İşte Erdoğan'ın referandum karnesi
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın referandum karnesinde notlarının çoğu iyi ancak kırık notları da yok değil!
İNTERNETHABER- İktidar ile muhalefetin meydanlardaki
referandum kavgası sürerken, siyasi partilerin referandum karnesini
sizler için araştırdık. Peki seçim meydanlarında kim iyi
performansa sahip kimler karnede konunun uzmanlarından kırık not
aldı. İşte iki bölümde yayınlayacağımız çalışmanın ilk bölümünden
ayrıntılar;
Tarihi referanduma sayılı günler kaldı. Meydanlarda sert
tartışmalar sürerken, 12 Eylül’e yaklaştıkça tansiyonda gittikçe
yükseliyor. 26 maddelik Anayasa değişikliği Türk toplumunu
ortasından ikiyi böldü. Yapılan anketlerde ‘evet’ ve
‘hayır’lar başa baş çıkıyor. Sonucu, önümüzdeki 10 günde
yapılacak kampanyalar şekillendirecek. Bizde bugüne kadar yapılan
kampanyaların ‘artı’ ve ‘eksi’ yönlerini işin uzmanına sorduk. Kriz
yönetimi ve halkla ilişkiler konusunda uzman olan Gazi
Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. M. Sezai Türk,
partilerin referandum çalışmalarını İnternethaber’e değerlendirdi.
Önce ‘evet’ cephesi:
AK PARTİ'NİN ARTILARI
Kitle iletişim araçlarını çok iyi kullanıyor:
İktidara yakın çok sayıda yazılı ve görsel medya AK Parti’ye
açıktan destekliyor. AK Partililerin görüşleri gazete
sayfaları ve ekranlarda geniş yer buluyor. Farklı
görüşlere ya çok az yer veriliyor ya da hiç yayınlanmıyor. Toplumun
büyük bir kesiminin ‘evet’ dediği gibi bir izlenim
oluşturuluyor.
AK Parti meydan mitinglerini çok etkili bir şekilde
kullanıyor: Türkiye’nin doğusundan batısına neredeyse
bütün illerinde miting düzenledi. Ağustos sıcağı ve ramazanda
meydanları doldurmayı başardı. Erdoğan’ın konuşmaları her gün 10’a
yakın televizyon kanalından canlı yayınlandı. Kalabalık meydanlar,
‘evet’in önde olduğu izlenimini
CHP'Yİ KENDİ SİLAHIYLA VURDU |
CHP liderinin Tunceli’de dile getirdiği ‘genel af’ vaadini iyi kullandı. Aleyhine dönen ‘Soy’ tartışmasını unutturdu. Kamuoyunun büyük hassasiyet gösterdiği bir konuda, PKK elebaşısına af iddiasıyla CHP’yi vurdu. |
pekiştirdi.
AK PARTİ'NİN 12 EYLÜL MANEVRASI
12 Eylül çok iyi kullanıldı: Kampanyanın başlangıç safhasında referanduma sunulan anayasa değişiklikleri arasında yer alan 12 Eylülcülere yargı yolunu açacak düzenlemeyi iyi kullanıldı. Darbenin yıl dönümünde referandumu, darbe zihniyetiyle bir hesaplaşmaya
döndürdü. Bu sayede daha tartışmalı olan Anayasa Mahkemesi,
HSYK’nın yapısını değiştiren maddeleri geri plana itmeye
başardı.
Bölgeyi BDP'ye terketmedi: Güneydoğu illerinde
mitingler düzenleyerek bölgeyi BDP’ye terk etmedi.
Meydanları büyük kalabalıklarla doldurarak, bölgenin bende
temsilcisiyim vurgusunu yaptı. Bölge işadamları ve aydınlar
üzerinden boykotu kırma çalışmalarında başarılı oldu.
ERDOĞAN GÜNDEMİ DEĞİŞTİRME
BECERİSİ YÜKSEK BİR LİDER
HALKIN GÜVENSİZLİĞİ REFERANDUMDA
AK Parti'nin yargı kartı: Türk toplumunun
yargı organlarına karşı güvensizliğini de kullanarak, kendisiyle
zihniyet olarak ters düşen Anayasa Mahkemesi ve HSYK değişikliği
yönünde kitlesini ikna etti.
