İran o ülkede yönetimi ele geçirdi dengeler değişti!
Abone olİran ve Suudi Arabistan'ın güç savaşına sahne olan Yemen'de yönetim el değiştirdi. İran'ın desteklediği Husiler, iki kent dışında ülkenin tamamını ele geçirdi.
Yemen'de İran yanlısı Husiler başkent
Sana’da kontrolü ele geçirerek Riyad destekli Devlet Başkanı
Hadi'yi ev hapsine aldı. Hadi'nin Husilerin taleplerine boyun
eğmesiyle anlaşma sağlandı.
El Kaide ve Yemen İhvan’ı Islah Partisine de savaş açan Husiler,
Batı’dan da sessiz destek görüyor.
Yeni Şafak'ın haberine göre, Paris saldırılarını gerçekleştiren
Kuaşi kardeşlerin Yemen El Kaidesi adına hareket ettiklerini
açıklamasından sonra gözlerin çevrildiği ülkede, son bir hafta
içinde ‘İran darbesi’ gerçekleşti. Devlet Başkanı Abdrabbuh Mansur
Hadi'yi konutunda ev hapsine alan İran yanlısı Husi militanlar dün
yönetime anlaşma dikte etti.
Riyad ve Tahran’ın bölgesel rekabetine sahne olan Yemen’de, İran
yanlısı Şii Ensarullah Hareketi (Husiler) dün başkent Sana da dahil
iki kent dışında tüm ülkede kontrolü ele geçirdi. Husiler Riyad
destekli Devlet Başkanı Hadi'yi de ev hapsine aldı. Günboyu süren
pazarlıklar sonucu Hadi, Husilerin taleplerini kabul etmek zorunda
kaldı.
ANAYASA DEĞİŞECEK
Anlaşma, anayasa taslağında değişikliğe gidilmesi, Barış ve Ulusal
Ortaklık Anlaşması'nın uygulamaya geçirilmesi ve güvenlik
zafiyetinin giderilmesi konularında maddeler içeriyor. Yemen
Cumhurbaşkanlığı açıklamasında Husilerin devlet kurumlarında tayin
hakkı bulunduğu ve Şura Meclisi üye sayısının artırılması için
hazır olunduğu, Husilerin de Cumhurbaşkanı Ofis Müdürü Ahmed Avad
bin Mübarek'i serbest bırakma ve başkentteki askeri varlığını sona
erdirme teminatı verdiği ifade edildi. Bu arada Husilerin lideri
Abdülmelik El Husi, ele geçirdikleri devlet kanalından, yaptığı
açıklamada "İktidar yolsuzluk ve zorbalık batağına
düşmüştü" dedi.
BATI'DAN SESSİZ DESTEK
Öte yandan Husilerin, silahla anlaşma dikte etmesine Batı
dünyasından dün de kayda değer bir tepki gelmedi. Günlük basın
toplantısında Hadi'nin meşru otorite olduğunu yineleyen ABD
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki'nin Husilere yönelik cılız
tepkisi dikkat çekti. Bir soru üzerine Psaki, "İran ile Husiler'in
kaygı yaratan bir ilişkiye sahip olduğunu" söylemekle yetindi.
Analistlere göre, El Kaide ve Yemen İhvan’ı Islah Partisine de
savaş açan Husilere, Batı dünyası sessiz kalarak destek
veriyor.
2004'TEN BERİ ÇATIŞIYORLAR
Yemen’in kuzeyinde etkin olan Şii Husi hareketi, ülke nüfusunun
üçte birini oluşturuyor. Husiler, Sünni iktidarın azınlıkları
dışladığını iddia ederek daha fazla hak ve özerklik için 2004’ten
beri ordu güçleriyle çatışıyor. Sık sık tırmanan gerginlik son iki
haftadır şiddetli çatışmalara dönmüş ve Husiler başkentteki
etkinliğini artırmıştı.
