Yollar...
Köprüler...
Eyvallah...
Ama eğer önce can ise İstanbul'un önceliği ve yapılması
gereken bellidir...
İSTANBUL ÖNCELİKLE DEPREME HAZIRLANMAK
ZORUNDADIR...
Bunu ciddiye almamak, ötelemek ihanettir...
Anlamlı bir söz vardır...
Denir ki...
"Gerçeği bilmeyen sadece aptaldır. Fakat gerçeği
bilen ve ona yalan diyen, suçludur, canidir."
Allah göstermesin, Allah korusun bir şiddetli deprem hainde
İstanbul'da oluşabilecek manzarayı düşünebiliyor
musunuz!..
Bilim adamlarının uyarılarını hala ciddiye almayanlar var ki
yarın Allah göstermesin deprem felaketi karşısında tedbir
alınmayışının hesabını vermeye hazırlar mı?
İstanbul'da manzara ortada..
Neler yapılması gerekiyor ortada...
Riskli yapılar ortada!..
Yani tedavi yöntemi belli..
Şimdi bir doktora ihtiyaç var...
Ama mevcut doktorun ne yazık ki işin ciddiyetinde
olmadığı belli...
Bakıyorum göreve geldiği ilk günden bugüne kadar
geçen sürece...
Sürekli aynı oyalama taktiği..
Yahu başkan 5 yılda ne yaptı?
Sıfır...
Çıkmış 2019' da demiş ki..
“Önümüzdeki hafta, Deprem seferberlik planını hayata
geçiriyoruz”
2020 gelmiş.
“Önümüzdeki hafta, Deprem seferberlik planını hayata
geçiriyoruz”
2021 gelmiş...
“Önümüzdeki hafta, Deprem seferberlik planını hayata
geçiriyoruz”
2022 gelmiş...
“Önümüzdeki hafta, Deprem seferberlik planını hayata
geçiriyoruz”
2023 gelmiş...
“Önümüzdeki hafta, Deprem seferberlik planını hayata
geçiriyoruz”
2024 gelmiş..
“Önümüzdeki hafta, Deprem seferberlik planını hayata
geçiriyoruz”
Sürekli aldatmaca...
Sürekli oyalama...
Süreli Milletin aklı ile alay etme...
Bakın...
İBB'nin İmamoğlu'nun tanıtım, PR çalışmaları için
ayırdığı 2022 yılı reklam/organizasyon bütçesi 845 milyon TL iken,
depreme hazırlık bütçesi sadece 450 milyon
liraydı...
2023'de daha makas açıldı...
2024'ü ise hayal edin!..
Deprem hiç gündeminde doğru dürüst olmamış...
Bakın..
İstanbul sadece İstanbul değil...
İstanbul Anadolu demek...
İstanbulda milyonlarca akrabaları, evlatları, aileleri
bulunan Anadolu'da yaşayan insanlar var...
Az küçük bir sallantıda yakınlarımız için endişe ile
telefonlara ' BİR ŞEY VAR MI' diye sarılmıyoruz
mu?
Sevgili dostlar...
Bu işin siyasi rantı yok...
Bu işin yapılabilirliği var...
Ve yapılmalı...
Doktor İstanbul'un ayağına geldi...
Çünkü yaptıkları yapacaklarının teminatı olan
kentsel dönüşümde tarih yazmış, deprem bölgelerinde aylarca halkı
ile yatıp kalkmış sorunları ve yapılabilecekleri çok iyi bilen bir
profesör bu adam..
Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum İstanbul'un deprem
ile mücadelesi için fotoğrafını çekerken
'Depreme hazırlanmak içine ilk etapta 650 bin konutun
dönüşümünü yapacağız' derken mevcut başkan Ekrem
İmamoğlu'nun ciddiyetsiz bir şekilde ' 650 bin konut
yapılamaz' sözleri üzerine ne söylesek diyeceğim
ama...
İstanbul halkı bu sözlere cevabını 31
Mart'ta
sandıkta vermeli...
Deprem felaketlerin acısını daha yeni yaşamadık mı?
Depreme dayanaklı konutların inşaasının ne kadar önemli
olduğunu daha yeni görmedik mi?
Bilim adamlarının uyarılarına rağmen hala İstanbul'da bunu
ciddiye almayan bir Büyükşehir Belediyesi gerçeği karşısında tercih
yapmak için siyasi tercihimizi değil 'ÖNCE CAN'
diyerek aklımızın tercihini yapak zorunda değil miyiz!..
Diyorum ki...
Geliyorum diyen bir tehlike varken...
Yollar yapsanız, metrolar yapsanız ne işe yarar!..
ÖNCE CAN...
CAN İSE ÖNCE DEPREME KARŞI HAZIR BİR İSTANBUL
GERÇEĞİNİ İNŞA ETMEKTİR...
Bu işin yarın ' KEŞKE'si yok...
Herkes elini vicdanına koysun...
Ve bilsin ki...
Can kırıkları. Cam kırıkları gibi
değildir. Öyle süpürünce
gitmez;
İçinde kalır, aklına geldikçe de
batar...
Bakın ben tarafım...
Benim İstanbul'da tarafım ülkemde yana...
Benim tarafım İstanbul halkının sağlığından yana-
Benim tarafım İstanbul'da yaşayan ailemin sağlığından
yana..,
O nedenle de 'ÖNCE CAN' diyerek
doktoruma güveniyorum..
O da Murat Kurum...
Çünkü bu doktor gözünü İstanbul'dan başka bir şey
görmeyecek bir doktor. İstanbul'u br taraftan depreme dayanaklı
hale getirmeye çalışırken diğer taraftanda başta büyük bir dert
olan ulaşım sorunuda rahatlıkla çözebilecek yüksek liyakata ve
iradeye sahip...
İşi ehline verelim..
Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
'İş ehli olmayana tevdi edildiği zaman, kıyameti
bekle.'
[Buhari]