İstanbul’dan Mısır’a selam
Abone olSaadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, “Mısır halkından değil darbeden yana tavır alanları şiddetle kınıyoruz” dedi. <br/>S...
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, “Mısır
halkından değil darbeden yana tavır alanları şiddetle kınıyoruz”
dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak,
Kazlıçeşme’deki mitingde yaptığı konuşmasına besmele çekerek
başladı. Katılımcıları selamlayarak sözlerine başlayan Kamalak,
“Emin olun Mısır halkının gözü bugün burada, bu meydandadır.
Cumhurbaşkanı Mursi’nin, Muhammed Bedii’nin, Mehdi Akif’in gözü,
yüreği bugün burada, bu meydandadır. Seyyid Kutub’ların, Hasan El
Benna’ların, Necmettin Erbakan’ın manevi ruhaniyeti bugün burada,
bu meydandadır. Milli iradeden, haktan ve hakikatten yana olanların
gözü kulağı bu meydandadır. Bu meydana baktıkça onların yürekleri
genişliyor. Hüzünleri coşkuya, karamsarlıkları umuda dönüşüyor. Biz
Adeviye Meydanı’na bakınca ne hissediyorsak, onlar da bugün
Kazlıçeşme’ye bakınca aynı duyguları hissediyorlar. ’İyi ki Türkiye
var, iyi ki İstanbul var, iyi ki hakkı-adaleti üstün tutanlar var
ve Saadet Partisi var’ diye heyecanlanıyor, gözyaşı döküyorlar.
Bugün elbette darbecilerin gözü kulağı da bu meydandadır. Seçimle
elde edemedikleri iktidarı, silah zoruyla almaya çalışanların gözü
de bu meydandadır. İşbirlikçilerin, darbe şakşakçılarının gözü de
bu meydandadır. Ama onlar bu muhteşem manzarayı görünce, tam
tersine nefesleri kesiliyor, bacakları titriyor. Çünkü sizler
bugün, bu dik duruşunuzla, bir kez daha mazlumlara umut oldunuz,
zalimlere ise korku saldınız. Tıpkı Arakan mitinginde olduğu gibi,
Tıpkı Filistin mitinginde olduğu gibi, bugün de Mısır için yükselen
sesiniz, Tahrir’de, Rabiatul Adeviye’de yankılanıyor. Özgür Mısır
için yeni bir ışık, yeni bir umut oluyor. Allah sizlerden razı
olsun” dedi.
“EY ZALİMLER, YENİLECEKSİNİZ VE CEHENNEME SÜRÜLECEKSİNİZ”
Darbeyi lanetle kınadıklarını ifade eden Kamalak, "Bizler, Saadet
Partisi olarak; Mısır halkının hür iradesiyle işbaşına gelmiş
Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye yönelik işbirlikçi askeri darbeyi
nefretle lanetliyoruz. Bu süreçte demokrasiden değil cuntadan medet
umanları, Mısır halkından değil darbeden yana tavır alanları
şiddetle kınıyoruz. Kendi ikbal ve istikballeri uğruna, sabah
namazı kılarken 53 masumu katletmekten çekinmeyenleri bütün
nefretimizle tel’in ediyoruz. İstiklal Marşı şairimiz Mehmet
Akif’in ifadesiyle; ’Tükürün milleti alçakça vuran darbelere,
Tükürün onlara alkış dağıtan kahpelere. Medeniyet denilen maskara
mahluku görün, Tükürün maskeli vicdanına asrın tükürün.’ Ve onlara
Allah’ın ayeti ile sesleniyoruz; ’Ey zalimler, yenileceksiniz ve
cehenneme sürüleceksiniz" diye seslendi.
“DARBENİN ARKASINDA İSRAİL VARDIR”
Darbenin Mısır halkına yapılmış bir ihanet olduğunu söyleyen
Kamalak, “Bu kara darbe, bu kirli müdahale, bu kanlı oyun Mısır
halkına yapılmış bir ihanettir. Tarih bu ihaneti asla affetmez. Bu
darbe bir ihanettir. Çünkü bu darbenin arkasında, Büyük Ortadoğu
Projesi vardır. Bu darbenin arkasında; İslam ülkelerini bölüp,
parçalamaya çalışan ırkçı siyonizm ve küresel emperyalizm vardır.
Bu darbenin arkasında, sömürgeci Amerikan kapitalizmi vardır. Bu
darbenin arkasında daha fazla silah satmak ve daha fazla kan
akıtmak isteyen silah baronları vardır. Bu darbenin arkasında,
Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da, Suriye’de yaptıklarını, şimdi de
Mısır’da yapmak isteyen haçlı güruhu vardır. Bu darbenin arkasında
Filistin’e giden bütün yolları kapatarak, Gazze’de soykırıma devam
etmek isteyen İsrail vardır. Nitekim Mısır’daki darbecilerin
yaptığı ilk iş; Gazze’nin tek nefes borusu olan Refah sınır
kapısını kapatmak olmuştur” şeklinde konuştu.