SIRADAKİ HEDEF PETROL KENTİ
Yemen’de Sa’da, Amran, Sana, iki liman kenti El-Hudeyde ve El-Muha
ile İbb'ı kontrolü altına alan Husiler gözlerini ülkeninin
ikinci büyük kenti Taiz ile konumu itibariyle stratejik önemi
bulunan Marib ve El Kaide'nin kontrolündeki El Beyda kentlerine
çevirdi. Husi militanlar dün Marib kentine yakın bir bölgede
yedeki askeri birliği kuşattı.
Maribli aşiretler ise Husilere karşı orduya destek vereceklerini
açıkladı. Suudi Arabistan tarafından desteklendiği iddia edilen
Sünni kabilelerin kontrolündeki Marib, ülkenin sahip olduğu
doğalgaz ve petrol yataklarına ulaşmak için kritik bir konumda
bulunuyor. Zengin yataklara ve santrallere sahip olabilmek için bu
kabileleri saf dışı etmek gerektiği belirtiliyor.
YEMEN'İ GÖRÜŞECEKLER
İran dini liderli Ali Hamaney’in üst düzey güvenlik danışmanı Ali
Şemhani, İran’ın Riyad Büyükelçisi Hüseyin Sadıki ile görüşerek
İran’ın Arabistan ile ilgili bölgesel konuları kapsamlı ve şeffaf
şekilde görüşmeye hazır olduğunu belirtti. Görüşmelerde IŞİD’in ele
alınacağı kaydedildi ancak ismi telaffuz edilmese de asıl dosyanın
Yemen olacağı belirtiliyor.
HUSİLERİ BIRAK İHVAN'LA SAVAŞ
ABD ve İran yanlısı melez duruşuyla dikkat çeken el Monitor haber
sitesinde Alex Vatanka ismiyle yayımlanan makalede İran ve Suudi
Arabistan’ın birlikte savaşacağı “ortak düşman” bulunduğu ve bunun
Müslüman Kardeşler’in Yemen’deki temsilcisi Islah Partisi olduğu
ileri sürüldü. Islah Partisi’nin Suudi güvenliğine tehdit
olduğunu iddia eden yazar, İran'la işbirliğine girmesini tavsiye
ettii Riyad’a “İran destekli Husileri bırak İhvan’la
savaş” aklını verdi.
TUGAYI ELE GEÇİRDİLER
Husi militanlarının dün Yemen'in başkenti Sana’da füze ve roket
depolarının bulunduğu tugay karargahında kontrolü ele
geçirdiği, baskın sırasında ise askerlerin direnişiyle
karşılaşmadıkları belirtildi. Nobel ödüllü insan
hakları savunucusu Tevekkül Karman Husi milis güçlerinin
Cumhurbaşkanlığı 3’üncü Muhafız Tugay Komutanlığı’ndan 300 tank,
Bin 200 roketatar, 500 askeri teçhizat, 400 makineli tüfek, 20
uçaksavar ve 120 zırhlı askeri araca el koyduklarını iddia
etti.
NOBEL ÖDÜLLÜ KARMAN: KARŞI DEVRİM
OLUYOR
Yemenli insan hakları savunucusu Nobel ödüllü Tevekkül Karman
"Yemen bugün karşı devrimle karşı karşıya" dedi.
Karman AA muhabirine şöyle konuştu:
"Yemen bugün karşı devrimle ve tam teşekküllü bir darbe karşı karşıya. Karşı devrim, devrik diktatör Ali Abdullah Salih ve İran'ın maşa olarak kullandığı Husiler tarafından sahneye konmakta.
Bu darbe, Yemen devrimini baltalamayı ve halkın hayallerini
çalmayı amaçlıyor. Peki Salih, Ali Hamaney ve Abdulmelik el-Husi
başarıya ulaşacak mı? Hayır, asla! Yemen halkı onların hepsinden
daha büyüktür. Halkın tamamı bu İran projesini reddedecek ve
planlarını boşa çıkaracaktır."
"Darbecilerin ülkenin kuzey ucundan (Sa'da kentinden) geldiklerine işaret eden Karman "Yemen'de ekonomik gücü, petrolü, ülkenin gelir kaynaklarının ve insan gücünün tamamını elinde tutan büyük kitle Abdulmelik el-Husi'nin yönetimini asla kabul etmeyecek" öngörüsünde bulundu.
