İşte yaratılış hikayesi
Abone olAllah inancını sorgulayanların aklına ilk gelen soru budur. Bu soru mantıklı bir örnekle açıklanıyor. Bakın nasıl?
Yaratan hakkında bu ve buna benzer mantıksal bir
doğruya oturmayan pek çok sorular üretilmekte.
"Allah, kaldıramayacağı taşı yaratabilir mi?", "Allah’ın canı
sıkılmıyor mu?", "Her şeyi Allah yarattı. Peki Allah’ı kim
yarattı".. vs.
Bu tür sorulara uzun uzun cevaplar yazma yerine Berk Uncu
Bey’in kaleme aldığı şu örnekle meseleyi anlamaya çalışalım:
MÜHENDİS ACABA KAÇ VOLTLA ÇALIŞIYOR?
Bilgisayar içindeki bir entegre diğer entegreye soruyor: "Ben 3
voltla çalışıyorum. Sen kaç voltla çalışıyorsun?" Diğer entegre:
"Benim voltajım 2,8" diyor. İkisi beraber merak ediyorlar:
"Acaba bizi dizayn eden mühendis kaç voltla
çalışıyor?" diye.
Halbuki bilgisayar denilen sistemi yapanın, o sistemin dışında
olması, dizayn ettiği sistemin kurallarıyla kendisinin bağlı
olmaması, kendisinin tamamen o sistemin dışında bulunması ve o
sisteme hükmedebilmesi gerekir. Entegrelerin aralarında konuşup,
dizayn edicilerini de kendi tabi oldukları "bir elektrik akımıyla
çalışma kanunu" na tabi kılmaları mantıklı ve mümkün değildir.
SİSTEMİ YAPAN, SİSTEME MAHKUM DEĞİLDİR
Sistemi dizayn eden, sisteme koyduğu kanuna, kendisi mahkum
değildir. İlaveten sistemin içinde, o sistemin kanunlarına tabi
olarak yaşayanlar, eğer başka sistemlerle tanışmamışlarsa, başka
kanunları anlamakta zorlanırlar. Hatta daha doğrusu anlayamazlar.
Mesela entegre devreler sadece elektrik akımıyla çalışmayı
anlayabilirler. Kimyasal enerji, nükleer enerji gibi sahaların
kanunlarını belki hiç anlayamazlar. Onların anladıkları sınır,
dizayn edici mühendisin çizdiği sınırdır.
ALLAH, KANUNLARA TABİ DEĞİLDİR
İşte "yaratılmış olmak" da bizim içinde yaşadığımız bu
âlemin bir kanunudur. Tâbî olduğumuz kanunlarından
biridir. Bu âlem içinde her kim yaşıyorsa "yaratılmış"tır. Şimdi bu
âlemin kanunlarına tabi olarak, içinde yaşayan birisi olarak, bizim
kalkıp Yaratıcımızı bu alemin kanunlarına tabi kılmak gibi "acaba
bizi Yaratanı kim yarattı?" diye sormamız yukarıdaki entegrelerin
kendi aralarında konuşma misaline benzer. Yine buna benzer yukarıda
da ifade ettiğimiz gibi anlamsız sorular ortalıkta çok dolaşır. Bu
tip sorular, sistemin yapıcısını sistemin içine sokma, sistemin
kurallarına tabi kılma uğraşısıdır.
ALLAH KALDIRAMAYACAĞI TAŞI YARATIR MI?
Mesela "Allah kaldıramayacağı kadar büyük bir taş
yaratabilir mi?" (haşa) yine böyle anlamsız bir sorudur.
Bu anlamsız soru, sistemin kanunlarından birisi olan çekim
kanununa, o kanunu yaratan Allah’ı tabi kılmaya uğraşır. Yani
yerçekimi kanununu Yaratanı, yine bu kanunun mahkumu gibi görmek
yanlışına düşülür. İçinde yaşadığımız sistemin/âlemin tamamen biz
içinde yaşayanları bağladığını, Allah’ın ise, bu kanunlara tabi
olmadığını bilmek lazım.
Bunu bilmekle kalmayıp, içinde yaşadığımız sistemi dizayn eden
Allah’ın mahiyetinin ne olduğunu tam olarak anlayamayacağımızı da
bilmemiz lazım. Gayret gösterelim ama anlama sınırımızın, ancak
âlemin dizayneri olan Allah’ın, bizim için çizdiği sınır kadar
olduğunun farkına varalım.
Kaynak: Bugün