“ONLAR KANDAN VE KAOSTAN BESLENİRLER”
Darbenin maskeleri düşürdüğünü ifade eden Mustafa Kamalak, “Her
fırsatta demokrasi havarisi kesilen Batı’nın ikiyüzlülüğü bir kez
daha ortaya çıkmıştır. Darbeye darbe bile diyemeyen Batı, bu tavrı
ile sadece Mısır’a değil; fakat aynı zamanda hem kendi halklarına,
hem de kendi değerlerine ihanet etmiştir. BM başta olmak üzere
bütün küresel organizasyonlar, samimiyet ve inandırıcılığını
tamamen yitirmiştir. Hüsnü Mübarek’e 50 yıl katlanıp, Muhammed
Mursi’ye 1 yıl tahammül edemeyenlerin gerçek yüzleri görülmüştür.
Çünkü onlar için önemli olan demokrasi değildir. Onlar için önemli
olan insan hakları ve özgürlük değildir. Onların tek derdi
menfaattir, kaba kuvvettir, sömürgeciliktir. Bir damla petrol için
bin insanı öldürmekten çekinmezler. En acımasız diktatörlere destek
vermekten çekinmezler. Binlerce masumun katledilişine göz yummaktan
çekinmezler. Ülkeleri işgal etmekten çekinmezler. Çünkü onlar
kandan ve kaostan beslenirler. Bugün nereden kesif bir duman
yükseliyorsa, nereden bir feryad-ü figan bir çığlık sesi geliyorsa,
orası bir İslam ülkesidir. Orası Arakan’dır, orası Mali’dir, orası
Somali’dir, orası Libya’dır, orası Afganistan’dır, orası
Pakistan’dır, orası Irak’dır, orası Filistin’dir. İşte İran’dır,
işte Suriye’dir, orası Mısır’dır. Hiç şüphesiz Mısır İslam
dünyasının en önemli ülkelerinden birisidir. Tarihi geçmişi ve
bugün bulunduğu konumu itibariyle bütün Arap dünyasının sanatta,
ilimde, siyasette öncüsü durumundadır. İhvan-ı Müslim’in hareketi
ise son 100 yılın en önemli sosyal hareketidir. Sadece Mısır’da
değil, tüm Arap dünyasında ve hatta bütün İslam ülkelerinde büyük
etkileri olan bir harekettir. İhvan-ı Müslim’in kurucuları ve
yöneticileri, dünden bugüne 80 yıldır çok çeşitli eziyetlere maruz
kalmış ve çok büyük bedeller ödemişlerdir. Buna rağmen anarşiye,
terörizme, şiddete veya katliama asla tevessül etmemişlerdir. Barış
ve hoşgörü içerisinde; toplumu ıslah etme ve Hakkı hakim kılma
mücadelesi vermişlerdir. Biz yürekten inanıyoruz ki; bugünden sonra
da İhvan-ı Müslim’in hareketi geçmiş çalışmalarına uygun olarak en
büyük sonuçları Allah’ın yardımıyla alacaktır. Bugün yaşananlar
İhvan’ın daha da güçlü bir şekilde topluma etkisini gösterecektir.
Batı, küresel emperyalizm ve ırkçı siyonizm demokrasi değil,
kendilerine hizmet edecek işbirlikçi uşaklar arıyorlar. İslam
coğrafyasında İsrail’den daha güçlü bir devlet istemiyorlar.
Etrafımız acı örneklerle doludur” diye konuştu.
“BİR AN EVVEL İSLAM BARIŞ GÜCÜ’NÜ KURALIM”
Oynanan oyunun artık görülmesi gerektiğine dikkat çeken SP Lideri
Kamalak, “Artık oyunu görmeliyiz. Müslüman ülkeler adım adım
parçalanıyor. Bunun için her türlü mezhep farklılığı kışkırtılıyor,
etnik farklılıklar tahrik ediliyor. İşbirlikçiler eliyle,
coğrafyamız hızla büyük bir savaşın içine itiliyor. Bugünkü zalim
köle düzeni yıkılmalıdır. Adil temellere dayanan yeni bir dünya
kurulmalıdır. Bu yeni dünyada 7 milyarlık insanlık aleminin huzuru,
mutluluğu ve refahı temin edilmelidir. Yeni bir dünya kurulmadan
insanlığın huzur ve barışa kavuşması mümkün değildir. Yeni bir
dünyayı, adil bir sistemi ancak ve ancak Müslümanlar kurabilir.
Çünkü Yüce Yaratıcı’nın bütün kulları için gönderdiği barış kitabı
’Kur’an-ı Kerim’ Müslümanların elindedir. Alemlere rahmet olarak
gönderilen Hz. Peygamber’in sünneti de Müslümanların elindedir. Bu
yüzden, buradan, İstanbul’dan haykırıyoruz ki; ey İslam aleminin
aydınları, ey İslam ülkelerinin yöneticileri; geliniz, yeni bir
dünya kuralım, yeni dünyayı adalet üzere kuralım. Artık vakit
kalmadı. Aklımızı başımıza toplayalım. Güçlerimizi birleştirelim,
kardeşliğimizi en güçlü şekilde yeniden tesis edelim. Bir an evvel
İslam Barış Gücü’nü kuralım” ifadelerini kullandı.
