İşçi-memur ayrımı tarihe karışıyor
Abone olAnayasa reformunun kabulüyle işçi-memur kavramları gidecek yerine çalışan kavramı gelecek.
İşçi ve memur statülerini 'çalışan' kavramında
birleştirmeyi içeren ve bir dizi değişikliği öngören Anayasa
reformu paketinin bir süre sonra Meclis'te görüşülmesi bekleniyor.
'Çalışan' kavramının gelmesiyle birlikte memur ve
işçiler için ayrı ayrı düzenlenen çalışma yasaları da yenilenerek
tek çatı altında birleştirilecek. Mevcut yasalara göre, memur
statüsünde çalışanların 'iş güvencesi' bulunmasına karşın,
işçilerin kapı önüne konulma ihtimali var. İşçilere tanınan 'toplu
görüşme ve grev' hakkına da memurlar sahip değil. Hükümetin amacı
ise; ücret ve statü adaletsizliğini gidererek, 'eşit işe
eşit ücret' prensibinin benimsenmesi ve personel rejiminde
bütünlük sağlanması.
Memurluk statüsünü kaldıracak radikal değişim, aynı zamanda
memurlarda iş güvencelerinin kaybolacağı endişesine de yol açıyor.
Bu çerçevede, memur konfederasyonları iş güvencesinin tartışmaya
açılmasına dahi karşı çıkarken işçi cephesinde ise herhangi bir
kayıp korkusu yok. Sendika başkanları konuyu AKŞAM gazetesine
değerlendirerek şu görüşleri dile getirdiler:
AYRIM DOĞRU DEĞİL
Memur-Sen Başkanı Ahmet Gündoğdu: Emek ve ekmek
mücadelesinde ayrım yapılmasını doğru bulmuyoruz. Bu ayrım yerine
hepsini kapsayacak şekilde çalışanlar ifadesi kullanılmalı. Ayrıca,
demokratik bir ülke ve katılımcı demokrasi için memurlara siyaset
yapma yasağının kaldırılması gerekli. Baktığınızda işçiye, esnafa
herkese serbest ama Türkiye'nin okumuş kesimine siyaset yasak.
Ancak burada, gözden kaçırılmaması gereken husus; işçi-memur ayrımı
kaldırılsa bile; memurların iş güvencesinin tartışılması,
tartışılmaya açılmasına karşıyız. Yani, memurların iş güvencesi
şimdiki haliyle kalmak şartıyla çalışanlar ifadesine
geçilebilir.
GÜVENCELİ GREV ÖRNEĞİ YOK
Hak-İş Başkanı Salim Uslu: Biz öteden beri işçi
memur ayrımının kaldırılması gerektiğini memur tanımanın yeni
baştan yapılması gerekliliğini ifade ediyoruz. Kamuda çalışıyor
olmasına rağmen işçilik yapan ama memur statüsünde olan bir sürü
insan var. Memurluk kamu yetkisini kullanan imza yetkisi olan
kişilerle sınırlı olmalı. Müdür, Genel müdür, Müsteşar gibi onun
dışındakiler zaten kamu çalışanıdır. Ancak memur arkadaşlar hem iş
güvencemiz kalsın hem de işçi hareketinin sahip olduğu toplu
sözleşme grev hakkı gibi haklara sahip olalım diyorlar dünyada
bunun örneği yok. Bu nedenle iş güvencesinin İLO standartlarına
getirilmesi gerekiyor. O zaman memur arkadaşların bazı kaygıları
ortadan kalkmış olacak diye düşünüyorum.
AVRUPA'DA VAR DİYE
Kesk Başkanı Sami Evren: Çalışanların işçi memur şeklinde
ayrılması zaten doğru değil. Burada memur kavramının yeniden
düzenlenmesi lazım. Memur devlet adına oradaki erki, iradeyi
kullanan kişidir. Kamu çalışanı ise kamuda hizmet üreten kişidir.
Memur bürokratları kapsamalı. Ancak hükümet Avrupa'da var bizde de
olsun diye bunu istiyor ama memurla işçi aynı olsun derken kamuda
çalışanların iş güvencesini ortadan kaldırmak istiyorlar. Bunu
kabul etmek istemiyoruz. İş güvencemize dokunmazlarsa, örgütlenme
özgürlüğü ve grev ve toplu sözleşme önündeki engelleri
kaldırırlarsa 'çalışan' olmayı kabul ederiz.
BAŞBAKAN ERDOĞAN AVANTAJ PEŞİNDE
Bask Başkanı Resul Akay: Hükümet, memurların iş
güvencesinin kaldırılması halinde grev ve toplu sözleşme hakkını
vermek istiyor. İşçi-memur kavramlarını ortaklaştırmada da asıl
amaç bu. Böyle bir şeyi kesinlikle desteklemeyiz. Grev hakkı için
memurun iş güvencesini kaldırmak doğru değil. İş güvencesi kalkan
memur, siyasilerin oyuncağı haline gelir. Başbakan Erdoğan, kendine
yakın sendikalara bu konjonktürde avantaj sağlamak istiyor. Yoksa
emeğin birleşmesi, hükümete karşı emekçilerin ortak hareketi
hükümetlerin öngördüğü şeyler olamaz.
AYRINTILARA İHTİYAÇ VAR
Kamu-Sen Başkanı Bircan Akyıldız : İşçi-memur
birleşsin derken memurların iş güvencesini işçilere de mi
sağlayacaklar yoksa memurların iş güvencesini alarak mı işçiye
yaklaştıracaklar, bu bir soru işareti. Netleştirilmediği sürece bu
konuda çok fazla söylenecek bir şey yok. Karşımıza bir taslakta
gelmedi. Ama hiçbir şekilde iş güvencesini yok ederek toplu
sözleşme ve grev hakkı veririz gibi bir dayatmaya razı değiliz.