İstanbul'a hidrojenli otobüs geliyor
Abone olUluslararası Hidrojen Enerji teknolojileri Merkezi’nce yürütülen proje uyarınca, hidrojen yakıtlı 12 otobüs 2007 yılı başında İstanbul’da sefere çıkacak.
Sessiz çalışan, verimleri yüksek ve egzoz emisyonları “sıfır”
olan bu otobüslerin, Topkapı-Beşiktaş, Edirnekapı-Vezneciler,
Yedikule-Eminönü ve Yıldıztabya-Vezneciler hatlarında yolcu
taşıyacağı bildirildi. Birleşmiş Milletler Endüstriyel Kalkınma
Teşkilatı’na (UNİDO) bağlı olarak kurulan ve merkezi İstanbul’da
bulunan Uluslararası Hidrojen Enerji Teknolojileri Merkezi,
İstanbul’da hidrojeni yakıt olarak kullanan otobüs projesini
uygulamaya aldı. Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Mühendislik
Fakültesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Öğretim Üyesi ve projenin
yürütücüsü Doç. Dr. Ali Ata, temiz yakıt hidrojenle çalışacak
İstanbul’daki otobüs projesinin, mühendislik hesaplarını içeren
keşif aşamasında olduğunu kaydetti. Maliyetinin yarısı Birleşmiş
Milletler Kalkınma Programı, Dünya Bankası gibi uluslararası
kuruluşlardan, diğer yarısı da yurtiçi kaynaklardan karşılanacak
projenin hesaplanan bütçesinin 2005 yılı başında BM organlarına
sunulacağını belirten Ata, yapılan hesaplara göre projenin toplam
maliyetinin 22 milyon 400 bin doları bulacağını belirtti. Ata, bu
rakama sadece otobüs alım maliyetlerinin değil, hidrojen üretim,
dolum ve dağıtım sistemleri ile gerekli teknik kadronun
kurulmasının da dahil olduğunu söyledi. 12 HİDROJEN YAKITLI OTOBÜS
Proje ile İstanbul’da 12 adet hidrojen yakıtlı otobüsün
çalıştırılmasının kararlaştırıldığını ifade eden Ata, şunları
kaydetti: “Hidrojen yakıtı bildiğimiz içten yanmalı motorlarda
benzin yerine kullanılabildiği gibi, yepyeni bir teknoloji olan ve
kimyasal enerjiyi elektriğe çeviren yakıt pili dediğimiz
sistemlerde de kullanılmaktadır. Yakıt pillerinde mekanik sistem
olmadığı için hareketli parça içermez, bu nedenle sessiz çalışır.
Bakım onarımları kolaydır. Verimlilikleri daha yüksek, en önemlisi
de egzoz emisyonları sıfırdır. Bu avantajları nedeniyle çevreye
duyarlı geleceğin teknolojileri olarak değerlendirilmektedir.”
İstanbul’da sefere çıkarılacak hidrojen yakıtlı 12 otobüsün 8’inin
yakıt pili sistemli, 4’ünün ise diğeriyle karşılaştırılması için
içten yanmalı sistemle çalışacağını belirten Ata, “İçten yanmalı
motorlar, yapılarında önemli oranda değişim sağlanarak, saf
hidrojen yanmasına elverişli hale getirilebilmektedir. Bu tür
araçlar yakıt pili temelli ekonomiye geçişte bir ara dönem olarak
görülmektedir” dedi. 2007’DE SEFERE BAŞLAYACAKLAR Ata, projede
finansman desteklerinin 2005 yılı içinde netlik kazanmasının
ardından ilk otobüs siparişlerinin 2005 yılı sonları, 2006 yılı
başlarında verilebileceğini belirtti. Hidrojenli otobüslerin
imalatının günümüz teknolojisiyle en az 15 ayı bulduğunu dile
getiren Ata, hidrojen istasyonu kurulumunun ise bir yılda
tamamlanabildiğini kaydetti. Ata, “Bu hesaplarla 2007 yılı
başlarında İstanbul sokaklarında daha önce hiç rastlamadığımız
otobüslerle seyahat edebileceğiz. Otobüslerin test süresi 2 yılda
tamamlanacak, ülkemiz ve İETT eşsiz bir birikimine sahip olacaktır”
dedi. Ata, projenin en önemli amacının geleceğin teknolojisini Türk
halkına tanıtarak bu konuda dikkatleri çekmek olduğuna işaret
ederek, şunları söyledi: “Sanayi ve bilgisayar çağlarını kaçırmış
olan ülkemizin, hiç olmazsa bu trene zamanında binmesini
sağlayarak, teknoloji satın alan değil satan konumuna yükselmesine
katkıda bulunmaktır. Proje, çeşitli safhalarında yerli sanayicimizi
de kapsamaktadır. Yerli otobüs firmalarına da çeşitli imkanlar
doğabilecektir. Ayrıca hidrojen üretiminde de yerli sanayicimize
büyük imkanlar gözükmektedir. Günümüz dünyasında hidrojen temelli
teknolojiler, işsizliğin yüksek boyutlarda olduğu ülkemiz için
büyük imkanlar sunacak.” Ata, İstanbul’da İETT ve halk
otobüsleriyle yılda 500 bin ton sera etkisi oluşturan egzoz gazının
havaya karıştığını belirterek, otobüslerde ağırlıklı olarak
hidrojen kullanılmasıyla egzoz emisyonunun büyük ölçüde azalacağını
vurguladı. AB’nin şu anda her bir ton karbondioksit indirimi için
6-7 Euro teşvik öngördüğünü de belirten Ata, hidrojen yakıt
sistemine geçişin büyük bir ekonomik kaynak yaratacağını da
kaydetti.