İşte gerçek imparator

Bugünlerde iş dünyasının kilitlendiği bir tek konu var. ABD'nin Türkiye'deki üs ve limanlarında yaptıracağı 500 milyon dolarlık yenileme yatırımı. Aslında proje askeri malzemeden, lojistik desteğe, Kuzey Irak'ta konuşlanacak Amerikan askerinin yemeğinden yatağına, çadırına kadar pekçok alanı kapsıyor. Şimdi herkes bu projeden pay almak için çalışıyor. Hatta Kurban Bayramı tatilinde bile bazı inşaat şirketleri Amerikalılar'la sözleşme imzalamanın yollarını aradı. Bugünlerde ise bütün NATO işlerinde olduğu gibi ortalarda dolaşan tek bir isim var... O bir Fenerbahçe aşığı. O bir NATO müteahhiti. Söylenenlere, konuşulanlara bakılırsa, NATO ihalelerinde şartnamelerin bile nasıl yazılacağını bilen adam. O bir işadamı. Basının karşısına çıkmayan Türkiye'nin gizli zenginlerinden biri. O Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın çok sevgili dayısı, Makyal İnşaat'ın sahibi Faruk Yalçın. Fenerbahçe Stadı'na eski Başbakanlardan Şükrü Saracoğlu'nun adını verilmesi bile onun isteğiyle gerçekleştiği konuşuluyor. Müteahhitlik dünyasında adı hep saygıyla anılan işadamı Faruk Yalçın'ın oğlu Osman Yalçın da Fenerbahçe yönetiminde yer alıyor. Yalçın'ın ekonomi sayfalarına konuk olmasının nedeni ise ABD üslerinde gerçekleştirecek modernizasyon çalışmaları. NATO İNŞAATI ONDAN SORULUR Faruk Yalçın, müteahhitlik işine 1963'te başlar. Hatta bugün sayılı inşaat şirketleri arasında yer alan Tekfen Holding'in sahipleri Nihat Gökyiğit, Feyyaz Berker ve Necati Akçağlılar o zamanlar NATO'da mühendistir. Yalçın'ın destekleriyle NATO'dan ayrılıp Tekfen'i kurarlar. Yalçın'ın NATO konusunda ünü o kadar alıp yürümüştür ki, onun bilgisi olmadan bu tip askeri işleri yapmanın mümkün olmadığı bile söylenir. Yalçın, Makyal şirketi ile Milli Savunma Bakanlığı ve NATO işlerinde çalışırken sanayi kuruluşlarını İntec çatısı altında toplar. ASIL İŞLERİNİ HEP ASKERLE YAPTI İntec bünyesinde bir alüminyum doğrama fabrikası, ısıcam fabrikası, amüminyum lake fabrikası ve çelik konstrüksiyon firması olan Temsan kurulur. İntec topluluğu, kapasitesinin yüzde 75'ini yurtdışına ihraç eden bir grup haline gelir. Daha sonra bu fabrikalara dizel jeneratör ve alternatör fabrikası ilave edilir. Bunları, Amerikalılar'la hafif çelik konstürksiyon fabrikası izler. Faruk Yalçın Erdemir'in modarnizasyonu, baca sistemleri, komple sanayi tesislerine imza atan Tokar'la birlikte hazır beton üreten Ytong'un da büyük ortağıdır. Ancak Yalçın, asıl işlerini hep askerle yaptı. Türkiye'deki uçak sığınaklarının yüzde 85'i, havaalanları, mayın depolarının tesisleri, deniz üsleri, büyük askeri donanma limanı ve subay evleri, akaryakıt boru pompa ve depolama tesisleri, kuvvet santralları, radar sistemleri gibi kritik tesislerin çoğu Yalçın'ın şirketi Makyal'ın elinden çıktı. KAR MARJLARI ÇOK YÜKSEK Peki NATO müteahhidi olmak için özel izin gerekli mi? Sektör temsilcilerinden edindiğimiz bilgiye göre sakıncalı olmayan herkes NATO ile iş yapabilir. İhaleleri Türkiye'de Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı NATO ENF Dairesi yürütüyor. NATO müteahhidi olmak neden önemlidir sorusuna aldığımız cevap ise şu oldu "NATO'nun fiyatları Türkiye'deki fiyatlardan oldukça değişiktir. Örneğin bir havaalanı pisti Türkiye'de 10 milyon dolara yapılırsa NATO bu pisti 50 milyon dolara ihale eder. Çünkü ABD ve NATO her zaman standartları yüksek tutar. Bu nedenle NATO işlerinin kâr marjı yüksektir. Pasta da her zaman 300-400 milyon dolar gibi büyük olur. Yurtdışı kaynaklı bu ihalelerde paranın Türkiye'de kalması için de Maliye, KDV'den muaf bu şirketleri çok fazla sıkboğaz etmez. Kollar..." Kaynak : Sabah