İnsanı zengin eden 15 sektör
Abone olTürkiye'nin gelecekte en çok ihtiyaç duyduğu 15 sektör belli oldu. Bu sektörler gelecek 10 yıla damga vuracak!
Türkiye'nin önümüzdeki 10 yılına damga vuracak
sektörleri belli oldu. Bu sektörlerin başında enerji sektöre
geliyor. Enerjiyi ise Perakende, lojistik, çevre ve yeniden dönüşüm
sektörleri takip ediyor.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Teknoloji Araştırma Merkezi
(TEKAM) Müdürü Prof. Dr. Muammer Kaya, yaptığı açıklamada, gelecek
10 yılda Türkiye'de önemli yere sahip olacak 15 sektör arasında 130
milyar dolarlık yatırım yapılması gereken enerji sektörünün başı
çektiğini söyledi.
İşte gelecek vaat eden sektörler;
Bilişim sistemleri ve teknoloji sektörü:
Türkiye'nin bundan sonraki bütün konsantrasyonu teknoloji,
inovasyon ve yenilikçilik üzerinde olacak. Çünkü, Ar-Ge ile
başlayan süreçte, teknoloji gelişiyor, bu kalite ve verimlilik
artışı olarak artan üretime yansıyor. Bu alanda nanoteknoloji,
genetik ya da biyoteknoloji, yeni nesil nükleer yakıtlar ve
teknolojileri; hidrojen ve yakıt pili teknolojileri ile
süper-iletkenlerin üretimi öne çıkacak.
Eğitim : Teknik eğitimden tarımdan göçenlerin
dönüştürülmesine kadar her alanda değişen ekonomi ve değişen
rekabet, buna uygun üretim, Ar-Ge ve nitelikli insan gücü
gerektiriyor. Sektörler ya kendi elemanlarını yetiştirecek ya da bu
işi başkalarına yaptıracaklar, yani standartlarını koyup,
siparişini verip satın alacak. Bu alanda mesleğe dönük eğitimin
derinleşmesi bekleniyor. Hayat boyu sürekli eğitim (çalışmayanlar
için), mesleki eğitim (ara elemanlar için) ve meslek içi eğitim
(çalışanların gelişmesi için), uzaktan eğitim (zaman ve mekandan
bağımsız) önem kazanacaktır.
Enerji ve Doğal kaynaklar: Enerji sektörü
hem dünyada hem de Türkiye'de katlanarak büyüyecek. Ülkemizde
enerji tüketimi dünya ortalamasının iki katından fazla büyüyeceği
tahmin edilmektedir. Global ekonomide önümüzdeki 10 yılda yıllık
yüzde 3-4 civarında bir büyüme olacağı varsayımına göre, enerji
sektörü büyüme ve refahı belirleyecek temel parametre olacak.
Hesaplamalara göre, Türkiye'nin enerji sektöründeki açığını
kapatması için tam 130 milyar dolarlık yatırım yapması gerekiyor.
Bu, aynı zamanda büyük bir istihdam sahası anlamına da geliyor.
Yerli madenler ve doğal kaynakların önemi anlaşılacak, özellikle
enerji-hammadde-ürün üretiminde temiz, yenilenebilir yerli doğal
kaynaklar geliştirilerek değerlendirilecektir. İthale dayalı fosil
yakıtların önemi kısmen azalacak.
Otomotiv: Son yılların Türkiye'de en rekabetçi ve
en hızla yükselen sektörü olarak kabul ediliyor. İhracat 2006
yılına göre 2007'de yüzde 33,8 artarken, ithalattaki artış ise
yüzde 8,7 düzeyinde kaldı. Yani Türkiye otomotivde dış ticaret
fazlası vermiş oldu. Türkiye otomotiv sektöründe yakaladığı bu
ivmeyi sürdürmek zorunda olduğundan, yatırımlara ve istihdama uzun
vadede devam edecek. Ekonomik krizler nedeniyle kısa süreli
duraksamalar olsa da uzun vadede bu sektör ülkemiz için lokomotif
sektörlerden biri olmaya devam edecektir.
Tekstil: Dünya pazarının yaklaşık üçte ikisini
Çin'in ele geçirmesi, Türkiye'nin tekstil ve hazır giyim
sektörlerinde ihracat hacmini fiziksel olarak azaltmış bulunuyor.
Ancak, kalite, hız, dar alandaki özel taleplere cevap verebilme,
esneklik, AB piyasalarına olan yakınlık gibi üstünlükleri sayesinde
Türkiye, bu sektörde küresel aktör olma konumunu halen muhafaza
ediyor. Ülkemizde tekstil sektörü döviz kurlarından kısa vadeli
sorunlar yaşasa da uzun vadede büyük firmalar biraz sarsılsa da
ayakta kalabilecek, fakat küçük firmalar sıkıntı çekebilecek.
Telekomünikasyon: Sektör, 15 yıl içinde yeni
oyuncularla ciddi bir büyüme içine girecek. Büyük şirketler olduğu
gibi, taşeron firmalar da gelişecek. Telekom sektöründe bugüne
kadar ön planda olan daha çok GSM firmalarıydı ama önümüzdeki 15
yılda sektör daha farklı bir tablo çizecek. Alternatif telekom
operatörleri büyük atılım içine girecek. Telekominikasyon alanında
ülkemizdeki yabancı firmalar Türk çalışanlarını daha fazla oranda
yurt dışındaki iş yerlerine çalışmaya gönderecek.
Savunma ve Havacılık Teknolojileri: Savunma
sektörünün dünyadaki yıllık bütünlüğü 1,3 trilyon dolar. Bunun
yarısını tek başına ABD karşılıyor. Türkiye'nin Aselsan, Roketsan,
Havelsan, Kale Savunma Sanayi gibi bazı şirketleri bu piyasadan pay
almaya başladılar. Son yıllardaki atılım sayesinde Türkiye, silah
sanayi ihtiyaçlarını yüzde 45 oranında içeriden tedarik ediyor.
Uçak, helikopter ve havacılık sanayine parça üreten TEI, TAİ, Alp
Havacılık gibi firmaların gelecekte önemli görevler yapacağı tahmin
edilmekte.
Perakendecilik: Sektördeki hareketlilik yeni
açılacak alışveriş merkezleri ile daha büyük bir boyut kazanacak.
Sektörde büyük oyuncuların yanı sıra küçük oyuncular da harekete
geçecek. Perakende sektöründe yetişmiş insan sayısı çok az olduğu
için ciddi transferler olacak, eğitim veren şirketlere ihtiyaç
duyulacak. Bazı illerde gereğinden fazla açılan alışveriş
merkezlerinde sıkıntılar yaşanacak da olsa gelecekleri oldukça
parlak gözüküyor. Alışveriş merkezlerinde daha iyi yaşam alanları
yaratanlar, promosyon yapanlar, topluma daha fazla çekici
faaliyetlerde bulunan alışveriş merkezleri başarılı olacaklar. Gıda
ürünleri mobilya, ev-bahçe, aydınlatma, banyo ve mutfak eşyaları
sunan yapı marketler daha önem kazanacak.
Elektronik: Elektronik sektörü perakendecilikte
büyük bir yol alacak. Mağazacılık yapan firma sayısı gittikçe
artacak, yurt dışı elektronik devlerinin Türkiye'ye olan ilgisi
sürecek ve yatırımlar yapacaklar. Diğer bir dalga ise sektördeki
birleşmeler ve evlilikler olacak.
Taşımacılık ve lojistik: Hem hava yolu
taşımacılığı hem de lojistik alanında büyük bir patlama yaşanıyor.
