JET Fadıl, Zaman'ı çileden çıkardı!
Abone olMuhafazakar kesimin tercih ettiği Caprice Otel'de dağıtılan broşürler Zaman gurubunu çileden çıkardı.
JETPA'nın sahibi Fadıl Akgündüz'e ait olan Caprice
Hotel'de otel müşterilerine dağıtılan bildiriler yüzünden Zaman'la
otel yönetimi karşı karşıya geldi. Zaman'a yönelik hakaret içeren
ifadelerin yer aldığı bildiriler yüzünden otel hakkında dava
açıldı, soruşturma yapıldı. Ancak iki grup arasındaki sorun
çözülmüş değil.
Zaman gazetesinden Günseli Ö. Ocakoğlu'nun köşesine taşıdığı olay, Caprice Hotel'in Zaman'da yer alan reklamları ile başladı. Reklam ödemelerini talep eden Zaman, firma yetkililerinden beklemediği bir tavırla karşılaştı. Görüşmeler yine kilitlendi. Yargıya intikal eden dava Zaman'ın lehine sonuçlandı. Ancak otelde Zaman aleyhine bildiri olayı başladı.
Zaman'ın bildirilerle ilgili yaptığı 'hakaret ve sövme' içerikili şikayet sonrası otelde durum tespiti yapıldı. Otel panolarına asılı bildiriler toplatıldı. Ancak olay burada bitmedi. Kavga internet sitelerine taşındı.
Zaman gazetesi okurları gazete yönetimine yaptığı şikayetler gazetenin reklam servisinin başını sıkıntıya soktu. " Sabıkalı şirketle" neden çalıştınız. "Almanya'da yüzlerca mağdur yaratan şirketle ilgili hiç araştırma yapmadan neden reklamını aldınız" şeklindeki eleştiriler reklam servisinde soğuk duş etkisi yaptı.
İşte Günseli Ö Ocakoğlu'nun köşesine taşıdığı Caprice
Hotel, Zaman kavgası;
Zaruri bir açıklama yapmak şart oldu. Caprice Otel diye bir yer
var.
Genelde muhafazakâr insanların tatil yapmak için gittiği bir mekân.
Buranın yöneticileri birkaç haftadır gazetemiz Zaman'a çok ağır
hakaretler içeren bir bildiriyi otel müşterilerine dağıtıyor. O
bildiride yalan var, yanlış var, hakaret var. Nitekim müşterilerden
bir kısmı bu anlamsız bildiriye itiraz ediyor; hatta saygısız
yöneticilerin tavrı üzerine bazı üzücü olaylar yaşanıyor. Şimdi her
gün yüzlerce Zaman okuru bizlere meselenin ne olduğuna dair sorular
yöneltiyor. Varsayımlara sebebiyet vermemek için meseleyi
özetleyelim.
Vaktiyle Zaman'a reklam veren bu otel, iş ödeme yapmaya gelince
tuhaf metotlara başvurarak meseleyi bir çıkmaza sürüklemeyi denedi.
Bir türlü ödeme yapmayan Caprice'i hukukçularımız ısrarla uyardı
ancak aldırış etmediler. Hiçbir reklam verenle mahkemelik olmak
istemeyen gazetemizin hukuk bürosu, makul bir çözüm bulabilmek için
çok çaba sarf etti ancak bu firma akıl almaz ve vicdan kabul etmez
bir tarzda ödemeyi yapmamak için her yolu denedi. Üstelik
asılsız suçlamalar da yöneltmeye kalktılar. Sonuçta olay mahkemeye
intikal etti. İki yılı aşan yargılama sonunda mahkeme Zaman'ı haklı
gördü ve dava gazete lehine sonuçlandı. İşte oteldeki bildiri
asarak öç alma hafifliği de o zaman başladı.
Bildiri işi müşterileri tarafından gazetemize intikal
ettirilince otel yönetimine noter kanalıyla bir yazı gönderilerek
yaptıklarının doğru olmadığı ifade edildi. Ne var ki düzeltme
beklerken otelin daha da maksadı aşan şımarık ve saldırgan
davrandığı gözlendi. Abonelerimizin artan şikâyetleri üzerine
savcılığa hakaret, sövme ve iftira davaları açıldı. Yazının
panolarda asılı tutulması üzerine savcılık kararıyla otele
avukatlar gitti ve durum tespiti yapılarak yazılar toplatıldı.
Suç tespiti yapıldı. Hukukî mücadelede aciz kalan ve haksız
olan otel, bu sefer de yalan ve iftira dolu iddialarını internet
sitelerine taşımaya kalkıştı.
Açıkça söylemek gerekirse gazete yönetimi reklam servisimize,
"Böyle sabıkalı bir şirketle niye çalıştınız?" diye sitem etti.
Keşke sabıka kaydı bir hayli eskilere dayanan ve yurtdışında mağdur
ettiği binlerce insanın hesabını hâlâ vermemiş olan bir şirketle
reklam anlaşması hiç yapılmasaymış. Ama olan olmuş. Bu aşamada
hukukî süreç devam ediyor ve adamların hırçınlığı hukukî süreçteki
bozgunlarından kaynaklanıyor. Zaman okurunun, 'Neler
oluyor, bu adamlar nasıl utanmadan gazetemize hakaret ediyor?'
isyanı olmasaydı ve konuyu bilmeyen kişilerin kafasında soru
işareti oluşmasaydı bu mecburi açıklama
yapılmayacaktı"