İşte CHP'nin Güneydoğu raporu!
Abone olCHP'nin Van'da iki hafta önce yaptığı Kürt sorunu içerikli toplantıların raporları ortaya çıktı.
CHP'nin Van'da iki hafta önce yaptığı Kürt sorunu
içerikli toplantıların raporları ortaya çıktı. CHP bölgede faşist,
dinsiz, kafir, darbeci ve ergenekoncu olarak
algılanıyor.
CHP'nin iki hafta önce Van'da yaptığı Kürt sorunu içerikli toplantıda ortaya konulan görüşler çerçevesinde hazırladığı iki ayrı çalışmaya Zaman ulaştı.
'Başarı Formülü' ve 'Değişim Gündemi' isimli raporlarda, CHP'nin bölgeye ve Kürt meselesine yaklaşımında strateji değişikliğine gidilmesi isteniyor.
Bölgede CHP'nin, 'faşist, dinsiz, kâfir, darbeci, Ergenekoncu' olarak algılandığına dikkat çekilerek bunun değiştirilmesi gerektiğine vurgu yapılıyor.
CHP'NİN GÜNEYDOĞU'DA BAŞARI FORMÜLÜ
Ergenekon'u savunan söylemlerden uzak durulması hususunun altı
çiziliyor. Bir başka dikkat çekici ayrıntı ise bundan böyle
problemin adının mutlaka 'Kürt meselesi' olarak adlandırılması
gerektiği görüşü. "CHP'nin Kürt politikası yok, çözüm
üretemiyor. Bölge halkı ile empati kuramıyor, duygusal bağ yok.
Statükocu görüntüsü var" denilen raporda, demokrat bir
değişim söylemine işaret ediliyor ve başarının formülü şöyle
özetleniyor: "Yeni bir anayasa yapılmalı, anadilde eğitimin
önündeki engeller kaldırılmalı. CHP, iktidar olduğu dönemlerde
bölgede yaşanan tüm olumsuzluklardan dolayı Kürt halkından özür
dilemeli"
CHP'nin iki hafta önce Van'da yaptığı toplantıda Kürt sorununun
çözümü konusunda radikal çıkışlar yapılmıştı. Toplantıda ortaya
çıkan görüşler çerçevesinde parti kurmayları bölge için iki önemli
çalışma hazırladı. 'Öncelikli Değişim Gündemi' adlı çalışmada,
Kürtlerin en büyük talebinin 'eşit ve özgür anayasal vatandaş
olmak' olduğuna işaret edildi.
Ekonomik sorunların yanı sıra 'empati' sorununun da yaşandığı
kaydedilirken, Türk toplumunda bulunan 'bölünme paranoyası'nın bu
empatiyi zorlaştırdığı ifade edildi.
Çalışmada, devletin tarihteki isyanlar ve katliamları tartışması
gerektiği, mevcut şiddetin devam etmesinin de 'müzakereye kapalı
bir nesil' oluşturduğu vurgulandı.
"CHP KÜRT SORUNUNDAN
KORKUYOR"
DETAYLI BİLGİ DİĞER
SAYFADA...
TIKLAYIN...
Değişim Gündemi adlı çalışmada, CHP'nin bölgedeki zayıf yanlarının
şu algılardan oluştuğuna dikkat çekildi: "Kürt sorununda
korkuyor ve algılamıyor. Bir Kürt politikası yok, çözüm üretemiyor.
Bölge halkı ile empati kuramıyor, duygusal bağ yok. Çözümü yalnız
ekonomik sorunlarda arıyor. Yenilik ve değişim söylemi yok.
Statükocu görüntüsü var. Demokrat söylemden uzak. 'Eski CHP'
algısı: Dinsiz, kafir, ajan, komünist. Halka rağmen politika
yapıyor. Vesayet kurumlarını destekliyor. MHP ile aynı çizgide.