AB üyeliğine karşın İslam Birliği’nin kurulması gerektiğini
söyleyen Kamalak, şöyle devam etti: "Avrupa Birliği peşinde koşmak
yerine, İslam Birliği’ni kuralım. Unutmayınız, bizler kardeşleriz.
Ülkelerimiz arasında çok uzak mesafeler bulunsa bile, gönüllerimiz
arasında hiçbir mesafe yoktur. Birimizin derdi hepimizin derdidir.
Bütün müminler kardeştir. ’Kenar-ı Dicle’de bir kurt kapsa koyunu,
Gelir de Adl-i İlahi Ömer’den sorar onu.’ Peki, Allah aşkına,
Kenar-ı Dicle’deki bir koyunun hesabını veremezken, Irak’ta
öldürülen 1,5 milyon masumun hesabını nasıl vereceğiz? Suriye’de
ölen 100 bin canın hesabını nasıl vereceğiz? Afganistan’ın,
Libya’nın, Yemen’in, Kudüs’ün, Gazze’nin hesabını nasıl vereceğiz?
Kahire’de namaz kılarken şehit edilen 53 Müslümanın hesabını nasıl
vereceğiz."
“SİYONİZMİN İPİYLE KUYUYA İNİLMEZ”
"Mısır’dan alacağımız ders açıktır" diyen Kamalak, "Türkiye’de 28
Şubat neden yapıldıysa, Mısır’daki darbe de ondan yapılmıştır.
Erbakan’a karşı tanklar neden yürütüldüyse, Mursi’ye karşı ondan
yürütülmüştür. İslam aleminin temel problemi bağımsızlık
problemidir. Mursi de, merhum Erbakan da, Batı’ya değil,
İslam alemine yönelmek istedikleri için, işbaşından
uzaklaştırılmışlardır. Hatta merhum Menderes de Rusya’ya yönelmek
istediği için, 27 Mayıs 1960 darbesiyle durdurulmuş ve idam
edilmiştir. Hem Menderes, hem Erbakan, hem de Mursi başarısız
değil, başarılı oldukları için, işbirlikçiliği reddettikleri için
hedef olmuşlardır. Bu meydanda toplanan bütün kardeşlerimle
birlikte biz Milli Görüşçüler olarak bir kez daha uyarıyoruz;
küresel emperyalizmin, ırkçı siyonizmin ipiyle kuyuya inilmez.
Batı’nın sahte barış nutuklarına, demokrasi masallarına kanmayalım.
İkiyüzlü müttefiklerle oyalanmak yerine, kendi inancımıza,
tarihimize, kendi değerlerimize dönelim. Birlik olalım, dirlik
bulalım. Adil bir dünyayı el birliğiyle kuralım" diyerek sözlerini
tamamladı.
İhvan Genel Sekreteri İbrahim Münir ise, ülkesinde yaşanan darbeyi
binlerce vatandaşa anlattı. İbrahim Münir, “Ülkemizde tarihin ilk
seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye karşı Batılıların
desteğiyle bir darbe gerçekleştirildi. Batı, Mısır’da demokratik
seçimle iş başına gelen yönetime karşı nasıl bir çirkinliğe
bulaştıklarını, demokrasiye karşı ne kadar tahammülsüz olduklarını
gösterdi. Dünyanın dört bir tarafına demokratikleşin diyenler,
Mısır’da ne hale düştü gördünüz” dedi.
“DIŞARIDAN TALİMATLAR ALARAK BU DARBEYİ GERÇEKLEŞTİRDİLER”
Mitingle, Mısır’daki Mursi taraftarlarına moral sağlandığını
söyleyen İbrahim Münir, “Darbe ile tarihinde ilk defa seçilmiş bir
cumhurbaşkanı görevinden alınmıştır. Bu hainliği yapanlar elbette
tek başlarına değildir. Dışarıdan talimatlar alarak bu darbeyi
gerçekleştirdiler. Buradan Mısır meydanlarına çıkan dostlarımıza
büyük destek sağlamış oluyorsunuz.” şeklinde konuştu.
Memur-Sen Genel Başkan Vekili Günay Kaya da düzenlenen mitingde bir
konuşma yaptı. Ortadoğu ve İslam coğrafyası üzerinde oynanan
karanlık oyunları ifşa etmek için Kazlıçeşme’ye geldiklerini
belirten Günay Kaya, "Seçimle iş başına gelmiş ilk sivil yönetimine
yapılan askeri darbeyi, hukuksuzluğu nefretle kınıyoruz. Halkın
özgür iradesiyle ortaya koyduğu tercihine yapılan darbeyi ve
darbecileri lanetliyoruz. Mısır’daki darbe küresel sermayenin Mısır
halkına zulmüdür. Mısır halkının iradesine saygısızlıktır" diye
konuştu.