İstanbul bronşiti’ne dikkat!
Abone olKüçükusta, hastalığın özellikle büyük şehirlerde göründüğü için bu ismi verdiğini söyledi.
“İstanbul bronşiti”ni 7 sene önce kendisinin tanımladığını dile
getiren Prof. Dr. Küçükusta, hastalığa, büyük şehirlerde daha fazla
görüldüğü için “İstanbul bronşiti” adının verildiğini söyledi.
Prof. Dr. Küçükusta, “Hastalık, sadece öksürükle belirti veren bir
çeşit astım türüdür. Hastalık, en çok çocuklarda görülmekle beraber
erişkin yaşta kadınlarda da rastlanır” dedi. Prof. Dr. Küçükusta,
“Öksürük, geceleri artan, çocuklarda kusmaya, hanımlarda ise idrar
kaçırmaya sebep olabiliyor. Gülme, hatta konuşma, öksürük
krizlerini başlatabiliyor. Telefonla konuşurken ortaya çıkan
öksürük nöbetleri, “İstanbul bronşiti”nin tipik özelliğidir. Sigara
dumanı, çeşitli boya, cila kokuları, hava kirliliği de öksürüğün
başlamasına sebep olan faktörlerdir.”
Çocuklarda aşırı terleme
Hastalığın sebebinin bronşların aşırı duyarlılığı olduğunu dile
getiren Prof. Dr. Küçükusta, “Küçük çocuklardaki ilginç bulgulardan
biri de, geceleri saç dipleri ve boynun terlemesidir” diye konuştu.
“İstanbul bronşiti”nin astım ve diğer bronşitlerden farkının
“hırıltı ve nefes darlığı şikayetlerine yol açmaması” olduğunu
anlatan Prof. Dr. Küçükusta, bu hastaların akciğer röntgenleri,
solunum fonksiyon testleri ve alerjik deri testlerinde de herhangi
bir bulguya ve ateş, halsizlik, iştahsızlık benzeri belirtilere
rastlanmadığına da dikkati çekti.
Sebep kirlilik
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hastalığa, büyük şehirlerimizdeki yoğun trafik ve şehirleşmeden
kaynaklanan dış hava kirliliğinin, ev, okul ve iş yerlerindeki iç
ortam hava kirliliğinin ve katkı maddesi içeren hazır gıdaların
tüketilmesinin önemli rolleri olduğu düşünülmektedir. “İstanbul
bronşiti”nin daha çok dış ve iç ortam hava kirliliklerinin daha
yoğun olduğu kış aylarında ortaya çıkması, hastaların yazın ve
İstanbul’dan uzaklaştıklarında şikayetlerinin tümünün kısa sürede
kaybolması, bu görüşü desteklemektedir.”
Metropol hastalığı
Prof. Dr. Küçükusta, “İstanbul bronşiti”nin temel tedavisinin sprey
şeklindeki kortizon ve ağız yoluyla alınan yeni kuşak
antihistaminikler olduğunu ifade ederek, bu ilaçların, hastalık
belirtileri tamamen geçmiş olsa bile en az 2-3 ay süreyle
kullanılması gerektiğini söyledi. Uygun tedavinin geç başlandığı
durumlarda hastalığın kronik bir seyir gösterdiğini ve belirtilerin
çok uzun süre, bazen yıllarca devam edebildiğini vurgulayan Prof.
Dr. Küçükusta, hastalığın tedavisinde antibiyotiklerin yerinin
olmadığını bildirdi.