Devletin partisi ve iktidar olmak istemiyor. Ulusalcı, statükocu,
darbeci. 'Türk'üm, doğruyum' resmi ideolojisi CHP tarafından
benimseniyor. 1989 yılında 6 milletvekili Kürt Konferansı'na
katıldığı için partiden ihraç edildi. Halka dokunamayan, inemeyen
bir parti. Kadınlar yeterince temsil edilmiyor."
CHP'nin bölgeye ilişkin hazırladığı 'Başarı Formülü' adlı
çalışmada ise Kürt kökenli vatandaşlardan daha fazla oy almanın
yolları anlatılıyor. "Kürt kelimesi kullanılmalı. Ergenekon
ile ilişkilendirilecek söylemlerden kaçınılmalı." şeklinde
öneriler sıralanıyor.
'Politikalar ve projeler' bölümünde, yeni bir anayasa, seçim
yasasının değiştirilmesi, seçim barajının düşürülmesi, anadilde
eğitimin önündeki engellerin kaldırılması, Kürtçenin okullarda
seçmeli ders olarak okutulması ve yerleşim yerlerine eski
isimlerinin verilmesi gibi öneriler bulunuyor. 'Ekonomik gelişim'
bölümünde gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderilmesi, bölgedeki
yatırımlar için sigorta ve vergi muafiyeti gibi hakların tanınması
gerektiği belirtiliyor. 'Sosyal gelişim' başlığı altında göçün
engellenmesinin yanı sıra bazı eğitim ve sağlık projelerine dikkat
çekiliyor. 'Empati' başlığı altında "CHP ülke genelinde
dezavantajlı durumda olan tüm yapıların yerine kendini koyarak
sorununun çözümünü kolaylaştırmalıdır" denirken, geçmişle
hesaplaşılması gerektiği "CHP iktidar olduğu dönemlerde
bölgede yaşanan tüm olumsuzluklardan dolayı Kürt halkından özür
dileyip halkla barışmalıdır" ifadesiyle anlatılıyor.
Çalışmanın 'Din' başlığı altında, "Mütedeyyin insanların güvencesi
olmak. 'Başörtüsü sorununu çözerim' dedikten sonra nasıl çözeceğini
de belirtmek" deniliyor.
GENEL AF AÇIKLAMASI BÖLGEDE OLUMLU KARŞILANDI
CHP'nin bölgede halk nezdindeki 'güçlü' tarafları şu şekilde sıralandı: "Genel başkanın kimliği ve kişiliği. Seçim barajının düşürülmesine yönelik talepler. Hakikat komisyonu kurulması teklifi. Laiklik söyleminin gündemin geri planına düşmesi. 'Silahlar susarsa genel af olabilir' söylemi. 'Darbeye önce ben karşı çıkarım' söylemi. Paris'te Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney'in mezarının ziyaret edilmesi."
YENİ CHP SÖYLEM BAZINDA KALMAMALI TOPLUMU İKNA ETMELİ
Yeni süreçte bölgede kullanılacak söylemler konusunda şu başlıklar yer alıyor: "Partideki değişimin söylem bazından topluma yansıtılması. Negatif söylem yerine pozitif söylem kullanılması. Diğer partilerle ilgili negatif propaganda yapılmaması. Dağınıklık görüntüsü verilmemesi. Kitlelere umut veren söylemlerin dillendirilmesi. Politik refleks gösterilmesi. Seçim çalışması yürütecek özel bir kadro oluşturulması. Kadınların kullanılması. Ahbap-çavuş ilişkisi yerine donanımlı kadrolara yer verilmesi."
Değer ve Duyan'ın davet edilmemesi örgütte tepki çekti
CHP'nin Van'daki toplantısına uzun yıllar CHP'yi bölgede temsil eden eski milletvekilleri Mesut Değer, Mahmut Duyan ve Sinan Yerlikaya'nın davet edilmemesi ise bölgedeki örgütlerde rahatsızlığa sebep oldu. Bu arada 'devlet memuru' oldukları belirtilen ve Kürt sorunuyla ilgisi bulunmayan 3 davetli de katılımcıları rahatsız etti. Toplantı boyunca hiç konuşmadıkları belirtilen üç ismin neden davet edildiklerine ilişkin açıklama yapılmadı.