İran 5 bin El Kaide üyesini tutukladı
Abone olİran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Hüccetülislam Hasan Ruhani, son üç yılda 5 bin El Kaide üyesini tutuklayarak, ülkelerine iade ettiklerini söyledi.
Kuveyt'i ziyaret eden Ruhani, El Kaide örgütünün önde
gelenlerininİran'da yaşadığı iddialarını reddederek, ''Hiçbir
ülkenin (El Kaide ile mücadelede) bize üstünlük taslayacağını
sanmıyorum'' dedi. Tutukluların isimlerini BM'ye verdiklerini
belirten Ruhani, İran'ın ulusal güvenliğine karşı işledikleri
suçlar nedeniyle cezaevinde bulunan bir grup El Kaide üyesinin
eninde sonunda yargılanacağını, cezaevinde bulunan bu kişilerin
uluslararası arenada istenmediğini belirtti. Ruhani, İran'ın
terörizmle mücadelede işbirliği nedeniyle uluslararası kurumlardan
övgü aldığını da kaydetti. ABD ve bazı yabancı istihbarat
servisleri, önde gelen bazı terör şüphelilerinin İran'da yaşadığına
ilişkin kanıtlar olduğunu iddia ediyor. Amerikan yönetimi, İran'ın
cezaevinde tuttuğu El Kaide üyelerinin kimliklerini açıklamadığını
belirtiyor. İran, ilk olarak 2003 yılında, yüzlerce El Kaide
üyesini tutukladığını ve sınır dışı ettiğini, bazılarını ise
cezaevine attığını açıklamıştı. Tahran yönetimi, El Kaide'nin
Irak'taki direnişin lideri Ebu Musab El Zerkavi'nin yaralandıktan
sonra tedavi için İran'a gittiği iddialarını da reddetmişti.
-İRAN-ABD İLİŞKİLERİ- İran-ABD ilişkilerine de değinen Ruhani,
''Amerikan tarafı cesaretverici adımlar atmalı. İran'ın yeni
seçilecek cumhurbaşkanı ABD'nin olumlu adım attığını görürse, o da
aynısını yapacak'' dedi. ABD ile doğrudan ve dolaylı kanalların
açıldığını, Amerikan yönetimiyle, İsrail ile ilişkilerin
düzeltilmesi konusunda herhangi bir koşul içermeyen mesaj
alışverişi olduğunu kaydeden Ruhani, ''Amerikalıların bölgede barış
ve istikrarı düşüneceğini, çıkarlarını göz önüne alacağını ve İran
gibi güçlü bir ülkeyle tehlikeli bir girişime başvurmayacağını
umuyoruz'' diye konuştu. Ruhani sözlerini şöyle sürdürdü:
''Washington'un tehdit dilini ve İran'a karşı girişimlerini
durduracağını umuyorum. Amerikalılar üslubunu değiştirmeyi ve özel
birstrateji benimsemeyi başarırsa, iki ülke arasındaki ilişkilerde
yeni koşulların doğacağını düşünüyorum.'' İran'da 1979 yılındaki
İslam Devrimi sırasında öğrencilerin ABD'nin Tahran
Büyükelçiliği'ni işgalinden bu yana iki ülke arasında diplomatik
ilişki bulunmuyor. ABD, İran'ı nükleer silah peşinde olmakla
suçlarken, Tahran nükleer programının enerji elde etmeye yönelik
barışçıl amaçlar taşıdığını savunuyor.