Gündemi kolay değiştirebilme becerisi: AK Parti
aleyhine gelişen gündemi kolay değiştirmeyi başardı. Başarılı bir
iletişim ve halkla ilişkiler çalışması yürüttü. Öcalan’la MİT ve
Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı’nın görüştüğü iddialarını,
‘hükümet değil, devlet görüşür’ diyerek, konunun bir devlet
politikası olduğunu vurguladı. AK Partiyi tartışmadan uzak
tutmaya çalıştı. MHP’nin iktidar olduğu dönemde Barzani ile
Talabani’ye yapılan silah ve para yardımlarını gündeme getirerek
MHP’yi savunma pozisyonuna itti.
AK PARTİ'NİN EKSİLERİ
-Referandum öncesi başlayan kamplaşma tartışmaları artarak devam
etti. Başbakan Erdoğan ülkücülere ‘kafatasçı ve
faşist’ demesi bu
BASKI REJİMİ İDDİALARI |
-TÜSİAD ve
TOBB başta olmak üzere demokratik kitle örgütlerini ‘evet’
demeye zorlaması tepki çekti. Taraf olmayan
bertaraf olur yaklaşımı demokratik bir tavır olarak
görülmedi. |
kesimin tepkisine neden oldu. Hüseyin Çelik’in özel harekat
polislerine ‘sarkık bıyıklılar’ diye hakaret
etmesi olaya tuz biber ekti. İnönü tartışmaları ve dersim konusu
CHP tabanını parti etrafında kenetlenmesine yol açtı.
-Başbakan Erdoğan’ın ‘soy’, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın
‘boy’ tartışması referandum kampanyasını asıl mecraından çıkardı.
Bir yandan ‘Demokratik açılım’, ‘alevi açılımı’ derken
diğer yandan CHP liderinin ‘boyu’ ve ‘soyu’yla uğraşıyor
görüntüsü bu konulardaki samimiyetini tartışmalı hale getirdi.
Kılıçdaroğlu’nun eline büyük bir koz verdi.
-BDP’lilerin ‘özerklik’ ve ‘bayrak’ taleplerine yeterli
tepkiyi veremedi. Doğu ve güneydoğu Anadolu oylarını almak
isterken, batı bölgelerindeki hassasiyetleri yeterince dikkate
almadı. Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olma riskiyle
karşı karşıya. Çünkü referandumda sonucu büyük oranda batı
bölgelerinden gelecek oylar belirleyecek.
-Referandumun AK Parti meselesi olmadığı vurgusunu pekiştirecek
politika geliştirilemedi. 12 Eylül’de ‘evet’ diyeceğini
açıklayan diğer partilerle ortak kampanyalar
düzenlemedi.
DİĞER EVETÇİLER
Büyük Birlik Partisi:
-‘24 saat kesintisiz demokrasi için’ referandumda ‘evet’ diyeceğini
açıkladı. 28 Şubat sürecinden buyana izlediği çizgide bir
değişiklik olmadı. Bu karara 12 Eylül’de cezaevinde çile çeken
‘yusufiyeli’ülkücüler destek verdi. AK Parti ile MHP arasındaki
kavgada eski ülkücüleri ‘evet’ safına çekti.
-Muhsin Yazıcıoğlu, ülkücü camianın vicdanıydı.
Cenazesi de bu gerçeği ortaya serdi. Toplumun farklı kesimlerden
100 binlerce kişi cenazede gözyaşı döktü. Hayatta olmaması,
parti için önemli bir kayıp. Yerine gelen kadro henüz rüştünü ispat
edebilmiş değil. Parti kongre sürecinde. Böyle olunca
farklı sesler yükselmesi kaçınılmaz. Yalçın Topçu’nun genel
başkanlığını pekiştirmesi için zamana ihtiyacı var. Genel Başkan
Topçu’nun, söyledikleri ülkücü kesimde henüz geniş bir etkiyi
göstermiyor.
-Saadet Partisi:
Referanduma destek vermesine rağmen parti içi kavga enerjisini
tüketti. Kurtulmuş’un 12 Eylül’e evet demesine karşın,
teşkilatların önceliği parti içinde baş gösteren liderlik kavgası
oldu.