İsmail Cem uyardı
Abone olCem, seçimlerde sol partilerin ittifak yapmaması halinde, AKP'nin ölçüsüz bir egemenliğe sahip olacağını söyledi.
AK Parti'nin halka verdiği sözlerin hiçbirini tutmadığını
savunan Cem, iktidarın icraatlarının ekonomi, siyaset, demokrasi ve
dış politika olmak üzere 4 başlık altında irdelenmesi gerektiğini
belirtti. İktidarın ekonomide IMF programını aynen uygulamaya devam
ettiğini söyleyen Cem, bazı olumlu gelişmelere rağmen hala geniş
halk kitleleri için hiçbir iyileşmenin sağlamadığını kaydetti. ''AK
Parti, içimizde 'en en zengin' olanları daha daha zenginleştirmenin
politikasını uygulamaktadır'' diyen Cem, işsizliğin hala sürdüğünü,
tarımın kendi kaderine teslim edildiğini, esnafın zor durumda
olduğunu ve yatırım yapılmadığının altını çizdi. Siyasi açıdan ise
iktidarın üniversiteleri ve devlet kadrolarını siyasallaştırmak
gayreti içinde olduğunu söyleyen Cem, ''AK Parti kendi zihnindeki
şablona, cendereye Türkiye'yi sığıştırmak istiyor. Bunun
girişimlerini peş peşe sıralıyor'' diye konuştu. AK Parti'nin
devlet memurunu 'kapıkuluna' dönüştürmek istediğini iddia eden Cem,
iktidarın bu bağlamda gerginlikleri büyüten bir politika izlediğini
savundu. ''İktidar Türkiye'yi ileriye götürmeye değil, geriye
götürmeye çalışıyor. Ancak bunu başaramayacağı bellidir'' ifadesini
kullanan Cem, ''YTP, Türkiye'yi eskitmek isteyenlere karşı,
demokrasinin tüm imkanları kullanarak bir mücadele vermektedir.
Türkiye hepimizindir, Türkiye'yi geri istiyoruz, geri alacağız''
diye konuştu. ''AK PARTİ, DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARI KONUSUNDA
CİDDİ ATILIMLAR YAPTI'' Cem, hükümetin tüm bu olumsuz icraatlar
karşısında olumlu icraatlara da imza attığını kaydederek, demokrasi
konusunda atılan adımları övdü. ''AK Parti'nin bizce en olumlu
uygulaması demokrasi ve insan hakları konusunda oldu. Gerçekten
ciddi bir atılım yaptılar'' diyen Cem, burada eleştirilecek tek
hususun sözkonusu icraatları uygulamaya aktarma noktasında yetersiz
kalması olduğunu ifade etti. Kıbrıs konusunda ise AK Parti
iktidarının hata üzerine hata yaptığını savunan Cem, çok lüzumsuz
beyanlara Türkiye'nin menfaatine zarar verildiği vurguladı.
Başbakan Erdoğan'ın bir beyanında Kıbrıs sorununu Türkiye'nin
Avrupa Birliği (AB) sürecine bağladığını hatırlatan Cem, bunun
büyük bir yanlış olduğunu ve bu sözlerin bazı ülkeleri
cesaretlendirdiğini ifade ederek, ''Sonuç AB İlerleme Raporu'nda
ortaya çıktı. AB'de Türkiye'nin müzakereye başlaması Kıbrıs Rum
Kesimi'nin insafına kalmıştır'' ifadesini kullandı. Türkiye'nin
üyelik müzakeresine başlaması kararının AB'nin Aralık 2004
tarihinde yapacağı toplantıya kaldığını hatırlatan Cem, o zamana
kadar Kıbrıs Rum Kesimi'nin AB'ye tam üye olacağını vurguladı. Irak
meselesinde ise 'tutarsız' bir politika izlendiği savunan Cem,
Türkiye'ye birçok ülkeden hakız eleştiriler geldiği, ancak
iktidarın bu eleştirilere cevap veremediğini söyledi. Dış
politikada haksız bir eleştiriye mutlaka cevap verilmesi
gerektiğini vurgulayan Cem, aksi takdirde başka ülkelerin de aynı
doğrultuda haksız eleştiriler getireceğinin altını çizdi. Türk
askerlerinin ABD askerleri tarafından gözaltına alınmasını 'vahim
bir hadise' olarak niteleyen Cem, ''Türkiye kendi hakkını
koruyamayan kişiliksiz bir konuma düşmüştür'' dedi. Cem ilginç bir
benzetme yaparak, iktidarın Türkiye'yi 'kağıttan kaplana'
dönüştürdüğünü ileri sürdü. Cem, AK Parti'nin halktan aldığı
krediyi tüketmeye başladığını kaydetti. ''SANIKLARIN KENDİNİ
SAVUNMA HAKKI HUKUK DEVLETİNDE ESASTIR'' 'Kamusal alan' konusunda
da konuşan Cem, ''Bu tanımın hukuki açıklaması halen bilim
adamlarınca tartışılıyor. Siyasal bir şov aracı yapılmadıkça,
sanıkların kendini savunma hakkı hukuk devletinde esastır'' ifadesi
kullandı. Cem, 3 Kasım seçimlerindeki tablo ile yeniden karşı
karşıya gelmemek için YTP olarak bir yandan, seçim çevresinde
sevilen, sayılan, birikimli adaylarla, sosyal demokrat, üretken,
saydam belediyecilik projesiyle seçmenin önüne çıkacaklarını
söyledi. YTP'nin Türkiye'de sosyal demokrasinin geleceği ve 21.
