İşte oruçla ilgili en çok merak edilen konular
Abone olİşte oruçla ilgili en çok sorulan sorular ve cevapları.<br/>Diyanet İşleri Başkanlığının web sitesinde Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından h...
İşte oruçla ilgili en çok sorulan sorular ve cevapları.
Diyanet İşleri Başkanlığının web sitesinde Din İşleri Yüksek Kurulu
tarafından hazırlanan “Dini Soruları Cevaplandırma Platformu”nda
yer alan fetvalara göre oruçla ilgili en çok merak edilen konular
şöyle:
ORUÇ FİDYESİ
Fidye, bazı ibadetlerin eda edilmemesi ya da edası sırasında
birtakım kusurların işlenmesi hâlinde ödenen dinî-malî
yükümlülüktür. İbadetlerle ilgili fidye, oruç ve hacda söz
konusudur. İhtiyarlık ve şifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle
oruç tutamayan ve daha sonra da kaza etmesi mümkün olmayan kimse,
oruç tutamadığı her güne karşılık bir fidye öder. Kur’an-ı
Kerim’de, “Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir fakir doyumu kadar
fidye öder.” (Bakara, 2/184) buyurulmaktadır. Bir fidye miktarı,
bir sadaka-i fıtır miktarıdır. Sadaka-i fıtır ise bir kişiyi bir
gün için doyuracak yiyecek veya bunun para olarak karşılığıdır.
Fidye vermek durumunda olan fakat buna maddi imkânı el vermeyen
kimse Allah’tan af diler. Günler uzun olduğu için oruç tutamayan
hasta ya da yaşlılar, kısa günlerde oruç tutabilirlerse
tutamadıkları orucu kısa günlerde kaza etmeleri gerekir. Bu durumda
olan kimselerin vermiş oldukları fidyeler sadaka sayılır. Oruç
fidyeleri, Ramazan ayının sonunda toptan verilebileceği gibi,
Ramazan ayı içinde günlük olarak veya Ramazan ayı başında da
verilebilir.
ORUCU BOZAN ŞEYLER NELERDİR?
Orucun temel unsuru ve anlamı, yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak
durmak, nefsi bunlardan mahrum bırakmak olduğu için, oruçlu iken
bunlar ve bu anlama gelecek davranışlar orucu bozar. Yemek ve
içmek, yenilip içilmesi mûtat olan her şeyi kapsamı içine alır.
Sigara, nargile gibi keyif veren tütün kökenli dumanlı maddeler ile
uyuşturucular ve tiryakilik gereği alınan tüm maddeler oruç
yasakları kapsamına girer. Her ne sebeple olursa olsun,
ağızdan alınan ilâçlar da aynı hükme tabidir.
GÖZ DAMLASI ORUCU BOZAR MI?
Uzman göz doktorlarından alınan bilgilere göre, göze damlatılan
ilaç miktar olarak çok az (1 mililitrenin 1/20’si olan 50
mikrolitre) olup bunun bir kısmı gözün kırpılmasıyla dışarıya
atılmakta, bir kısmı gözde, göz ile burun boşluğunu birleştiren
kanallarda ve mukozasında mesamat yolu ile emilerek vücuda
alınmaktadır. Damlanın yok denilebilecek kadar çok az bir kısmının,
sindirim kanalına ulaşma ihtimali bulunmaktadır. Bu bilgiler,
değerlendirildiğinde, göz damlası orucu bozmaz.
YIKANMAK ORUCU BOZAR MI?
Ağız ve burnundan su girip sindirim cihazına ulaşmadıkça oruçlu
kimsenin yıkanması orucuna zarar vermez. Nitekim Hz. Aişe ve Ümmü
Seleme validemiz Hz. Peygamber’in Ramazan’da imsaktan sonra
yıkandıklarını haber vermişlerdir. Bu itibarla, ağız ve burnundan
su kaçırmamak şartıyla oruçlu kişi yıkanabileceği gibi, havuz veya
denize de girebilir. Ancak yüzme esnasında su yutmaktan kaçınmak
zor olduğu için ihtiyatlı davranmak uygun olur.
NİKOTİN BANDI ORUCU BOZAR MI?
Kural olarak orucu bozan şeyler, vücuda normal yollarla giren
maddeler ve cinsel ilişkidir. Vücuda sürülen yağ, merhem ve benzeri
şeyler deri üzerindeki gözenekler ve deri altındaki kılcal damarlar
yoluyla emilerek kana karışmaktadır. Ancak cildin bu emişi, çok az
ve yavaş olmaktadır. Diğer taraftan bu işlem yeme, içme ve
beslenme anlamına da gelmemektedir. Bu itibarla, deri üzerine
sürülen merhem, yapıştırılan ilaçlı bantlar orucu bozmaz. Bu açıdan
sigarayı bırakmak isteyenlerin kullandığı nikotin bantları da orucu
bozmaz.
ORUÇLU KİMSE DİŞ TEDAVİSİ YAPTIRABİLİR Mİ?
Orucun bozulması için yeme, içme ve cinsel ilişki ya da bu
anlamları ifade eden bir fiilin işlenmesi gerekir. Bu sebeple sırf
dış tedavisi sebebi ile oruç bozulmaz. Tedavinin ağrısız
gerçekleşmesi için yapılan enjeksiyonlar da beslenme amacı
taşımadığı için orucu bozmazlar. Ancak tedavi sırasında yapılan
başka işlemler sebebi ile -mesela ağız su ile çalkalanırken- boğaza
su, kan veya tedavide kullanılan maddelerden biri kaçarsa oruç
bozulur ve
kaza edilmesi gerekir.
DIŞ FIRÇALAMAK ORUCU BOZAR MI?
Boğaza su kaçırmadan ağzı su ile çalkalamak orucu bozmadığı gibi
diş fırçalamakla da oruç bozulmaz. Bununla birlikte, diş macununun,
misvak parçalarının veya suyun boğaza kaçması halinde oruç bozulur.
Orucun bozulma ihtimali dikkate alınarak, dişlerin imsaktan önce ve
iftardan sonra fırçalanması uygun olur.
SAKIZ ÇİĞNEMEK ORUCU BOZAR MI?
Günümüzde üretilen sakızlarda, ağızda çözülen katkı maddeleri
bulunduğundan, ne kadar itina edilirse edilsin bunların
yutulmasından kaçınılması mümkün değildir. Bu sebeple bu tür sakız
çiğnemek orucu bozar. Ancak “kenger sakızı” gibi katkısı bulunmayan
sakızlarla daha önce çiğnenmiş olup içinde hiç katkı maddesi
kalmamış olan ve çiğnendiğinde hiçbir eksikliğe uğramayan
sakızların çiğnenmesi orucu bozmaz. Bununla birlikte, oruçlu iken
bu
tür sakızları çiğnemek mekruhtur.
AŞI OLMAK VE İĞNE YAPTIRMAK ORUCU BOZAR MI?
Oruç; yemek, içmek, cinsel ilişki ve bunların kapsamına giren
şeylerle bozulur. Bu sebeple, besin değeri taşımayan aşılar orucu
bozmaz. Dinimiz, tedavi sürecinde olan hastaların oruç
tutmamalarına ruhsat vermektedir. Bu nedenle, tedavisi devam eden
hastalar, sağlıklarına kavuşup, tedavileri sona erinceye kadar
oruçlarını erteleyebilirler. Bununla birlikte, Ramazan ayında
herkesle birlikte oruca devam etmeyi arzu ediyor ve oruç
tutmalarına da başka bir engel yoksa iğnelerini iftardan sonra
yaptırmaları yerinde olur. Bu imkâna sahip olmayanlar, tedavi ve
aşı amaçlı iğne yaptırabilirler. Ancak, oruçlu iken gıda ve vitamin
iğneleri yaptırmak, damardan serum ve kan verilenlerin orucu
bozulur. Daha sonra bu oruç kaza edilir.
Oruçlu bir kimsenin morfinli veya morfinsiz olarak dişlerini tedavi
ettirmesi veya çektirmesi orucu bozmaz. Ancak tedavi esnasında, kan
veya tedavide kullanılan maddelerden herhangi bir şeyin yutulması
ise, orucu bozar.
GEBELER ORUÇ TUTABİLİR Mİ?
