz'i aklımla iyi
anlayayım. Kendilerinde 'müsekkin'den çok 'uyuşturucu' tesiri
bırakmış olduğu anlaşılan şu kitaplar üzerine de sohbet
edelim...
Ben okuduklarımdan ve yaşadıklarımdan süzerek söylüyorum!.. AB
Türkiye'ye ve Türk Birliği'ne karşı kurulmuştur ve Türkiye'yi
dilimlemek derdindedir. AB'ye biz, ancak kapıkulu, dış kapının
mandalı veya dilimlenmiş ucuz pazar olarak lazımız. Tıpkı ABD'ye ve
stratejik ortaklarına olduğu gibi...
Yağmur Atsız, Türk Edebiyatı Dergisi'nin Arif Nihat Özel
Sayısı'ndaki bir kısım eksikler konusunda haklıdır. Bu özel sayı
daha iyi olabilirdi. Bunda benim Türk Edebiyatı Vakfı Başkanı
olarak sahibi görünüşümden dolayı sorumluluğum vardır. Keşke, Arif
Nihat Asya büyüğümüzün ilerlemiş yaşındaki aşk şiirlerini ve diğer
bazı eksikleri tamamlayabilseymişiz.
Ancak Yağmur Atsız'ın gözden ve gönülden kaçırdığı bir husus
var...
Biz o derginin madd” sahibi değil, manev” emanetçisiyiz. Biz ve
arkadaşlarımız bazı eksiklerimize rağmen, Türk Edebiyatı Vakfı'nda
ve Türk Edebiyatı Dergisi'nde, her hizmetimizi 'aşk'la, sevgiyle
yapıyoruz. 'Doğru söyledikleri için dokuz köyden kovulan, fikir
namusu erdemine ulaşmış seçkinlerimiz' bir 'gönül kasabasında'
sansürsüz ve hür yazabilsinler diye...
Bizim çok hürmet ettiğimiz, Hakk'a yürüyüşünden sonra da hasretiyle
tutuştuğumuz, Birecikli Mahmut Amcamız ne derdi biliyor
musunuz?..
'Aşk taşımayan yüreği, sök yerinden, at köpekler yesin...'
Sevgili Yağmur Atsız, sizi Allah (cc) rızası için seviyorum. Ayrıca
Büyük Atsız'ın oğlu olduğunuz için sevgim katlanıyor. Haa
unutmadan, 'debbağ sevdiği deriyi döver' sözünde anlaşalım
mı?..
Bütün gönüldaşlarıma, Müslüman Türk Milleti'ne, İslam ålemi'ne
arefe bereketi ve nice güzel bayramlar...
Ramazan Bayramımız Mübarek olsun...
Yazı: Servet Kabaklı
Kaynak: