İnternette isimsiz günlere dönüş mümkün mü?

Abone ol

Sosyal ağlar nedeniyle internette gerçek kimliğimize dair izler bırakıyoruz.Peki internetin ilk günlerindeki gibi kimliğimizi ifşa etmek zorunda olmadığımız günlere dönüş mümkün mü?

Kimliklerimiz internette daha da görünür hale geldikçe bir sürü uygulama internetin ilk zamanlarındaki isimsiz kalmayı sağlayabileceğini vaad eder oldu.

Peki bu uygulamalar kimliklerimizi gerçekten gizli tutabilir mi?

Eskiden kullandığınız bir sohbet odasını düşünün.

Bağlan tuşuna basın, bir sohbet odası bulun ve kaçınılmaz olarak karşınıza çıkan ilk soru "ASL" olacak, yani yaş, cinsiyet ve yer (İngilizce kelimeler olan age, sex, location'ın baş harfleri).

Yani aslında "sen kimsin?" sorusu.

Birçok insan için bu anonimlik, interneti tanımlayan unsurun kendisi idi.

Takma isimlerin, sıkı olmayan kimlik protokollerinin oluşturduğu bir ağ, dolayısı ile kimlik açısından şeffaf değildi.

Bugün ise Facebook, Twitter ve Instagram varlığımıza dair genellikle kalıcı ve de gerçek zamanlı izler bırakırken, dijital kimliklerimiz eskisinden çok daha fazla gerçek kimlikerimize bağlanmış durumda.

Peki durum buyken internette zarar görme korkusu olmadan istediğiniz herşeyi paylaşmanız mümkün mü?

İşte bu nedenle birçok şirket şu anda anonimliğe dönme zamanı olduğunu, en azından anonimliğe yer açma zamanı olduğunu iddia ediyor.

'Bana en iyi halini göster'

Whisper isimli anonimlik vaat eden uygulamanın kurucu ortaklarından Michael Heyward "Facebook ve Instagram gibi hizmetlere bir bakın, bunların hepsi 'Hadi bana en iyi halini göster' üzerine kurulu" diyor.

Whisper kullanıcıların bir uygulama indirmesini ve anonim gönderiler oluşturabilmesini sağlıyor.

Gönderiler "Bu elbiseyi sevdin mi?" den "Sanırım travma sonrası stres bozukluğu yaşıyorum" a kadar değişebilir ve kullanıcı beğendiği ya da komik bulduğu gönderiyi beğenebilir.

Heyward uygulamayı Katoliklerin "itiraf" uygulamasına benzetiyor fakat bu itiraf aynı zamanda bir iş.

Whisper 2 yıl önce kurulduğundan bu yana 60 milyon dolardan fazla büyüdü.

Elbette Heyward sosyal paylaşım ağlarının "gerçek hayatımıza" sızdığını ve Edward Snowden'in ABD casusluk skandalını sızdırması olayının internette daha fazla anonimlik ihtiyacını ortaya çıkardığını tek fark eden ilk girişimci değil.

Ve elbette bu alan ciddi bir iş sahası.

İki eski Google çalışanı olan Chrys Bader-Wechseler ve David Byttow tarafından Ekim ayında kurulan ve Ocak ayında çalışmaya başlayan Secret, daha şimdiden 11.5 milyon dolar kazandı.

Whisper'ın aksine, Secret telefon rehberinize ulaşıyor ve sizi sadece arkadaşlarınıza ya da arkadaşlarınızın arkadaşlarına anonim gösteriyor.

Demokrasi ve Teknoloji Merkezi'nden bir teknoloji uzmanı olan Runi Sandvik "Mobil cihazlardaki uygulamaların sorunu şu, o bir mobil cihaz" diyor ve açıklıyor "Mobil cihaz o veya bu şekilde sizinle bağlantılı bir cihaz ve bu tanımlama bilgisi genelikle o uygulamayı yapan insanlara geçiyor. Yani bu uygulamalar size anonimlik vaad etseler bile gerektiğinde ve sorulduğunda yetkililere bu bilgiyi verecekler."

'Pazarlama hilesi'

Sandvik bu anonimlik mevzusunun bir "pazarlama hilesi" olduğunu söylüyor, çünkü diyor, size "yarı anonimlik" vaad eden birşeyin reklamını yapmazsınız, "tam anonimlik" vaadedeni yaparsınız.

Ve kendisini bir anda kaynar kazanda bulabilme ihtimali olanlar sadece kullanıcılar değil.

Maryland Üniversitesi'nden hukuk uzmanı James Grimmelman kendi kendini silen foto-mesajlaşma uygulaması Snapchat'in ABD makamları ile yakın zamanda fotoğrafların depolanması konusunda anlaşmazlığa düştüğünü söylüyor.

"Eğer kullanıcılar tanımlanabiliyorsa anonimlik vaat edemezsiniz" diyor.

Kullanıcılara bulundukları yere göre anonim olarak sohbet odalarına girme olanağı sağlayan Breakr isimli uygulamanın yaratıcısı Dil-Domine Leonares işte bu nedenle "bu daha çok anonimmiş gibi olmakla ilgili, gerçek bir kimliğe sahip olmanız ama istediğinizde bu kimliği saklayabilmeniz" diyor.

Anonim olarak bu uygulamalarda paylaşılanlar her zaman yeri yerinden oynatmıyor elbette.

Örneğin Secret'ta okunan gönderilerden biri "Kedime 45 dakikadır bir numara öğretmeye çalışıyorum, başaramadı yarın yeniden deneyeceğiz" yazıyor. Ama biraz daha aşağı indiğinizde "Twitch.tv'nin 1 milyar dolara satın alındığı söyleniyor" yazıyor.

Biraz daha aşağı indiğinizde ise bu sefer Whisper'da önde gelen bir teknoloji sektörü yöneticisinin boşanmış eşinin başkası ile çıktığının yazdığını görüyoruz.

Ve soru şu: bu uygulamalar kimliğiniz açık bir şekilde anlatamayacağınız duygularınızı paylaşmanızla mı ilgili, ya da ticari sırları ifşa etmek veya tarihi iPhone'dan çok önceye kadar uzanan birşeyin, dedikodunun ticaretini yapmakla mı?

Ve bir de daha az felsefi ama çok daha pratik anlamı olan ve Silikon Vadisi dünyasında pek de telaffuz edilmeyen bri kelime var: Kâr.

Günün Önemli Haberleri