Ramazan orucunu tutmamak için geçerli mazeretlerden biri de gebelik
veya çocuk emzirmektir. Gebe veya emzikli olan kadınlar,
kendilerine yahut çocuklarına bir zarar gelmesinden korkmaları
halinde oruç tutmayabilirler. Bunlar bir yönüyle hasta hükmünde
oldukları gibi, onlara bu ruhsatı tanıyan hadisler de
bulunmaktadır. Kendisi dayanabilecek ve çocuk da etkilenmeyecek ise
hamile ve çocuk emziren anne oruç tutabilir. Bu konuda alanında
uzman bir hekime danışılması uygun olur. Hamilelik ve çocuk emzirme
gibi meşru sebeplerle oruç tutamayan bayanlar, tutamadıkları bu
oruçlarını şartların elverişli olduğu başka zamanlarda kaza
ederler”
RAMAZAN AYINDA ANJİYO VE ANESTEZİ YAPTIRILABİLİR Mİ?
Lokal, bölgesel ve genel anestezi olmak üzere, üç türlü anestezi
vardır. Küçük ameliyatlarda ameliyat bölgesinin yakın çevresine
iletimi engelleyen ilaçların verilmesi ile oluşan anesteziye lokal
anestezi (sınırlı uyuşturma) denir. Vücudun daha geniş bölgeleri,
örneğin belden aşağısı veya bir yarısı iletimin omurilik düzeyinde
engellenmesi için omuriliğe veya omuriliğe varmadan geniş bir sinir
grubunun oluşturduğu bağlantı yerleri üzerine ilaç verilerek
oluşturulan anesteziye bölgesel anestezi denir. Hastanın uyutulup
ağrının duyulması beyin düzeyinde engellenirse bu tür anesteziye
genel anestezi denir. Anestezi, nefes yolu veya iğne ile vücuda
ilaç verilerek oluşturulmaktadır. Nefes yolu veya iğne ile yapılan
anestezi, mideye ulaşmadığı gibi, yeme-içme anlamı da
taşımamaktadır. Ancak bölgesel ve genel anestezide, acil durumlarda
ilaç ve sıvı vermek amacıyla damar yolu açılarak, bu açıklık işlem
süresince serum vermek suretiyle sağlanmaktadır. Bu itibarla, lokal
anestezi (sınırlı uyuşturma) orucun sıhhatine engel değildir.
Bölgesel ve genel anestezide serum verildiği için oruç bozulur”
Halk arasında anjiyo olarak bilinen operasyon, teşhise yönelik
(anjiyografi) ve tedaviye yönelik olarak uygulanmaktadır.
Anjiyografi vücut damarlarının görüntülenmesi demektir. Damar içine
damarların görünür hale gelmesini sağlayan ve kontrast madde olarak
tanımlanan ilaç verilerek, anjiyogram adı verilen filmler elde
edilir. Anjiyografi sayesinde organları besleyen damarlar
görüntülenerek damar hastalıkları veya bu damarlardan beslenen
organlara ait tanı koydurucu bilgiler edinilir. Tedaviye yönelik
olarak uygulanan anjiyonun klasik yöntemi anjiyoplastidir. Bu ise,
dar veya tam tıkalı damarların balon ya da stent denilen özel
araçlarla tekrar açılması için yapılır. Bu bilgiler ışığında gerek
anjiyografi, gerekse anjiyoplasti operasyonlarında yemek ve içmek
anlamı bulunmadığından, oruç bozulmaz”
BÖBREK TAŞI KIRDIRMAK ORUCU BOZAR MI?
Oruçlu olan bir kimsenin, vücuduna şifa veya gıda verici bir madde
enjekte edilmeden böbrek taşı kırdırması ile orucu bozulmaz. Bu
operasyon esnasında böbreklere kan akması da orucu bozmaz
AKUPUNKTUR TEDAVİSİ ORUCU BOZAR MI?
Oruç, imsak vaktinden iftar vaktine kadar ibadet niyetiyle yeme,
içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak suretiyle yapılan bir
ibadettir (Bakara, 2/187). Akupunktur ise; vücutta belirli
noktalara iğne batırarak, çeşitli hastalıkları tedavi etme
metodudur. Orucu bozan şeyler kapsamında olmadığı yani vücudu
beslemesi ve gıdalandırması söz konusu olmadığından akupunktur
yaptırmak orucu bozmaz.
BURUN DAMLASI ORUCU BOZAR MI?
Tedavî amacıyla burna damlatılan ilacın bir damlası, yaklaşık 0,06
santimetreküptür. Bunun bir kısmı da burun çeperleri tarafından
emilmekte, çok az bir kısmı mideye ulaşmaktadır. Bu da, mazmaza
(guslederken ağzı su ile çalkalamada) olduğu gibi affedilen miktar
kapsamında değerlendirilebilir.
(İHA)