İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan Yargıtay'a CHP için kapatma davası ihbarı
Abone olİstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB iddianamesinin ardından Yargıtay'a CHP hakkında kapatma davasına yönelik bildirimde bulundu. Son dakika açıklaması yapan Başsavcılık ise "Cumhuriyet Halk Partisi’nin kapatılması yönünde bildirimde bulunulmamıştır, iddianamede de açıkça belirtildiği gibi siyasi partiler kanunu gereği bildirimde bulunulmuştur" ifadesini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik “yolsuzluk”
iddiasıyla yürütülen ve çok sayıda kişinin tutuklandığı
soruşturmaya ilişkin iddianamenin açıklanmasının ardından, İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yeni bir hamle geldi. Savcılık,
İBB iddianamesi kapsamında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na
yaptığı bildirimde, Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) Anayasa'nın
69. maddesi kapsamında kapatma davası açılması yönünde ihbarda
bulundu.
Savcılık söz konusu bildirimin yalnızca 'ihbar' kapsamında olduğunu belirterek, "Cumhuriyet Halk Partisi’nin kapatılması yönünde bildirimde bulunulmamıştır, iddianamede de açıkça belirtildiği gibi siyasi partiler kanunu gereği bildirimde bulunulmuştur" ifadelerini kullandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açıklanan İBB iddianamesinde de CHP kapatma davası başvurusuyla ilgili olarak şu ifadeler yer aldı:
-"Anayasa’nın 69. maddesi, siyasi partilerin mali
faaliyetlerinin yargı denetimine tabi olduğunu belirtmiş; suç
gelirleriyle finansman sağlanmasının demokratik düzene
bağdaşmayacağını vurgulamıştır. Suçtan elde edilen gelirle parti
binası satın alınması, delegelerin iradesine maddi menfaat
sağlayarak veya sağlanacağı yönünde vaatte bulunarak oy
tercihlerine müdahalede bulunulması demokratik siyasi yaşamın
meşruiyetini zedeleyen en ağır fiillerden biridir.
Yukarıda açıklanan tespit ve deliller uyarınca;
-Seçim çalışmaları için kamu kaynaklarının suistimal edildiği, suç
gelirlerinin parti üst yönetiminin bilgisi ve onayıyla bir havuza
(sistem) aktarıldığı, etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen kişi
beyanlarıyla rüşvet ağının itiraf edildiği, parti tüzel kişiliği
için satın alınan bina bedelinin kaynağına ilişkin para akışlarının
belgelenmediği ve bu paraların suç geliri olduğunun parti üst
yönetimince de bilindiği tanık anlatımlarıyla anlaşıldığı,
Cumhuriyet Halk Partisi’nin, suçtan kaynaklanan gelirlerle partiye
malvarlığı kazandırdığı, suç gelirleri ile seçim çalışmaları
yürüttüğü ve bu fiillerin parti organları tarafından bilinçli,
sistematik ve süreklilik arz edecek bir biçimde gerçekleştiği
tespit edilmiştir.
-Soruşturma dosyamız kapsamında temin edilen USOM raporu uyarınca tespiti yapılan 11.360.412 vatandaşın güncel yurt içi ve yurt dışı seçmen kütük verilerinin Cumhuriyet Halk Partisi tüzel kişiliğinden hukuka aykırı bir şekilde yayıldığı ve bu veriler üzerinden seçmenlere ait başka kişisel verilerin işlendiği, bu veriler ile de Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl örgütü tarafından seçim çalışmalarının yürütüldüğü, bu suretle demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez olan seçmen iradesinin manipüle edilmeye çalışıldığı, parti organları tarafından bilinçli, sistematik ve süreklilik arz edecek bir biçimde yürütüldüğü anlaşılmıştır.
-Soruşturma dosyamız kapsamında yapılan tespitler ışığında,
Cumhuriyet Halk Partisinin ülke genelinde ve yerelde gerçekleşen
seçimlerin güvenilirliğine ve seçmenin iradesini etkilemeye,
demokratik düzeni etkilemeye yönelik, sistematik ve süreklilik arz
edecek şekilde müdahalede bulunduğu anlaşılmakla, Cumhuriyet Halk
Partisi hakkında Anayasa’nın 68 ve 69. maddeleri ile 2820 sayılı
Siyasi Partiler Kanunu’nun 101. ve devamı maddeleri uyarınca
gereğinin takdir ve ifası için Cumhuriyet Başsavcılığımızca
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirimde bulunulmuştur."