Bazı uzmanlar bazı batıl inançların nasıl ortaya çıkmış olabileceğini psikolog Burrhus Frederic Skinner'ın yaptığı ''güvercinin batıl inancı'' deneyi ile açıklıyor. Belli bir noktayı gagaladığı zaman yemek verileceğini öğrenen güvercin gagalamadığı halde ödüllendirilirse, bu ödülün o sırada yaptığı herhangi bir davranışla ilgisi olduğuna inanıyor. Bazı yörelerde sararıp, ateşi çıkan çocukların ''ay çarpmasına tutulduğu'' söyleniyor. Hastalığın alnına, el ve ayaklara, dualar eşliğinde is sürülerek tedavi edildiğine inanılıyor. Loğusa kadınların yeni gelin yada başka bir loğusayla karşılaştıklarında kısırlaşacaklarına dair inanışa karşı loğusanın 40 kurt kafatası dolusu suyla yıkanması öneriliyor. Bazı yörelerde, aileye özgü batıl inanışlardan biri de mantar tedavisinin, otlarla karıştırılmış yumurta sarısıyla tedavi edilebileceği. Ancak asıl tılsımın, kuşaktan kuşağa tılsım sahibi olan aileden birinin yumurtanın içine tükürmesiyle gerçekleştiğine inanılıyor. Evin nazardan korunması için üzerlik otu, soğan kabuğu ve tuz ateşte yakılarak, tütsüsü evde gezdiriliyor. Mardin ve civarında uzun süre çocuğu olmayan kadınların, üzerinde şekiller olan bir taşı karnına bağladığında hamile kalacağına inanılıyor. Ancak çocuk doğana kadar taşın çıkarılmaması gerek. Şifa bulmaya yönelik batıl inançlardan biri de kabakulak olan çocuğun ısıtılmış bir tahta kaşıkla şişkin yerlerine bastırıldığında hastalığın geçeceğine inanılması. Bazı kadınlar çocuklarının daha cesaretli olması için yengeç kaynatıp suyunu içiriyor yada yengeç etiyle pişirdikleri yemekleri çocuklarına yediriyorlar. Yeni yapılan evleri kem gözlerden korumak ve bereket için kapı girişine ya da balkonlara nazar boncuğu, nal, kabak, hayvan kafatasları, muska gibi çeşitli objeler asılıyor. Anadolu'da anlatılan farklı Şahmeran efsanelerinden biri de yılanlar padişahı Şahmeran'ın kuyruğunun suyunu içen kişinin Lokman Hekim olduğu yolunda. Bazı yerlerde yılanların eve girmemesi ya da yılanların saldırısına uğramamak için Şahmeran duası okunuyor. Batıl inançların başrolünde çoğu kez doğa ve diğer canlılar var. Bunlardan en popüler olanı kara kediyi uğursuz saymak. Mısır kültüründe kutsal sayılan kedi, Ortaçağ'da Hristiyan inancında lanetlenen bir hayvan. Avrupa'da başlatılan cadı avında düşmanı işaret eden en önemli simgelerden biri. Kedilerin hedef alınması, bir kültürün kendinden önceki kültürlerin kutsallarından kurtulma refleksine bağlı olabilir. Mardin ve çevresinde, hayvanları kaybolan ve gece arazide kalanlar, yırtıcı hayvanların, hayvanlarına zarar vermemesi için duvara ''nane Parsin''(Parsin ekmeği) asılıyor ve bu ekmeği daha sonra muhtaçlara veriyorlar. Mardin ve çevresindeki bazı köylerin sokaklarında yaban keçisinin boynuzları asılı duruyor. Köyde romatizma olan ya da bir yerleri ağrıyanlar boynuzların yanına gelerek ağrıyan yerlerine sürüyor.