Yüzyıl solunun temsilcisi olduğunu ifade eden Cem, seçmenin soldaki
bağnazlıklardan, verimsizlikten, sol siyasetin kendi içindeki
demokrasi fukaralığından, üretimsizlikten bıktığını, bunun için de
YTP'yi desteklediği anlattı. Yerel seçimde sosyal demokrat,
demokratik sol olarak kendini tanımlayan partilerin beraberliğini
savundukları vurgulayan Cem, bu düşünce ile DSP, CHP ve SHP Genel
Başkanları'na yazılı olarak öneride bulunduklarını kaydetti. Bu
öneriye olumlu cevap verileceğini umduğunu ifade eden Cem, ''Eğer
gelmezse AK Parti iktidarı, esçim sisteminin de çarpıklığını da
etkisiyle çok ölçüsüz bir egemenliğe sahip olacaktır'' dedi. Bu
öneriyi yaptıklarını ancak bir yandan da seçime hazırlandıkları
anlatan Cem, aday belirlemeye başladıkları açıkladı. ''DSP, SOSYAL
DEMOKRAT - DEMOKRATİK SOL HAREKETE ÖNCÜLÜK İŞLEVİNİ YİTİRMİŞTİ''
Cem, 'İttifak yapılacaktı da neden ayrıldınız?' yönündeki
eleştirilere de cevap verdi. Cem, ''DSP'den ayrılmamızın nedeni,
sosyal demokrat - demokratik sol harekete öncülük işlevini DSP'nin
yitirdiği, bu yeteneğini kaybettiği tespit ettik. Bundan dolayı
ayrıldık'' dedi. DSP'ye götürdüklerini önerinin bir bütünleşme
olmadığının altını çizen Cem, önerinin yerel seçim beraberliğinden
ibaret olduğunu kaydetti. Cem, eğer yerel seçimlerde ittifak
yapılırsa,solun kendini yenileştirmesi doğrultusunda çok önemli bir
adım atılacağın vurguladı. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in
YTP'nin içinde olduğu bir ittifaka hayır dediği yönündeki
iddiaların hatırlatılması üzerine Cem, ''O, Kendi bileceği iş''
cevabını verdi. CHP'nin ittifaktan çok iltihaktan yana olduğu
yönündeki iddialar hatırlatılması üzerine ise Cem, kendilerine
böyle bir talebin ulaşmadığını belirtti. Cem, ittifak modeline
ilişkin olarak da açıklamalarda bulundu. Her seçim çevresinde,
aralarından sadece birinin seçime katılmasını, diğerlerinin
dışarıda kalarak onu desteklemesini öngördüklerini söyleyen Cem,
hangi ittifak partisinin o seçim çevresinde belediye başkanı varsa,
o partinin seçime katılmasını istediklerini belirtti. Sonradan
kurulan bir parti oldukları için bu modelin kendilerini birşey
kazandırmadığını vurgulayan Cem, ancak solun kazanacağını ifade
etti. Kemal Derviş ve Hüsamettin Özkan hakkında da konuşmaktan
kaçınarak, ''Bu konular eskilerde kaldı'' demekle yetindi. Özkan'la
görüştüğünü söyleyen Cem, Derviş ile birkaç kez karşılaştığını
sözlerine ekledi.