Bunu ülkemizde piyasa uyumlu reformların ve vergisel teşviklerin
tetiklediği görülüyor. 17 milyar dolar civarında bir büyüklüğe
sahip olan sektörün ilk dinlenme yeri 40 milyar doları bulacak. Bu
arada parlayan yıldız ise depoculuk-antrepoculuk olacak. Yabancı ve
yerli firmalar evlenecek. Kara yolu yolcu taşımacılığı pazar
payının yaklaşık yüzde 10'luk kesimini hava, demir ve deniz
taşımacılığına kaptıracak.
Sağlık: Büyüklüğü 25 milyar doları aşan sektörde
hedef 10 yıl için 50 milyar dolar olarak gösteriliyor. Artan kişi
başı gelir ve sağlık bilinci nedeniyle kişi başına düşen doktor,
kişi başına sağlık ve ilaç harcamaları artacak. Yeni özel
hastaneler, tesisler ve klinikler açılacak. Sağlık sektöründe
mesleğin haricinde eğitimler gündeme gelecek. Özellikle tıbbi
kongre turizmi Türkiye'nin önümüzdeki yıllardaki gündemi olmaya
devam edecek.
Çevre ve yeniden dönüşüm: Sanayileşmenin yol
açtığı tahribatı yok etmek veya bunlara kısmen mahal vermemek için
alınacak tedbirler dev sektörlerin doğmasına sebep olacak.
Türkiye'nin AB çevre standartlarına geçmesi ve Kyoto Protokolü'nün
gereklerini yerine getirmek için yaklaşık 140 milyar dolar
gerektiği anlaşılıyor. Bu, gelecekteki yeni iş hacmine işaret
ediyor. Türkiye'de bundan sonra çevre dostu üretim, madencilik,
geri dönüşüm sektörleri önem kazanacak. Yarınların başladığı yerin
geri dönüşüm sektörü olduğu anlaşılacak. Hurdaların atık olmadığı,
geri dönüşümünde nihai yok etme olmadığı bilinci yerleşecek.
ABD'de 2006 yılında geri dönüşüm sektörünün büyüklüğü 65 milyar
doları aştı. Özellikle elektronik atık, hurda araçlar, demir-çelik,
kağıt, lastik geri dönüşümü önem kazanacak. Kurumsal olarak çevre
standartları alma ve uygulama konularında uzmanlara ihtiyaç
artacak.
Güvenlik: Güvenliğin her alanı terör, hacker gibi
birçok tehdide bağlı olarak katlanarak büyüyecek. Bilgi güvenliği,
müşteri güvenliği, altyapı ve kimlik güvenliği, işletme, sokak,
bina, kişi güvenliği hızla gelişecek. Güvenlik hizmetlerindeki tüm
pozisyonlarda yetişmiş insana ihtiyaç duyulacak. Özel güvenlik
kurumları sayısı artacak. Güvenlik görevlilerinin eğitimi önem
kazanacaktır. Ev ve iş yeri elektronik güvenlik ekipmanları satış
ve montaj sektörü büyüyecek.
Danışmanlık: İmalat sanayinin gelişimi sonucunda
ortaya çıkan refah artışı ve yüksek gelir seviyesi hizmet
sektörünün önemini artırıyor. Hizmet sektörünün bir kolunu
oluşturan danışmanlık, kişisel ve kurumsal alanlarda hızlı bir
büyüme gösterecek. Teknik, hukuksal, mali danışmanlık daha da önem
kazanacak. Medya takibi, webometrik değerlendirme, kalite,
e-devlet, sertifikasyon hizmetlerinde danışmanlığın önemi
artacak.
Tarım: Dünya nüfusu ile gıda kaynakları arasındaki
makas her geçen yıl artıyor. Bu da gıda arzı güvenliğini tehlikeye
sokmaktadır. Küresel ısınma, su kıtlığı, tarıma dayalı alanların
azalması gibi unsurlar Türkiye'nin bu alanda yıldızını parlatıyor.
Verilmekte olan teşvikler ve yapılan yasal düzenlemelerin de
katkısıyla ölçekler büyüyecek, bilinçli tarım pratiklerine yer
verilecek. Özellikle organik tarım, damlama sulama, topraksız
tarım, suda tarım önem kazanacak.