Batılı gözlerle bakıldığında yanı başımızdaki İran'daki kadınları, sadece başörtüsü takmaya zorlanan kadınlar olarak görmek mümkün. Ancak başlarındaki örtünün, Batı'ya özgü davranışları takip etmekten alıkoymadığını bilmek gerekiyor. Genç İranlılar para cezaları, hapis veya işkenceyle yüz yüze olsalar bile karşı cinsle etkileşime girmekten çekinmiyorlar. Tabii bu etkileşim için onların da kendilerine has yöntemleri var. Bu yöntemlerden bazıları ise biraz daha fazla makyaj yapmak, renkli kıyafetler giymek, kolları açıkta bırakmak, başörtüsünü hafiften geriye itmek ve kapalı kapılar ardında gizli gizli flörtleşmek... Fotoğrafçı Kiana Hayeri de 'İran'da nasıl flört edilir' sorusuna, fotoğraflarla yanıt vermeye çalışıyor. Tahran'da çekilen bu kareler, hem özel hem de kamusal alanda kuralların nasıl ihlal edilebileceğini resmediyor. Kanada'da büyümüş İranlı bir fotoğrafçı olan Kinaya Hayer, İranlı gençlerin flört deneyimlerine bakarak "İran'dayken bir İranlı gibi onları anlayabiliyorum, dış dünyadan edindiğin tecrübeler de bana daha objektif bir bakış açısı katıyor" yorumunu yapıyor. Fotoğrafçı, "Bu kareler yoluyla insanların kendi istedikleri giyiniş ve davranış biçimleriyle, yasalardan kuvvet alan ahlak polisinin dayatmaları arasındaki gerilimi anlatmak istedim" diyor. İran'da kadınların halk içinde yüzmesi yasak. Ancak iki kız arkadaş sıcaktan ve nemden bunalıp kendilerini Hazar'ın serin sularına bırakmış. Genç bir tiyatro grubu, gizli saklı prova yapmaya çalışıyor. Parmida bir balerin. İran'da bale yasak ancak kapalı kapılar ardından ufak bale gösterileri düzenleniyor. 14 yaşında bir genç kız, saçlarını boyamış ve kendini sokağın eğlencesine kaptırmış.