İşte İstatistiklerle Türk gençliği
Abone ol2012 yılı sonu itibariyle 75 milyon 627 bir 384 kişi olan Türkiye nüfusunun yüzde 16,6’sını gençlerin oluşturduğu açıklandı. Bu kişlerden ya...
2012 yılı sonu itibariyle 75 milyon 627 bir 384 kişi olan
Türkiye nüfusunun yüzde 16,6’sını gençlerin oluşturduğu açıklandı.
Bu kişlerden yaşamının herhangi bir döneminde fiziksel ya da cinsel
şiddet görmüş genç kadınların oranı yüzde 35,3; mutlu olduğunu
beyan edenlerin oranı ise yüzde 64,6 olarak kaydedildi.
2012 yılından itibaren özel günlerde günün önemine atfen özel yayın
ya da haber bülteni yayımlayan Türkiye İstatistik Kurumu, bu
kapsamda, “19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı”
çerçevesinde genç nüfusa (15-24 yaş grubu) ilişkin geçen yıl ilk
defa hazırlanan “İstatistiklerle Gençlik, 2011” yayınını, bu yıl
güncel bilgileri içerecek şekilde tekrar yayımladı. İşte o
rapor:
“Türkiye nüfusunun yüzde 16,6’sı gençtir”
Ülkemizin toplam nüfusu 2012 yılı sonu itibariyle 75 milyon 627 bin
384 kişi olup bunun yüzde 16,6’sını (12 milyon 591 bin 641 kişi)
gençler oluşturmaktadır. Genç nüfus oranı 1935 yılında yüzde 15,1,
1980-2000 yılları arasında ortalama olarak yüzde 20 iken bu yıldan
sonra azalma eğilimi göstermiştir. Genç nüfusun yüzde 51,1‘ini genç
erkekler, yüzde 48,9’unu ise genç kadınlar oluşturmaktadır.
Gençlerin toplam nüfus içindeki oranı, 2075 yılında yüzde 10,1’e
düşecektir. Nüfus projeksiyonlarına göre, 2023 yılında genç nüfusun
toplam nüfus içindeki oranının yüzde 15,1’e, 2050 yılında yüzde
11,7‘ye, 2075 yılında ise yüzde 10,1’e düşeceği tahmin
edilmektedir.
Seçilmiş ülkelere göre genç nüfusun toplam nüfus içindeki oranı
incelendiğinde, 2011 yılında 15-24 yaş grubundaki genç nüfus
oranının yüksek olduğu ülkelerden birinin Türkiye (yüzde 16,8)
olduğu görülmektedir. Avrupa Birliği üye ülkeleri ortalamasına göre
genç nüfus oranı yüzde 11,8 iken, Amerika Birleşik Devletleri’nde
yüzde 14,1 ve Kanada’da yüzde 13,3’tür. Bu oran, 2010 yılında
Brezilya’da yüzde 17,2 ve Meksika’da yüzde 18,3’tür.
”Yükseköğretimde net okullaşma oranı (18-22 yaş grubu) yüzde
35’tir”
Yükseköğretimde 2011/’12 akademik yılında net okullaşma oranında
cinsiyete göre fark görülmemektedir. Yükseköğretime devam eden
gençlerde (16-24 yaş grubu) cinsiyetler arasında en önemli fark,
önlisans programında görülmektedir
Lisans, lisansüstü ve tıpta uzmanlıkta 2011/’12 akademik yılında
belirgin cinsiyet farkı görülmez iken, cinsiyet farkı en çok
önlisans eğitiminde görülmektedir. Örgün önlisans programında genç
erkekler (yüzde 62,5), açık öğretim ön lisans programında ise
(yüzde 62,1) genç kadınlar daha fazladır.
”Genç işsizlik oranı 2012 yılında yüzde 17,5’tir”
2012 yılında toplam nüfusun işgücüne katılım oranı yüzde 50,
işsizlik oranı yüzde 9,2 ve tarım dışı işsizlik oranı yüzde 11,5
iken, gençlerde işgücüne katılım oranı yüzde 38,2, işsizlik oranı
yüzde 17,5 ve tarım-dışı işsizlik oranı ise yüzde 20,8’dir.
