İzlerken utandım...

Dün akşam otururken dört bir taraf adlı tartışma programını izledim. Daha doğrusu bir bölümünü izleyebildim, ancak dayanabildim.

Yavuz Oğhan yavuz@internethaber.com

Dün akşam otururken dört bir taraf adlı tartışma programını izledim. Daha doğrusu bir bölümünü izleyebildim, ancak dayanabildim.
Gerçekten hem üzüldüm hem endişelendim.

Dört gazetecinin yer aldığı bu programı izleyenler "Türkiye'nin tartıştığı konulara farklı bakış açılarını" görmek umuduyla oturuyorlar değil mi televizyon karşısına.
Ama yanılıyorlar. Bunun yerine program mensuplarından birisine verilen hukuk dersini izlerken buluyorlar kendilerini.

Konu şu. Oda TV iddianamesinin ek klasörlerinde yer alan ancak dava ile ilgili olmayan telefon kayıtları.
Tartışmacılardan birisi bu kayıtların yasal olduğunu, dinlemelerin mahkeme kararı ile yapıldığını söylüyor..
Diğerleri o tartışmacıya o telefon kayıtlarının ek klasörde yer almaması gerektiğini, hukuken dava ile ilgili olmayan kayıtların yok edilmesinin şart olduğunu anlatmaya çalışıyorlar.
Ama başaramıyorlar.

Tartışmacı ısrar ediyor, eğer diyor, bir gazeteciyi hedef aldılarsa, gazetecileri örgütledilerse bu bir suç çetesidir diyor.

Karşısındakiler suç çetesi bile olsa o bu davanın konusu değil, suçsa ona göre dava açılmalı diyerek azimle öğretime devam ediyorlar.
Ama nafile.
Yasanın suçla ilgili olmayan telefon kayıtları yok edilir hükmünü bilmeyen, suçları karıştıran, hukuktan bi haber olan, sadece güçlüye yaranma derdiyle yanıp tutuşan ve kendisine gazeteci diyen bir tartışmacıya verilmek istenen ders tabii ki sonuca ulaşamıyor.
Çünkü...
Ona göre Soner Yalçın ve Oray Eğin suçlu.

Suçlarının Ergenekon ile ilgili olup olmamasının bir önemi yok.
Açılan dava ile ortaya konan telefon kayıtlarının birbiriyle ilgisi olmamasının da bir önemi yok.
Soner Yalçın da Oray Eğin de piyasadan silinmesi gereken gazeteciler. Bunun için uygulanan yöntem fark etmiyor.
Yani bu durumda hukukun ya da yasalarda yazanların da bir önemi yok.
Vur abalıya.
Hukuk bilmek de gerekmiyor, yönteme ilişkin akıl yürütmek de.
Altyapı var mı yok mu önemli değil.
Nasılsa akıntıya karşı kürek çekmiyorsun.
Söyle gitsin.

Her şey bir yana da en çok Altan Öymen'e üzüldüm o tartışmayı izlerken.
Altan ağabey ısrarla ve sabırla anlatmaya çalıştı hukuk kurallarını.
İyi ki varsın Altan ağabey dedim izlerken.
Ama sonra sordum kendi kendime "niye ordasın" diye...