DİREN HADİ
"Diren Hadi, Yemen halkı senin arkanda!" sözleriyle Cumhurbaşkanı Hadi'ye destek veren Karman sözlerine şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin direnişini selamlıyoruz. Cumhurbaşkanının silahlı milislere pabuç bırakmaması ve onların şartlarını kabul etmeye yanaşmaması her türlü takdirin üstündedir. Salih ve İran destekli Husiler başkent Sana'yı milisleriyle kontrol altına almış olsalar da alternatif bir cumhurbaşkanı ilan etmeye cesaret edemediler. "
CUMHURBAŞKANI'NIN EVİ
KUŞATILDI
"Her ne kadar Cumhurbaşkanı Hadi'nin geçiş dönemini yönetme
konusunda zaafları olsa da, yolsuzlukları önlemede ve milisleri
sindirmede başarısız kalsa da, ülkenin meşru Cumhurbaşkanı
olduğunu, Yemen'in Hadi'nin önderliğinde anayasasını hazırlaması ve
seçimlere gitmesi gerektiğini" belirten Karman şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanının evini kuşatma altında tuttukları ve 21 Eylül'den beri kendisini zorunlu ikamete tabi tuttukları halde başka birini cumhurbaşkanı ilan edemediler. Çünkü Yemen halkının onların yönetimini asla kabul etmeyeceğini gayet iyi biliyorlar. Ülkenin bütün kaynakları onların mukaddes merkezi kuzeyin en kuzeyinin (Sa'da kenti) dışındaki bölgelerdedir."
YEMEN İRAN İŞGALİ ALTINDA
"Cumhurbaşkanının şu anda esir durumda" olduğuna dikkati çeken Karman şu ifadeleri kullandı:
"Ülke tarih boyunca Yemen'in başına bela olmuş kabileci ve mezhepçi bir odağın zulmü altındadır. Sadece Cumhurbaşkanı değil Yemen şu anda devrik başkan Ali Abdullah Salih tarafından koordine edilen İran işgali altındadır."
Nobel ödüllü insan hakları savunucusu Tevekkül Karman şu ifadelerle sözlerini tamamladı:
"Abdulmelik el-Husi elinde bulundurduğu şiddet vasıtalarıyla, devrik Salih'in desteğiyle ve silahlı güçle Yemen'e hükmedebileceğini zannediyor. Abdulmelik el-Husi sadece rüya görüyor. Yemen halkı Abdulmelik el-Husi'den daha büyüktür. Yemen halkı Abdulmelik el-Husi'yi başkentten çıkarıp geldiği yere geri göndermeye kadirdir. Bu kalkışma 11 Şubat Devrimine yönelik bir karşı devrim hareketidir. Yemen halkı bu darbecilere kim olduğunu gösterecektir."
Uzun süredir siyasi çatışmaların devam ettiği Yemen'de Cumhurbaşkanı Hadi'nin Ofis Müdürü Ahmed Avad bin Mübarek'in 17 Ocak'ta kaçırılmasıyla artan gerginlik, Husilerin Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile Hadi'nin Sittin Caddesi'ndeki konutuna saldırısıyla daha da tırmanmıştı. Bu gelişmelerin ardından önceki gün, Husilerin Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na girdiği iddia edilmişti.
Dün Gece ise Husi Ensarullah Hareketi ile Cumhurbaşkanı Hadi arasında, anayasa taslağında değişikliğe gidilmesi, Barış ve Ulusal Ortaklık Anlaşması'nın uygulamaya geçirilmesi ve güvenlik alanında yaşanan sıkıntıların en kısa zamanda giderilmesi konularında anlaşma sağlandığı açıklanmıştı. Ayrıca Husilerin Cumhurbaşkanı Ofis Müdürü Ahmed Avad bin Mübarek'i serbest bırakma teminatı verdiği ifade edilmişti.