İşsizlik oranı genç erkeklerde yüzde 16,3, genç kadınlarda ise
yüzde 19,9‘dur. Tarım-dışı işsizlik oranı ise genç erkeklerde yüzde
18,4, genç kadınlarda yüzde 26,1’dir.
“Genç nüfusun yüzde 14,2’si evlidir”
Ülkemizde genç nüfusun yüzde 14,2‘si evlidir. 2012 yılında genç
erkeklerin yüzde 5,5‘i, genç kadınların ise yüzde 23,2’si evlidir.
Genç nüfusun evlenme oranı yıllara göre düşme göstermekle birlikte,
evlenmede cinsiyetler arası fark hala çok yüksektir. Ortalama ilk
evlenme yaşı erkekler için 26,7 iken, kadınlar için 23,5’tir.
“Fiziksel ya da cinsel şiddet görenlerin oranı yüzde 35,3”
Yaşamının herhangi bir döneminde eşinden ya da birlikte yaşadığı
kişiden fiziksel ya da cinsel şiddet görmüş genç kadınların oranı
yüzde 35,3’tür.
2008 yılında, yaşamının herhangi bir döneminde eşinden ya da
birlikte yaşadığı kişiden fiziksel ya da cinsel şiddet görmüş kadın
oranı yüzde 41,9‘dur. Bu oran, genç kadınlarda yüzde 35,3’tür. Son
12 ay içerisinde eşinden ya da birlikte yaşadığı kişiden fiziksel
ya da cinsel şiddet görmüş kadın oranı 13,7 iken bu oran genç
kadınlarda yüzde 21,3’tür.
”Anne ve babalar, gençler ile en çok arkadaş seçimi konusunda
problem yaşamaktadır”
2011 yılında anne ve babalar, 13-25 yaş grubundaki çocukları ile en
çok arkadaş seçiminde (yüzde 33,7) problem yaşamaktadır.
Çocuklarının harcama ve tüketim alışkanlığında problem yaşayan anne
ve babaların oranı yüzde 30,6, kılık kıyafet tarzında problem
yaşayanların oranı yüzde 29,4, yemek ve ev düzeni alışkanlığında
sorun yaşayanların oranı ise yüzde 23,3’tür.
”Gençler anne ve babaları ile en çok harcama ve tüketim
alışkanlıkları konusunda problem yaşamaktadır”
2011 yılında 18-25 yaş grubundaki gençler, anne ve babaları ile en
çok harcama ve tüketim alışkanlıkları konusunda problem
yaşamaktadır. Yemek ve ev düzeni alışkanlıklarında problem yaşayan
gençlerin oranı yüzde 24,5, arkadaş seçiminde problem yaşayanların
oranı yüzde 22,7, kılık kıyafet tarzında problem yaşayanların oranı
ise yüzde 22,4’tür.
”Gençlerin yüzde 14,8’i fazla kilolu, yüzde 3,8’i ise obezdir”
2012 yılında gençlerin vücut kitle indekslerine göre yüzde
69,2’sinin normal değerlerde olduğu görülmektedir. Gençlerin, yüzde
14,8’i fazla kilolu, yüzde 3,8’i obez iken yüzde 12,2’si düşük
kiloludur.
”Gençlerin yüzde 8,6’sı alkol kullanmaktadır”
Hiç alkollü içecek kullanmamış olan gençlerin oranı, 2010 yılında
yüzde 83,9’dur. Alkol kullanan genç erkeklerin oranı (yüzde 14,7),
genç kadınların oranından (yüzde 2,8) yaklaşık 5 kat daha fazladır.
Gençlerin yüzde 18,6’sı 14 ve daha küçük yaşta iken ilk kez alkollü
içecek denemiştir.
”Gençlerde internet kullanım oranı yüzde 67,7’dir”
2012 yılında, genç erkeklerin internet kullanım oranı yüzde 80,6
iken, genç kadınlarda bu oran yüzde 55,4’tür.
”Gençlerin yüzde 24,1’i sıklıkla kitap okumaktadır”
2011 yılında, gençlerin sosyal ve kültürel faaliyetleri değişik
alanlarda incelendiğinde, gençlerin yüzde 52,2’si ara sıra kitap
okurken, yüzde 24,1’i sıklıkla kitap okumaktadır. Gençlerin yüzde
52,5’i ara sıra gazete okurken, yüzde 26,4’ü sıklıkla gazete
okumaktadır. Bar, gece kulübü vb. yerlere gitme alışkanlığı olan
genç oranı yüzde 14,4’tür.
”Gençlerin yüzde 47,1’i beş yıl sonra Türkiye’nin ekonomik açıdan
iyi yönde değişeceğini düşünmektedir”
Yetişkinlerin yüzde 39,8’i beş yıl sonra Türkiye’nin ekonomik
açıdan iyi yönde değişeceğini düşünmektedir. Gençlerin yüzde 47’si
beş yıl sonra kamu hizmetlerinin sunumunda, yüzde 45,6’sı ise
sosyal haklar ve özgürlüklerde iyi yönde bir değişim olacağını
düşünürken, bu oranlar yetişkin nüfusta (25 yaş ve üzeri) sırasıyla
yüzde 40,8 ve yüzde 37,6’dır.
”Mutlu olduğunu beyan eden gençlerin oranı yüzde 64,6’dır”
Gençlerin yüzde 69,6’sı, 2011 yılında mutlu olduğunu beyan ederken,
bu oran 2012 yılında 5 puan düşerek yüzde 64,6 olmuştur. 2011
yılında gençlerin yüzde 5,4’ü mutsuz olduğunu beyan ederken, 2012
yılında bu oran yüzde 9,4’e yükselmiştir.
”Gençlerin yaklaşık yüzde 84’ü gelecekten umutludur”
Genç erkeklerin yüzde 83,2’si, 2012 yılında umutlu olduğunu beyan
ederken, genç kadınların yüzde 84,2’si umutlu olduğunu beyan
etmiştir. Umut oranı 25 ve daha üstü yaştaki yetişkinlerde,
gençlere oranla daha düşüktür.
”Gençler yüzde 50,9 oranında diğer insanların arkadaş çevrelerine
önem veriyor”
Yetişkinlerin yüzde 53,3’ü diğer insanların aile yaşam biçimlerine
önem verirken, gençlerde bu oran yüzde 50,9’dur. Aile yaşam
biçimine verilen önem yüzde 50,4 ile gençlerde ikinci sırada yer
alırken, yetişkinlerde insanların arkadaş çevrelerine verilen önem
yüzde 49,7 ile ikinci sıradadır.
Yayınla ilgili açıklama
Türkiye, Avrupa Birliği ülkelerine göre oldukça genç bir nüfusa
sahip olmasına rağmen, yaklaşık 10 yıllık bir gelecek içerisinde
doğuşta beklenen ömrün uzaması ve toplam doğurganlık hızındaki
azalış nedeniyle gittikçe yaşlanan bir nüfusa sahip olacaktır.
Etkin gençlik politikaları üretmenin önündeki engelleri aşma ve
kalıcı çözüm sağlayacak yapısal değişiklikleri gerçekleştirme
doğrultusunda atılacak en önemli adım, ülkemizdeki gençlere
yönelik, eğitim, sağlık, kişisel yaşam, işgücü, sosyal katılım,
gelirden eşit pay alması vb. konularda politikaların üretilmesi ile
mümkün olacaktır. Bu alanda gerekli politikaların oluşturulması ve
oluşturulan politikaların sağlıklı bir şekilde izlenebilmesi
amacıyla, TÜİK “İstatistiklerle Gençlik, 2012” yayınını 19 Mayıs
Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı çerçevesinde özel olarak
yayımlanmıştır. Veri seti ve yayında yer alan veriler, TÜİK ’in
gerçekleştirdiği sayım ve araştırmalar ile idari kayıtlardan,
ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile üniversitelerin
çalışmalarından yararlanılarak derlenmiştir.
(İHA)